Kurucusu Filip Kutev’in ismini taşıyan Devlet Folklor Topluluğu’nun ilk konseri tam 70 yıl önce, 1 Mayıs Dünya İşçi ve Emekçiler Günü’nde düzenlendi. Kuruluş kararnamesi daha erken yayınlanmıştı ancak koro, orkestra ve dans topluluğu üyeleri seçilmesi için yapılan yarışmalar aylarca sürdü. Buna bağlı olarak, topluluğun seyirci kitlesi önündeki ilk konseri itibar sahibi bu milli kurumun doğum günü olarak kabul ediliyor.
Halk şarkıcıları Valkana Stoyanova, Verka Siderova, Nadka Karacova, Yanka Taneva, kavalcı Nikola Gançev, bestecilerimizden Krasimir Kürkçiyski, Stefan Dragostinov, Jivka Klinkova, koreograf Margarita Dikova ve çok sayıda başka sanatçı yılların içinde topluluğun imajını oluşturuyordu. Filip Kutev’in kızı Elena Kuteva uzun bir dönem içinde bu folklor topluluğunun müdürlüğünü yaptı. 2021’de topluluğun başına, sanatçılarıyla çalışmaların kendisi için bir zevk kaynağı, deneysel bir yaratıcılık alanına dönüştüğünü itiraf eden Georgi Andreev geçti.
"Bilinçli hayatımın daha büyük bölümü bu toplulukla içiçe geçti. "Panço Vladigerov" Ulusal Müzik Akademisi mezuniyetimden önce topluluğun orkestra şefliğine başladım. Bu, ülke dışına gidip kendini kanıtlama fırsatı bulmaya çalışan yaştaşlarımdan farklı olarak iltica etmememe sebep oldu. Daha akademiye devam ederken müzisyen olarak başarı sağladım. 27 yıllık çalışmadan sonra folklor topluluğunu en küçük ayrıntılarıyla bildiğimi, bütün nitelik ve gelişme olanaklarının bilincinde olduğumu söyleyebilirim.
Bu, alabildiğine zengin tarihli bir topluluktur. Aslında folklor kaynakları temelinde özünde profesyonel sanatın bulunduğu bu janrın başlangıcını koyup gelişme yolunu belirledi bu topluluk" diyor Georgi Andreev.
Şimdi yurdumuzun daha büyük şehirlerinden hepsinde "Filip Kutev" örneğince meydana getirilen birer folklor topluluğu mevcut. Folklor ve akademik koroların repertuarında Kutev’in işlediği halk şarkıları veya öz besteleri her zaman yer alır.
"Bir besteci olarak rolünün yanısıra Filip Kutev’in iki dev hizmeti var: kendisi kaybolmak üzere olan halk müzik kültürünü yeniden canlandırıyor. Вulgaristan’ın ulusal kurtuluşu döneminde ülkemizi etkileyen yeni Batı örneklerinin taklitleri beliriyor, şehir folkloru köy folkloru hesabına üstünlük kazanıyor. Bu bağlamda Filip Kutev’in rolü dev denebilecek kadar büyüktür. Folkloru canlandırmakla beraber Kutev bunu besteci ve koreograflar tarafından yaratılmış bir sahne sanatına dönüştürüyor, buna profesyonel yön kazandırıyor.
"Filip Kutev" Topluluğu’nun hayranlığımı artıran özelliği, gelenek ve göreneklerimizin araştırılıp korunduğu, geliştirildiği hissidir. Korocu, orkestracı, dansçıların çalışma coşkusu bende gerçek bir hayranlık uyandırıyor. Çünkü aldıkları maaşlar hiç denecek kadar azdır. Onların tek motivasyonu yaptıklarına adanmışlık ve sevgidir. Aldıkları finansal karşılığa bakılmaksızın, yaratıcı çalışmalarında ellerinden geleni esirgemiyor, büyük bir fedakarlıkla mükemmel bir bütünlük oluşturuyorlar.
Şimdi planlar kurmak zordur. Hedefimiz folklor topluluğunun şimdiye kadar pek gelişmediği bir yönde geliştirilmesidir. Yepyeni bir medya ortamında "Filip Kutev" topluluğunun parlak sanat olanaklarının gözler önüne serilmesi söz konusu.
70. kuruluş yıldönümümüz dolayısıyla sonbaharda Sofya Ulusal Kültür Sarayı’nın büyük salonunda planladığımız büyük konserde klasik repertuarımızın en iyi örneklerini, ilk defa icra edilen eserlerle modern sanat yapıtları sunacağız" diyor sözlerinin sonunda ‘Filip Kutev’ Topluluğu’nun yeni müdürü Georgi Andreev.
Çeviri: Neli Dimitrova
Sofya’da “Sistematik hata 2052” başlıklı piyes, 60’lı yıllarda oyuncuların gazete makaleleri kullandığı sözümona “gazete tiyatrosu” yazan Brezilyalı yönetmen Augusto Boal’ın “Forum- tiyatrosundan” esinlenen oyun olarak sanatseverlerle buluşacak...
“Hayal benim kan dolaşım sistemimdir” adlı unutulmaz sergi Sofya Şehir Sanat Galerisinde 90. yıldönümüne ressam Emil Stoyçev’in eserlerini sunuyor. Son 30 yılını Paris ile Sofya arasında geçiren sanatçı, her iki şehirde de resim çizmeye..
7- 14 Mart tarihlerinde Sofya Vivacom Arthall sanat galerisinde Ardan Özmenoğlu’nun “İlklerin İzinde” isimli solo sergisi gerçekleştirilecek . Başkentteki ilk solo sergisinde sanat severlerle buluşacak olan Özmenoğlu, tarih boyunca pek çok..