Aynoroz’da bir zamanlar keşişlerin inançlarının gücünü sınamadan geçirdikleri ve asketik yaşamlarıyla Tanrı’nın sesini duymaya çalıştıkları bir yeraltı kaya şehri yer alır. Bu keşif, Bulgarlar da dahil, Aynoroz Yarımadası’nda manastırları olan Doğu Ortodoks devletlerinden temsilcilerin katıldığı bir uluslararası inceleme grubunun eseridir.
Rivayete göre, Meryem Ana ile Hz.Yahya Hz. Lazar’ı ziyaret etmek üzere Kıbrıs’a açıldığında tekneleri çalkantılı sularda rotayı kaybedince o zaman daha putpersest olan Aynoroz’daki bugünkü İviron manastırı yakınında kayalıklara çarpmış. Dağın güzelliğince büyülenmiş olan Tanrı’nın annesi oğlu İsa’ya bu mekanı kendisine ait bir bahçeye çevirmesi ricasında bulunmuş.
"Meryem Ana’nın bahçesi’ adı da verilen Aynoroz, Bulgaristan’a ait Zograf Manastırı dahil 20 Doğu Ortodoks manastırına sahip, Yunan egemenliği altında bulunan özerk bir rahip topluluğudur. Bilim işçileri heyeti, sadece Bulgar manastırının altında neredeyse yüksekliği kadar derinlikte kayalık oluşumlar keşfediyor. Şu ana kadar bazıları doğal, insan elinin eseri olan 200’den fazla kayaya oyulmuş mağara ve girintiler keşfedildi. Doğanın eseri olanları uzak çağlara tarihlenmiştir.
“Görkemli olup dev bir Ortaçağ kalesi görünümlü Bulgar manastırının yüksekliği kadar derinliği de var, diye anlatıyor araştırma grubu üyesi, Ruse bölge tarih müzesi görevlisi Evgeni Georgiev. İnsanlar yer üstündeki kısmını görüyor, buna hayran oluyor ancak alt kısmının sırları henüz çözülmüş değil.
Çok farklı kanalları, su temini tesislerinin yanı sıra kayalara oyulmuş kilise ve hücrelere çevrilmiş doğal mağaralarıyla inceleme çalışmalarımızın hedefi oldu. Yer altındaki boşluklarda insan varlığının katkıları sezilir ve biz bunlarda meydana gelen gelişmeler hakkında olası en kapsamlı bilgi toplama çabasındayız.”
Bulgar rahibi Az. Kozma Zografski de XII. yüzyılda ıssız bir kayalık mekanda kalarak Tanrı’ya hizmet etme yolunu seçiyor. Asketik yaşam süren keşişlerin kayalara oyulmuş hücreleri Aynaroz’un itinayla gizlediği sırlarının sadece küçük bir kısmını oluşturuyor.
Yeraltı şehir ne zaman kuruldu?
“Keşişler tarafından meskûn edilmesinin Ortaçağ döneminde başladığını söyleyebiliriz. Aynaroz o dönemde Ortodoks dünyasında yüksek saygınlığı ve otoritesi olan Doğu Ortodoks rahiplerini çeken bir yer olarak özelliğini kazanır. Hıristiyan zahitlerinin bu uygulaması, topraklarının Araplar tarafından ele geçirilmesinden sonra Batı’ya kaçmak zorunda kalan Filistin ve Mısır’daki asketlerden etkilenmiştir. Birçoğu Aynaroz’a yerleşerek kaya odalarındaki manevi yükselişe ivme kazandırıyor.”
Evgeni Georgiev’e göre Aynaroz’daki kayalara oyulmuş hücre hayatı ile 800 yıl önce Ruse şehri yakınlarında İvanovo kaya oyma kiliselerinin oluşturulması arasında doğrudan ilişki mevcuttur. Tırnovo’nun Patriği olan Az. Birinci Yoakim’in kayda değer kişiliği iki olgu arasında bir köprü rolünü görür.
“Оnun yaşam öyküsünden kendisinin tam Aynaroz’da rahipliğe geçtiğini, orada uzun süre yaşadığını ve manevi örnekleriyle kardeşleri arasında ünlendiğini öğreniyoruz. Yaşam öyküsünde belirtilmiş olmamasına rağmen onun kayalara oyulmuş boşluklardan birinde yaşamış olması olasıdır. Kendisi Aynaroz’dan Rusenski Lom dere akıntısının Polomie adlı bölümüne dönerek küçük bir kilise kuruyor. Bunu öğrenen Çar İkinci İvan Asen (1218-1241)kiliseyi ziyaret edip ona altın bağışı yapıyor. Az. Yoakim bu altınla İvanovo kaya manastırı ismiyle de bilinen büyük ‘Az. Başmelek Mikail’ manastırını kurar, diye anlatıyor tarihçi Evgeni Georgiev.
Derleyen: Diana Tsankova / BNR’nin Kırcali muhabiri Valya Apostolova’nın röportajından /
Çeviri: Neli Dimitrova
Foto:helictit.info, bgcave.org, arşivMeryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlandığı günden önce K ü stendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi” adı altında ritüel ekmeklerin sergisi açıldı. Panagia- Meryem Ana’nın, ekmeğin yükselişi ve ekmeği paylaştırma geleneğinin adıdır. Bu günde gelenek..
Önümüzü aydınlatan hakikat ışığının doğması için zaman zaman fikrilerin çarpışması normal ve gereklidir. Zira insan düşünen bir varlıktır ve doğal olarak düşündüğünü de söyleyecektir. Herkes fikirlerini paylaşınca farklılıklar ortaya çıkacaktır..
İnsanoğlu dünyada birtakım zorluklarla hep sınanmış, sınanmaya da devam edecektir. İnsan hayatının hikmetlerinden birisidir imtihan. Bu hakikate işaret babında Cenâb-ı Allah, çokça okuduğumuz Mülk/Tebareke suresinin 2. ayetinde şöyle buyurmuştur:..
En önemli sabit sonbahar Hristiyan bayramlarından biri Baş Melek Mikail ve büyük melekler Cebrail, Rafael (İsrafil) Uriel, Salatiel, Yehudiel ve..
Vedat Ahmet bu hafta "Cuma öğleden sonra" programında "Yetimlere Destek Haftasını" tanıttı, yetimlere verilecek yardımın, yetim çocukların eğitimine..