Bulgaristan’da devam eden Covid-19 salgını toplumu ve normal hayatta rutin bildiğimiz birçok düzenlemeyi sınamalardan geçiriyor.
Başmüftülüğe son günlerde Tırgovişte ve Şumen gibi illerden gelen ihbarlar üzerine, koronavirüs teşhisiyle ölen müslümanların defnedilmesi gündeme geldi.
Hastaneden kapalı şekilde alınan merhumların, Hristiyan geleneğine göre, kapalı tabuta ve bazı Hristiyan sembolleriyle gömüldüğü açıklandı. Bunun üzerine Başmüftülük Fetva Komisyonu toplandı ve Covid-19’dan ölenlerin defnedilmesine ilişkin düzenleme getirdi.
Müftülüğün Genel Sekreteri Celal Faik, radyomuzda “Haftaya başlarken” programının konuğu oldu ve yararlı bilgiler sundu.
“Koronavirüsten ölen bir müslüman, mutlaka hastaneden çıkarıldığı şekilde, naylon veya korucu sargısına dokunmadan defnedilecek, ancak İslami usullere uygun cenaze konusunda bölge müftülüklerinden bilgi alınacak” dedi.
Bulgaristan Başmüftülüğü 28 Kasım’da yapılması planlanan olağan milli kongresini de iptal etti.
Covid-19 vakalarındaki artış ve yaygın bir şekilde yayılmasının yanı sıra koronavirüs vaka ve ölüm sayısında artış olması eğilimi sonucunda Başmüftülük, bu yıl 28 Kasım’daki milli kongreyi iptal etme kararı aldı.
Ülkenin farklı yerlerinden 1000’den fazla delege ve konuğun gelmesi beklenilen kongrenin salgın koşullarında yapılamayacağına salık verildi.
Celal Faik: “Biz sorumluluğumuz gösterdik. Bu pandemide herkes sorumlu olsun. Şimdi birlik olma zamanı, şimdi hayatta kalma zamanı. Aşı bulunduktan sonra ve bu risk ortadan kalktıktan sonra yeniden normal işlerimize geri döneceğiz” dedi.
Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü Genel Sekreteri Celal Faik ile röportajın tamamını yukarıdaki ses dosyasından dinleyebilirsiniz.
Fotoğraflar: Sevda DükkanciHalkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..