Çek Cumhuriyeti’nden gelen Veronika Bulgaristan ile ilgili konuşurken sesinde heyecan ve coşku hissediliyor: Buraya gelmem benim için muhteşem bir şey, Bulgaristan’a geldiğim için çok gurur duyuyorum. Ülkeniz benim ikinci evim, kalbim Bulgaristan’da. Veronika, yaklaşık on yıl önce kaderini sonsuza dek Bulgaristan ile bağlamaya karar verdiğini anlattı.
Bulgar olan eşi ile Prag’da üniversite okurken tanışıyorlar. Üç çocuğunu orada büyüten aile beş yıl önce kalıcı olarak Bulgaristan’a yerleşme kararı alıyor. Veronika’nın hayalleri de Bulgaristanla ilgili.
Veronika, Bulgarcasını geliştirmekle birlikte bu dili çocuklarına da öğretmek istiyor, ayrıca çalışkan bir halk olan Bulgarlara yardım etmek için çok sayıda fikri de var. Veronika herşeyin kişisel seçime bağlı olduğuna inanıyor ve bir kişi bir şeyi çok istiyorsa onu başarmak için bir yolunu mutlaka bulacaktır. Bulgaristan, denizi, güzel dağları ve güzel insanları olan muhteşem bir ülkedir ve izlenimleri hakkında şunları ekliyor Veronika Koleva:
“Çek dilinde Bulgaristanla ilgili izlenimlerimi paylaştığım bir blog açtım. Bulgaristan Karadeniz kıyıları ve görülmesi gereken farklı yerler hakkında yazıyorum. Blogumda paylaştıklarımı takip eden birçok arkadaşım ve takipçim var.
Hatta Çek Cumhuriyeti Ulusal Radyosu, benimle irtibata geçerek onlar için Bulgaristan ile ilgili birkaç makale yazmamı istediler. Oradaki insanlar, Bulgaristan’daki tatil beldelerini biliyor, ancak diğer güzel yerleri ve detayları bilmiyorlar. Çeklere, Bulgarlarla çok sayıda ortak noktamız olduğunu göstermek istiyorum. Bağlantımız ise, 9-10. yüzyıllarda Moravya’da yaşamış atalarımızdır. (Burada Kiril ve Metodiy kardeşler Slav yazısını yayıyorlar.)
Bulgarların, yabancılara karşı çok misafirperver olmalarını beğeniyorum. Bunu daha ilk gelişimde fark ettim. Sadece az bir şey Bulgarlarla anlaşabileceğimizi gösterdiğimizde, onlar hemen farklı şekilde ve durumlarda yardıma hazır. Bu halk için bu da bir gurur vesilesidir” diyen Veronika sözlerine devamla şunları söyledi:
“Çek Cumhuriyeti’nde üniversite eğitimi alanların çoğu genellikle küçük kasaba ve köylere dönüyor. Burada kendi işlerini kuruyorlar… Daha gençlik yıllarından beri Çeklerin tarımda, kendi işlerinde çalışmalarında tuhaf bir şey yok. O nedenle ben ve ailem, böyle çalışkan Bulgarlara köyde tarım sektöründe kendilerini geliştirmeleri yönünde yardımcı olmak istiyoruz.”
“Buradaki işimiz uçucu yağlar ve çiçek suları ile ilgili. Hedefimiz Bulgaristan’da küçük aile işletmesine yardımcı olmak. Bulgaristan’da ürettiğimiz ürünleri Çek Cumhuriyeti ve temiz tarım ürünlerinin rağbet gördüğü başka ülkelerde satmayı amaçlıyoruz. Sadece doğal ürünleri ihraç edeceğiz ve yüksek kalitesinden dolayı Bulgar ürünlerini talep eden şirketlerle ortaklık kuracağız. Bu şirketler, sertifika ve analiz gösterilmesini istediğinden dolayı biz bunları da temin edeceğiz. Sadece kar arayarak, özel sektörde çalışan üreticilerin yararına çalışmazsak gelişme beklememiz mümkün değil. Biz devletten hiçbir yardım beklemiyoruz, bu işi tek başımıza yürütebiliyoruz.”
Veronika, “İnsan birşeyi tek başına başarıyorken, diğerlerine örnek olmalı” diyor ve çalışarak bir hayalini gerçekleştirdiğini söylüyor.
Veronika Koleva, son olarak şunları paylaştı bizimle “Bulgaristan’daki uçucu yağların özelliklerini tanıdığım için, uzun zamandan beri onları Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da tanıtmak istiyorum. Bu ürünler, kaliteye değer verildiği yerde olmayı hakediyor. Bununla beraber çok çaba sarfederek çalışan üreticilere de yardımcı olmak istiyorum.”
Fotoğraflar:özel arşiv
Çeviri: Özlem Tefikova
Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’nin muhabiri Mariya Petrova, Edirne’de 27 Ekim seçimleri öncesi herhangi bir gerginlik yaşanmadığını ancak Bulgaristan’daki siyasi duruma ilişkin güçlü bir hayal kırıklığı olduğundan bölgede aktif oy kullanma..
Rodoplarda büyük bir köy olan Ribnovo yıllar içinde çok farklı ve değişik olan düğünleriyle gündeme geliyor. Ribnovo geleneksel düğün ve gelin yüzünü boyama ve süsleme tekniği UNESCO dünya miras listesinin “yaşayan insan hazineleri” listesine aday..
Bakanlar Kurulu’nun 2023 yılı “Demografik gelişim” programını değerlendirme raporuna göre ülkemizde 38 yıldan bu yana ilk kez doğal nüfus artışı ile nüfus azalması arasındaki oran neredeyse sıfır düzeyinde. Bulgaristan Bilimler Akademisi Nüfus ve..