10.-11. yüzyılda yaşamış olan Epivatesli Azize Paraskeva’ya bizde Bulgar Azize Petka deriz.Kilise takvimine göre onun bayramı 14 Ekim’de kutlanır. Bu tarihte halkımız Petkovden gününü kaydeder.
Bulgaristan’ın ünlü Ortaçağ din adamı Aziz Patrik Evtimiy’in büyük bir ilhamla yazdığı yaşam hikayesine göre Azize Petka Epivates kasabasında Bulgar olan bir anne ve babanın ailesinde dünyaya gelmiştir. 1238 yılından 1396 yılındaki Osmanlı istilasına kadar onun kutsal naaşı eski başkent Veliko Tırnovo’nun ‘Azize Petka Tırnovska’ kilisesinde bulunur. Naaşının yüzlerce yıl süren memleket memleket dolaşımından sonra 1641’de Kuzey Romanya’nın Yaş şehri katedraline konulur ve bugüne dek tüm dünyadan dine inananları cezbeder.
Azize Paraskeva (Petka Bılgarska) ülkemizdeki Doğu Ortodoks Hristiyanları tarafından çok sayılıp sevilen azizelerden biridir. Ülke genelinde birçok mabet onun ismini taşır. Halkımız mucizevi hekimlik yeteneğine ilişkin birçok efsane ve rivayet korur. Onun kadın, lohusa ve eve himayecilik gücünü Bulgaristan Radyosu koleksiyonundan ‘ Azize Petka’ya dair halk inanışları’ yazılar serisi dile getiriyor.
Derleyen: Albena Bezovska
Çeviri: Neli Dimitrova
Önümüzü aydınlatan hakikat ışığının doğması için zaman zaman fikrilerin çarpışması normal ve gereklidir. Zira insan düşünen bir varlıktır ve doğal olarak düşündüğünü de söyleyecektir. Herkes fikirlerini paylaşınca farklılıklar ortaya çıkacaktır..
İnsanoğlu dünyada birtakım zorluklarla hep sınanmış, sınanmaya da devam edecektir. İnsan hayatının hikmetlerinden birisidir imtihan. Bu hakikate işaret babında Cenâb-ı Allah, çokça okuduğumuz Mülk/Tebareke suresinin 2. ayetinde şöyle buyurmuştur:..
Her ne denli yaşarsa bir kişi, Âkıbet ölmektir onun işi... Böyle özetleyip sonuca bağlıyor şair insanın dünya hayatını. Ve insan, istese de istemese de bu hakikatle bir gün muhakkak yüzleşiyor. Bu büyük hakikatle yüzleşmeyi ve sonrasını şair Yayhya Kemal..