İnsanın hem dünya hem de ahiret hayatı açısından din çok önemli bir yere sahiptir. Aslında din ve inanç duygusu insanda fıtridir, doğuştan sahip olduğu bir şeydir. Ancak bu potansiyel haldedir. Onu faydalı hale getirmek için açmak, geliştirmek gerekir. Bu da bilgi yoluyla ve devamında bilgiyi düşünce ve davranışları yansıtmakla olur. Bu yüzden din eğitimi çok büyük önem taşımaktadır.
Çünkü insan dine olan ihtiyacını doğru bir şekilde karşılamak durumundadır. Aksi takdirde, sadece ahireti perişan olmakla kalmaz, dünyası da heder olur.
Günümüz şartlarında bilgi kaynaklarının çeşitlendiğini ve zenginleştiğini görmekteyiz. Bu bir taraftan sevindirici iken, diğer taraftan doğru bilgiye ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Bu dinî bilgi bakımından da oldukça mürekkep bir durum arz etmektedir.
Bulgaristan şartlarında sağlıklı dinî bilgilenme ve eğitim almanın en doğru yolu, kanaatimce, var olan üç imam hatip lisemizdir. Derinleşmenin yolu ise Yüksek İslam Enstitüsünden geçmektedir.
Ruse, Şumen ve Momçilgrad'da bulunan bu okullarımız, kapalı kapılar ardında eğitim vermeyen, hem Eğitim ve Bilim Bakanlığı hem de Başmüftülük denetiminde çalışan resmî liselerdir. Diğer liselerden farkları ise din eğitimine ağırlık veriyor olmalıdır. Bu üç okul, 30 yıldan beri Bulgaristan'da yaşayan Müslüman-Türk topluluğuna hem dinî kadrolar hem de dinini bilen, ama farklı alanlarda topluma hizmet eden insanlar yetiştirmektedir.
İnsan, Cenab-ı Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılışın ilk faslı ruhlar aleminde, elest bezminde gerçekleşmiş, ikinci faslı cennette yaşanmıştır. Devamı ise dünyada yaşanmaktadır. Varlığını yeryüzünde sürdüren insanın genetiğinde yaratılış..
İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir. İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..
Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple..