Parlamento seçimlerinin arifesinde Sofya “Aziz Kliment Ohridski” Üniversitesi Politoloji Kulübü, gençleri “Neden oy vereceğim?” sorusu üzerinde düşünmeye ve öğrencilerin yazdıkları denemelerle sivil katılıma yönelik düşüncelerini paylaşmaları yönünde teşvik ediyor. Yurtdışında olduğu gibi, ülkede de gençler Bulgaristan’ın karşı karşıya olduğu bu ekonomik, kurumsal ve ahlak krizinde verecekleri oyun kader belirleyici olduğunun farkında.
Sofya Üniversitesi Politoloji Kulubü Başkanı Atanas Radev, geleceğin siyaset bilimcilerinin bu olaylara kayıtsız kalmaları mümkün değil, çünkü siyasi süreçlerle doğrudan bağlantılılar ve seçim sandıklarına gitme motifleri göstermek zorundalar, diye belirtti ve şöyle devam etti:
“Denemelerde bu soru hakkında çok anlamlı cevaplar var. Dikkatimi çeken bu cevaplardan birisi, çözümün yurtdışına göçte değil, seçim sandığında olduğu cevabı oldu. Çünkü göç sorumluluk almaktan kaçış demek. Ve bunun bir üniversite öğrencisi tarafından yazılmış olduğunu göz önünde bulundurunca, gençler arasında görüşlerin ne yönde olduğu hakkında sonuçlara varabiliriz. Aslında bizler her gün ister markete gitmekle, üniversite seçmekle v.s daha sonra sadece bize değil bütün toplum hayatına etki eden kendi seçimlerimizi yapıyoruz.
Öyle ki, seçimlere katılma tek seferlik bir davranış değil, yeni iktidar çoğunluğu kurulduktan sonra gençler ve Gençlere Yönelik Ulusal Strateji kabul edilmesi gündemde olacak.”
Ancak seçmenler, global problemler ve toplumun çözüm beklediği sorunlarla baş edebilecek bir parlamento seçebilecek mi acaba?
“Mesajlar çok yönlü, münazaralar basit saldırılarla ilgili, Bulgaristan’da gelecek 4 yıl içinde ne yapılacağı yönünde açık bir konsept yok. Ancak bizim önümüzde koronavirüs krizinden çıkma, ekonomimizi Yeşil Anlaşma’ya göre ayarlama, önemli sektörlerde reformlar yapılması konuları var. O nedenle münazaralar da bu yönde olmalı. Şahsen beni, siyasetin komşu, mahalle ilişkilerini andıran bir seviyeye düştüğü gerçeği endişelendiriyor.
Siyasi elit tarafından ülkede olanları değiştirme yönünde fikir ve irade eksikliği var.
Ana akım medyalar ve sosyal medyalar üzerinden yürütülen seçim kampanyalarına Covid-19 pandemisinin de etkisi var. Ayrıca pandemi, insanların katılımına da etki ediyor, evlerinde kapalı duran insanlar ülkede ne olup bittiğini takip etmek için daha fazla vakitleri var ve kime oy vereceklerinin çok önemli olduğunun farkına varabiliyorlar. Yönetim kapasitesi ve genel olarak Bulgaristan siyasetinin kapasitesi tam da kriz anında belli oluyor.”
Gençler, yasanın üstünlüğünü en yüksek yerde tutuyor, ki yasanın üstünlüğü yeni iktidarın önünde temel öncelik olarak her birinin hak ve sorumluluklarını garantileyecek. Aynı şekilde seslerinin toplumda duyulmasını, farklı beceriler edinmek için imkanlara erişim ve kariyerlerinde gelişme imkanlarının olmasını istiyor gençler.
“2010-2020 dönemi Ulusal Gençlik Stratejisine bir değerlendirme yapıldığında, yerel ve ulusal çapta gençlere yönelik politikalardan sorumlu kişilerle diyaloğun kesildiğini görmek mümkün. Bu bağlamda birçok gencin siyasi projelere katılıyor olması takdire şayan. Ve ben “siz gençler geleceğimizsiniz” sözüne katılmıyor. Hayır, bizler gelecek değiliz, bizler şimdiyiz, bunun sebebi ise çok basit-gelecek denen şey ilerde bilinmeyenin içinde bir şey.”
Çeviri: Özlem Tefikova
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..
Bulgaristan vatandaşları üç yılda yedinci kez olmak üzere sandık başına geçti. Bu yıl Haziran ayında olduğu gibi, şimdi de katılım düşük. Bulgaristan radyosu Sofya merkezinde anket yaptı ve insanların nabzını yokladı. Ülkeye sağlam bir yönetim..