Bulgaristan’daki 45. Halk Meclisi için seçim kapmanyasının son iki günü. Salgınla ilgili tüm kısıtlamalardan dolayı türüne az rastlanır bir seçim kampanyası oldu. Peki ama son ayda seçmenlerin oylarını kazanmak için savaşan parti ve koalisyonlar, kime oy vereceğine karar vermekte tereddüt yaşayan halkı etkilemeyi başarabildiler mi?
Sosyolog Jivko Georgiev BNR’ye verdiği demeçte “Şüphesiz yaşanan bu benzersiz durum partilerin büyük bir kısmını ve özellikle yeni siyasi projeleri zorladı. Aynı zamanda bu süreç partiler için daha güçlü, duruma uygun iletişim alternatifleri yaratarak, ustaca fikirlerini halka sunabilme imkanı sağladı, ancak benim gördüğüm bu şansı kullanamadılar." dedi.
BNR -"Horizont“ muhabiri Dobrin Tsvetkov’un yaptığı ankette en sık rastlanan cevaplar "Kampanya beni etkileyemedi. Oy kullanmamı sağlayacak fikir ve kişiler görmüyorum." oldu.
"Oy kullanacağım ama oyumu kime vereceğime daha karar vermedim – diyor Sofya’lı bir vatandaş – Zaman kalmadı ama düşünmek için bir günüm var, umarım o zamana kadar karar veririm. Ama her halukarda oy kullacağım. Seçim kampanyasına verdiğim not yüksek değil, yeterli ve ciddi bulmadım. Münazaraları takip ettim ancak hiç bir partinin programında beni etkileyecek bir şey görmedim.“
"Oy kullanacağım ama dürüst olmam gerekirse oyumu kime vereceğimi bilmiyorum. Tüm partiler arasında değil ama iki parti arasında gidip geliyorum. Karar vereceğim." – dedi yaşlı bir başkentli.
"Oy kullanmayacağım. – diye emin konuşuyor başka bir bayan ve açıklıyor: – 30 yıldır oy kullanmıyorum. Kampanya bizi ikna edemez, çünkü oy kullanmamızı sağlayacak adaylar yok.“
"Oy kullanacağım ve kime kullanacağımı da biliyorum. Önceden oyumu kime vereceğimi biliyordum. Şu ana kadar yapmış olduğum gözlemleri baz alarak aldığım bir karar bu. Kampanya kararımı değiştirmedi. Münazaralara katılan tarafların aynı anda konuşması ve birbirlerini dilememeleri güzel değil.“
Vatandaşlar seçim kampanyasında gerçek münazaralar ve fikir çatışmaları olmadığını düşünüyor. Karantina ise adayların potansinyel seçmenlerle canlı görüşmeler gerçekleştirmelerine engel oldu. Vatandaşların bazıları ise, medyadaki münazaraların oy kullanmaya teşvik etmek bir yana, caydırıcı olabileceklerini paylaştı.
"Kampanya sürecinde yapmış olduğumuz gözlemlere dayanarak, seçim gününde ne olacağına dair net bir cevap vermemiz mümkün değil" diye açıkladı sosyolog Jivko Georgiev.
"Partiler kendi hedef gruplarına ulaşmak için doğru yöntemi bulabildiler mi? Medyalarda görülen partilerin kamu alanlarındaki varlığı, normalde gösterilmeyen, seçmenlerle olağan doğrudan temaslarla tamamlandı mı ve bu kampanya nasıl oraganize edildi? Tüm bunların cevabını seçim gününün nasıl geçtiğini gördükten sonra verebiliriz. “ dedi Georgiev.
Medya münazaraları sırasında büyük partilerin liderleri sanki canlı yayın tartışmalarından kaçındı ve vatandaşlar liderlerin fikir çatışmasını izleyemedi. Peki nedeni ne?
"Acı gerçek şu ki, parti seviyesinde inandırıcı liderlik yok. Lider dediklerimizin büyük bir kısmı tükenmiş, değerini yitirmiş durumda. Yeni yüzler var, ancak farklı nedenlerden dolayı kendilerini gösteremediler. Salgın durumu alışılmadık yöntemler kullanmalarını sınırladı ve aynı zamanda yeterince kaynak olmaması da durumu zorlaştırdı. Gerçekleri konuşalım – finansal, medya ve kamu kaynakları iktidardaki partiler için erişilebilir durumda. Yeni projelerin büyük bir kısmının kamu medyalarından izole edildiği anlaşıldı. Ülkedeki kilit medyalar misafirlerini tahrik etmek için doğru yöntemleri bulmayı başaramadılar. Eğer bunu yapabilseydiler seçmenlerin bilinçli bir şekilde seçim yapmalarına yardımcı olup, seçim sürecinde yer almaları için onları motive etmiş olacaklardı."- diye açıkladı sosyolog.
Jivko Georgiev 4 Nisan’da katılım oranının yaklaşık olarak % 50 olacağını tahmin ediyor. Sözlerine göre seçim sandıklarına 3 milyon üzerinde kişinin gitmesi durumunda oylama sonuçlarında süpriz yaşanacak. Önümüzdeki parlamentoya 5 ile 8 siyasi oluşumun gireceğini, iktidar koalisyonunun çok zor oluşacağını ve bu durumun erken seçimlerin yolunu açabileceğini düşünüyor.
Editör: Еlena Karkalanova /BNR -“Horizont“ muhabiri Daniela Goleminova’nın röportajı/
Çeviri: Bedriye Haliz
Kırcali Günü farklı etkinlikler ve zengin programla anılıyor. Kırcali’nin geçmişi ve “Benim şehrim Kırcali” fotoğraf sergisi açık havada Belediye önündeki parkta teşhir ediliyor. Rodopların bu şehrinin bağımsızlığını kazanmasında önemli isim olan..
Uluslararası Menopoz Topluluğu ve Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyadaki kadınların menopoz ve menopoz ile ilgili sağlık sorunları açısından bilinçlendirilmesi amacıyla 18 Ekim tarihini “Dünya Menopoz Günü” olarak kabul etmiştir . Ani ateş..
Avrupa’nın en büyük doğal ortamda yetişen, nesli tükenmekte olan Boylu ardıç (Juniperus excelsa) ormanı Pirin Dağı eteklerinde bulunuyor. “Tisata” park alanı bundan 75 yıl önce, 1949 senesinde “Doğal Sit Alanı” ilan edildi...