Aslen Madan doğumlu olan Remziye Rafet Emin, Cebel’de büyümüş fakat hayat onu Deliorman’a Razgrad ili, Kubrat belediyesi Medovene köyüne savurmuş. Bugün Kubrat pazarında küçük bir dükkanda sebze ve meyve sattıyor, gelen müşterileri güler yüzle karşılıyor.
Lütenitsa ve kışlık mevsiminde, genelde bu tür dükkanlar kalabalık olur, ama bu yıl müşterilerin biraz seyrek olduğunu gözledim. Nedenini sordum Remziye Rafet’e. Kendisi “Geçen senelere rağmen, bu yıl yüksek fiyatlardan dolayı insanlar pek lütenitsa ve turşu yapmaktan kaçınıyor. Herkes bakıp bakıp fiyatlara, hazır mareketlerden alacağım deyip geçiyoır. Şimdiye kadar gerek Pazar, gerekse dükanımız kalabalıktı, ama gurbetçiler Batı Avrupa’ya, yaşadıkları ve çalıştıkları ülkelerine dönünce müşlteri sayısı da azalıverdi. Bakın, önceki günler yetmeyen ekmekleri bugün satamadım. Artık böyle olacak.” dedi.
Manav dükkanındaki sebze ve meyvelerinin nereden geldiğini de sordum ve şu cevabı aldım:
“Genelde domates, patates, soğan, biber gibi sebzeleri Slivo pole şehrinden alıyoruz, orada anlaşma yaptığımız üreticiler var ve devamlı onların ürününe bel bağlarız. Oradan büyük seralar var ve her türlü sebze üretiliyor.
Güzel kırmızı ve yeşil biberler, Plovdiv ve Kavarna’dan geliyor. Orada da çok güvendiğimiz sebze üreticileri var.
Karpuzlar Tsar Samuil köyünden, bir tek kavunlar Yunanistan’dan geliyor. Ruse’ye kadar gelip, bizler oradan gidip alıyoruz.
Oğlum Coşkun ve kızım Cansu bana yardımcı oluyorlar ve bir türlü aile şirketini yürütüyoruz.
Kendisine Rodoplar mı daha güzel, yoksa Deliorman mı sorusunu sormadan geçemedim, ve çok ilginç bir cevap aldım:
“Vallahi Rodoplar gibisi yok. Yatıp kalkıyorum Rodopların nefis havasını, çam ağaçlarını rüyalarımda görüyorum”
Röportajın tamamını yukarıdaki ses dosyasından dinleyebilirsiniz.
Fotoğraflar: Şevkiye Çakır
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..
Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye..