Bir cezaevinin umut ruhunu, diğer insanlara kavuşturulan özgürlüğün bedelini, hepimizden bir parçayı oluşturan tarihi taşıması mümkün müdür?
Veliko Tarnovo’nun müzeye çevrilmiş mahpushanesinden bahsederken bu sorunun cevabı kesinlikle ‘evet’ olacak. 1854 yılında Osmanlı makamlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere ülkemizde inşa edilen bu ilk oryantal tipi cezaevi mahkeme duruşmalarına katılmak üzere Ruse veya Sofya’ya götürülmeden önce kısa süreliğine hücrelerine kapatılan yüzlerce Bulgar devrimcisinin anısını korumakta. Sofya’ya götürülüp darağacına çekilmeden önce 27- 31 Aralık 1872 tarihleri arasında Vasil Levski de bu hapishanenin tek kişilik bir hücresinde tutuluyor. Levski’nin bulundurulduğu hücredeki durum olduğu gibi korunmakta.
Tırnovo hapishanesinden kaçmayı başaran tek Bulgar devrimcisi kim, bunu nasıl başarıyor ve bu yere ilişkin ilgi oluşturan diğer tarihsel gelişmeleri öğrenmek istiyorsanız, Bulgaristan Radyosu koleksiyonundan "Veliko Tarnovo Cezaevi Müzesi yüzlerce devrimcinin anısını koruyor" yazısını okuyabilirsiniz.
Editör: Vesela Krasteva
Ekonomik Analizler Kurulu, tarafından bugünlerde açıklanan bir araştırma sonuçlarına göre ülkemizde tıp uzmanı yetersizliği gitgide derinleşen bir sorun. Hal böyle olunca sağlık hizmetine erişmek özellikle küçük yerleşim birimlerinde yaşayanlar..
Her yıl Kasım ayında erkek sağlığı ile ilgili ciddi hastalıklar konusunda farkındalık yaratmak amacıyla tüm dünyada “Movember” başlığı altında etkinlikler düzenlenmektedir. Başta prostat ve testis kanseri gibi erkekleri etkileyen hastalıkların yanı sıra..
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ’nde, tiyatro ve sinema oyuncusu Tezcan Ferad – Djani ile bu konuya dikkat çekmek amacı ile sahnelediği oyun hakkında, geçtiğimiz yıl gerçekleştirmiş olduğumuz söyleşiyi yeniden..