İnsan doğduğunda kendisine yakınları bir ad verir. Zamanla insan adıyla tanınır, bununla birlite insan adını ilmek ilmek örer, nam yapar. Adın, insan üzerinde ve karakterinin gelişmesinde de tesirli olduğu birçok ilim adamı tarafından tespit edilmiştir.
İslâm, insanın adına önem vermiştir. Müslümanın, Allah’ın birliğini ifade eden tevhit inancına münasip ve güzel anlamlar taşıyan ada sahip olması gerektiğini son peygamber Hazreti Muhammed hem sözleri hem de uygulamarıyla ortaya koymuştur. Daha yedinci gününde çocuğun ad sahibi olmasını, Abdullah ve Abdurrahman gibi Allah’a izafe edilen isimlerin tercihe lâyık olduklarını ifade eden de o olmuştur.
Müslümanlar, çocuklarının adını koyarken ezanla koyarlar ki, çocuk büyüdükçe istikametini şaşırmasın. Zira kıyamet kopup insanlar yeniden diriltilince yine aynı isimleriyle çağrılacaklarını bildiren de ilâhî mesaja mazhar olmuş Hazreti Muhammed’dir.
Adımızın ne önemi var? Adımız ne olmalı? Hangi adları koymalıyız? Hangi adlar koymaktan uzak durmalıyız? Kötü anlamlı bir adımız varsa, ne yapabiliriz? Çocuklarımıza Muhammed adını verebilir miyiz? gibi sorular gündemimizdedir.
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Ortodoks Kilisesi, 20 Aralık’ta Aziz İgnatius gününü kutluyor. Bulgarların halk takviminde İgnajden olarak adlandırılan bu günde Meryem ananın doğum sancılarının başladığına inanılıyor. Bu inanış “İganjden’den Noel’e kadar Meryem ana acı çekti”..
Kelime anlamı itibarıyla “dönmek, geri dönüş, dönüş yapmak, rücu etmek” anlamlarına gelen tövbe kavramı, dinî literatürde mezmûm/zemmedilen, yerilen, kötü ve olumsuz şeylerden vazgeçip övülen, güzel ve olumlu şeylere yönelmek şeklinde tarif edilmektedir...