Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Üretici ve tüketiciyi buluşturan Şumen Pazarı

Photo: Ayşe Latif

Kuraklık ve yetersiz sulama nedeniyle Şumen bölgesinden sebze ve meyve üreticileri büyük zararlara uğruyor. Bazı üreticilerürününü, Şumen Üretici Kooperatif Pazarı’nda satıyor.

Radko Dimitriyevo köyünden 20 yıldır sebze üreticiliği yapan  İvanka Mihova bu yılı “zor bir yıl” olarak değerelendiriyor ve “böyle kurak bir yılı hatırlamıyorum” derken şunları paylaşıyor”:

Çok zor bir yıl. Suyumuz yok. “Sulama Sistemi” Müdürlüğü ile sözleşmemiz var, fakat gerekli su temin edilmiyor damlama sulamayı yapmak için. Cevap hep ayni-yapabilecekleri bir şey yokmuş, aynı zamanda ise mısırların sulaması için su temin edilmiş, ki orada sulama sistemi bile yok. Anlayacağınız gibi su, istediği gibi akıyor.Hatta su rejimi uygulansa, buna da razıyız. Tek isteğimiz var- su borularında damlama sulama için gerekli basıncın sağlanması.

Bu nedenle de büyük zarara uğrayacağız, su yetersizliğinden dolayı ve sebzelerimize gerekli suyu sağlayamadığımız için.

Su yetersizliğinin yanısıra Şumen Üretici Kooperatif Pazarı satıcıları, müşteri eksikliğinden de yakınıyor. Müşteriler ise bazı sebze ve meyvelerin yüksek fiyatlardan şikayetçi:

Bulgar malının kıymeti bilinmiyor, çünkü yerli ürünler daha pahalı, ama  daha lezzetli. Fakat  insanlar daha ucuza kaçıyor. Talep yok, müşteri yok. Bir  bakın, heryerim mal dolu.



Şumen Pazarı’nda başka  bir satıcıya mikrofonumuz  uzattık:

Fiyatlar yüksek değil,hatta normal diyebilirim, çünkü kuraklıklıktan dolayı hiçbirşey yetişmiyor. Ürünler çok zor bakılıyor, zor yetiştiriliyor. Kuraklık var, susuzluk var,tek sözle herşey çok zor şartlarda yapılıyor. Patates, soğan, domates, salata , havuç yetiştiriyorum, fakat hepsi çok fazla iş istiyor. Yaptığımız işe karşılık gerekli parayı alamıyoruz. Pazarda talep çok az.

Şimdi en fazla sebzenin arandığı mevsim değil mi, diye sorduk. Şu cevabı aldık:

En yoğun sezon, ama pazarda insan yok. İnsanlar büyük zincirmarketleri tercih ediyorlar. Büyük zincir marketler ise küçük üreticileri yok ediyor. İnsanlar öyle alışmış- markete girince ekmek, peynir vs mal satın aldıktan sonra meyve ve sebzeleri de oradan satın alıyor. Ve altını çiziyorum, oradaki sebze ve meyveler yerli ürün değil. Bu yıl,son 5-6 yılın en zayıf yılı olacak.

Peki, satamadığınız sebzeleri ne yapıyorsunuz şeklindeki soruya sebze satıcısı çok anlamlı bir cevap verdi:

Çöp kazanına, tavuklara atıyorum...öyle...bundan dolayı da zararlarımız çok büyük ve masraflarımızı bile kapatamayacağız.

Bir de Şumenlilerin nabzını yokladık – Bulgar sebze ve meyveleri, yoksa ithal olanları mı tercih ediyorsunuz?

Ben şahsen Bulgar ürünlerini tercih ediyorum. Hatta semtteki manavda yerli sebze ve meyve getirmedikleri zaman kavga ediyorum, yerli ürün seçemiyorum diye.



Sebze ve meyvelerinizi nereden satın almayı tercih ediyorsunuz- mahaledeki bakkaldan yoksa belediye pazarından mı?

Belediye pazarını tercih ediyorum ve Dibiç köyünden oradaki kadın satıcıdan alıyorum. Hatta üreticilerden satın almaya özen gösteriyorum, hem onlara destek olmak, hem de onlara daha fazla güvendiğim için. Arabuluculara güvenmiyorum, çünkü sebze borsasından malı getirip istedikleri etiketi ve ismi koyuyorlar.

İthal sebzeleri tercih etmiyor musunuz?

Sadece ve sadece kış aylarında. Yunanlılar bana çiftçiliği öğretemez, çünkü bizler tüm Avrupa’yı bahçivanlığın sırlarını öğretmişiz.

Kış demiş iken, kışlık turşular hazırlıyor musunuz diye sorduk bir müşteriye ve şu cevabı aldık:

Tat olarak büyük marketlerde bulamadıklarımız kendim hazırlıyorum. Mesela küçük şeyler-örneğin acı biber, domates konservesi, onları her zaman evde hazırlamayı tercih ediyorum.

Şumen Koopretif Pazarı’ndaki başka bir mişteriye de aynı soruyu sorduk:

Dondurucuda közlenmiş biberler koyuyorum, yeşil domatesleri kavanozlara dolduruyorum. “Meşana” dediğimiz “Karışık turşu” hazırlıyorum ve içine havuç koyuyorum. Ama şunu da itiraf etmem gerekiyor- eskiden çok daha fazla kışlık hazırlıyorduk, şimdi miktar olarak daha az yapıyoruz.



Pazardaki sebze fiyatları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şunu söylemem gerekiyor- fiyatlarda hafif bir artış var. Fakat buna rağmen bu fiyattan bir üretici bana sebzeleri satıyorsa, kendisine kırılmayacağım, daha pahalı da olsa onu tercih edeceğim, çünkü daha az miktarda sebze alabilirim. 1 kilo yerine yarım kilo satın alabilirim, ama sebzenin Bulgaristan’daki güneşin altında yetiştiğini bilmem yeterli.

Çeviri: Şevkiye Çakır
Photo: Ayşe Latif


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

“Kabiyuk” Harasında otokon at ırkları yetiştiriliyor

Konyovets köyünde bulunan “Kabiyuk” harası, 1864 yılında Ruse Valisi Midhat Paşa tarafından Osmanlı ordusuna at yetiştiricliği yapılması amacı ile kuruldu. Varlığını Bulgaristan’ın kurtuluşuna kadar sürdüren hara, 1878 Rus-Türk Savaşı’ndan sonra bir..

Eklenme 07.11.2024 14:30

Mantar sağlıklı ve doğru pişirilirse çok lezzetli bir gıdadır

Uzun zamandır aile işi olarak toptan mantar ticareti yapan Evtim Kesimov , BNR Kırcali Radyosu’ndan Bilgehan Sali’ye konuşurken mantar işine nasıl başladığını anlattı:  “ Bu işi 2000 yılından bu yana 24 yıldır yapıyorum. Mantar işine..

Eklenme 31.10.2024 05:00

Türkiye'deki göçmenlerde erken seçimlerin yansıması

Türkiye’de seçim sürecini takip eden BNR muhabiri Mariya Petrova seçim günü sonunda oradaki atmosferi değerlendirdi. Bulgaristan’daki partiler Türkiye’de yaşayan göçmenleri bağrına basacak mı ve buradaki toplum iki ülke arasında onların köprü rolünün..

Eklenme 28.10.2024 12:00