Salgının ikinci dalgasının başından bu yana toplumun dikkati “Okula gitmek güvenilir mi?” sorusu üzerinde. Bugün ülkede koronavirüs için PCR testlerinin toplam 30, 68’nin pozitif çıktığı açıklandı. Birçok okulda Covid-19 teşhisi bulunan ve karantinaya geçen öğretmen, hatta Covid-19’dan dolayı hayatını kaybeden öğretmenlerin haberleri alınıyor.
Eylül ayında eğitim yılının başında online eğitime yedek eğitim şekli olarak bakılıyorsa da, şimdi Bulgaristan’daki liseler ve üniversiteler için bu gerçek oldu. Bununla beraber okul müdürlerine eğitim şartlarını kendileri belirleme hakkı ve Eğitim Bakanı’nın onayı alındıktan sonra uzaktan eğitime geçebilme kararı alma hakkı tanındı.
Uzaktan eğitime geçilmesi için Eğitim Bakanı’nın şartı ise şu: okulda Covid-19 öğrencilerin veya öğretmenlerin yüzde 15’nin etkinlenmesi ve okula gelememesi.Okulların lokal bazda karar alması kararını Eğitim Bakanı Krasimir Vılçev, günler önce şu sözlerle açıkladı:
“Okulları kapatmak en kolay, ancak bu az veya çok çocukların eğitim hakkına müdale etmiş olmak olacak”.
Şimdilik sanki ülke genelinde hiç kimse yüz yüze eğitimin önceliklerini tartışmıyor. Geçen eğitimi yılının sonuçları en çok teknik araçlar konusunda olmak üzere birçok açığın olduğunu gösterdi. Ancak salgının yayılması ile birlikte okulların salğın yayılmasında etkili olduğu ve öğretmenlerin çoğunun ileri yaşta olduğundan dolayı duyulan endişeler KT “Podkrepa”ya bağlı “Eğitim” Sendikası’nın araştırmasının sonuçlarını kanıtlıyor gibi.
Bu araştırmaya göre, lise öğretmenlerinin yüzde 71’i uzaktan eğitimi destekliyor, orta okullardaki öğretmenlerin yüzde 66’sı lise öncesi öğrencilerin de uzaktan eğitime geçmesini onaylıyor. Ancak öğretmenlerin yüzde 53’ü 1-4.sınıf arası öğrencilerin uzaktan eğitime geçmemeleri gerektiğini düşünüyor.
“Eğitim” Sendikası Başkanı Yuliyan Petrov, BNR’ye verdiği söyleşide şunu belirtti:
“Lise ve lise öncesi eğitimdeki öğretmenlerin kesinlikle uzaktan eğitime geçilmesini istemesinin iki sebebi var. Ancak bence çok yakında ilkokul öğtetmenleri de bu düşünceye katılacak. Eğitim Bakanlığı’nın ve Covid-19’la mücadele için Ulusal Kriz Masası’nın agresif kampanyası, heryerde sürekli muhtemel tehlikelerin konuşulması öğretmenler üzerinde büyük etki yarattı. Anketten de “okulun tehlikeli ortam” olduğu görülüyor. Tabi ki okul diğer kamu alanları nekadar tehlikeli ise okul da okadar tehlikeli.
Ancak okullarda bütün önlemler diğer kamu alanlarından çok daha büyük titizlikle uygulandığı da bir gerçek. Ayrıca şu anda grip veya nezle nedeniyle de birçok öğretmen derslerine devam edemiyor. Bizler sadece pozitif PCR testleri olanları takip ediyoruz, ancak başka türden hastalıklardan dolayı derslere devam edemeyen öğretmenler de var. Ki bu eğitim sistemini ve diğer öğretmenleri çok yoruyor. Çünkü hasta olmayan öğretmenler hasta olanların derslerini de almak zorunda kalıyor. Lise ve lise öncesi sınıflarda görevli öğretmenlerin uzaktan eğitim için oy vermesinin ikinci sebebi de budur.”
Yuliyan Petrov, bir okulda hasta öğretmenlerin yüzde 10’un üzerinde oduğu durumda okul müdürünün organizasyonla zor baş edeceğini ve Eğitim Bakanı’ndan uzaktan eğitime geçme onayı isteyeceğini vurguladı. Meslek örgütleri, öğretmenlerin online ortamda çalışabilmeleri için teknik becerilerine de dikkat çekiyor ve şu anda Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlerin yüzde 2’sine laptop sağlama yönünde çalıştığını vurguluyor.
Öğrencilerin eğitim şekli hakkında sosyal medyalarda da tartışmalar meydana geldi. Öğretmenler uzaktan eğitim için imza topladı, ebeveynler ise öğrencilerin yüz yüze eğitime devam etmesi için imza kampanyası düzenledi. Bazı öğretmenler yüz yüze eğitime devam edilirse “istifa edeceklerini” belirtirken, ebeveynlerin bir kısmı online sınıfların etkili olmadığını ve öğrenciye destek vermesi gerektiğinden dolayı kendi işini yapmakta zorlandıklarını öne sürdüler.
Çepelare şehrinde öğretmen olan Nadejda Bakalska BNR’ye verdiği söyleşide şunları belirtti:
“Bizler hasta çocukların aileleri tarafından da destekleniyoruz.Yüz yüze eğitimi feda ederek hayat ve işyerleri kurtarıyoruz.”
Başbakan ve Eğitim Bakanı’na gönderdikleri mektuplarında bu öğretmenler evde tek başlarına kalan küçük çocukların sorununu çözme yönünde şu formülü teklif etti: “Küçük çocuklar için nöbetçi sınıflar olsun”.
“Amacımız evde kalıp çocuklarla ilgilenmek zorunda kalarak ebeveynleri işsiz bırakmamak. Bulgaristan’ın karşı karşıya kaldığı bu sorunda öğretmenler ve ebeynler ortak çözüm bulmasını istiyoruz.”
Kaynak: BNR “Horizont” programı
Bulgaristan Radyosu için uyarlayan: Elena Karkalanova
Çeviri: Özlem Tefikova
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..
Süredurum seçimler. Yarın her şeyin yoluna gireceğini ve dört yıl sonra seçimler vesilesiyle sizinle haberleşeceğimize dair son damla umutla dolu seçimler. Politikacılardan, kendimizden ve oy vermeyen diğer insanlardan gelen üzüntüyle dolu..
Büyük Britanya’da yaşayan ve vatandaşlık görevini yerine getirmek üzere bu seçimlerde de Bulgaristan’ın Londra Büyükelçiliği’nde kurulan seçim sandığına giden Zdravka Vladova -Momcheva, Bulgaristan Radyosuna konuşurken “Birlik ve beraberliğe muhtacız”..