Ağlayarak geldiğimiz dünyada güle oynaya yaşar, zaman zaman da ağlarız. Zamanı gelince ağlatarak da gideriz.
Dünya fanidir, hiç kimse burada mekan tutmaz. O yüzden Peygamber Efendimiz "ya bir garip ya da bir yolcu gibi ol" demiştir. Bu dünyada insan için önemli olan insanca yaşayıp Yaratıcısını tanıyıp Ona kulluk etmektir. Bunun için önemli olan ise ahiret yurdunu unutmadan oraya yatırım yapmaktır.
Bu dünyadan göç eden insana ardından kalanlar da hayırda bulunabilir, onun ahiret yurdunu mamur etmede katkı sağlayabilirler. Fakat esas ve belirleyici olan insanın kendi yurdunu kendisinin inşa etmesidir.
Bununla birlikte ölen insanın yakın ve sevdikleri onun namına istiğfar ederek bağışlanmasını istemesi, rahmet dileyip dua etmesi, cenaze namazını kılıp Kur'an okuması, toplum faydasına hayırlar yapması, sadaka vermesi, hatta kurban kesip haccetmesi faydalı olur.
Bir coğrafya haritası 1877- 1878 Rus- Türk Harbi ardından modern Bulgaristan’ın doğuşuna yardım eder. Avusturya- Macaristan İmparatorluğundan araştırmacı, tarihçi, seyyah Feliks Kanitz (1829 – 1904) 3200 köy ve kasabayı gezen ve onlar..
Anıtlar, geçmişte yaşanan önemli olayların anısını canlı tutmaktadır. Çoğu, fedakarlığı, vatanı savunurken hayatını kaybeden kahramanların yattığı toprakları anlatır. Tarihçiler ise, bu tarih parçacıklarını bir araya getirerek zamanın genel tablosunu..
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı yine kapımıza dayandı, bereketiyle geldi. Bu yüzden biz de "Merhaba ey şehr-i Kur'ân! Merhaba ey şehr-i sıyam! Merhaba ey şehr-i kıyam! Merhaba ey şehr-i gufran! Ve Merhaba ey şehr-i insan!" diyerek uzaklardan..