Koronavirüs pandemisi uçakların yüzde 80’ni durdurdu, bütün havayolu şirketleri büyük mali zararlar gördü, bazıları ise iflas etti. Havayolu sektörü, zararların 3 trilyon avronun üstüne çıkmasını bekliyor. Epidemi döneminde uçaklardaki havanın temizlenmesi güvenlik önlemlerinden birisidir. Bulgaristan ulusal havayolu şirketi, uçaklarının yolcu kabinlerindeki havanın 200 dereceden fazla ısındığını bildiriyor. Uçuş esnasında yolcuların soludukları havada virüsün dolaşmayacağından emin olmamız için bu ısıtma önlemi yeterli mi?
Profesyonel pilot ve gazeteci Alexander Bogoyavlenski, şunları paylaştı:
“Bütün havayolu taşıyıcıları, yolcu kabinlerine hava iletilmesi ve havanın temizlenmesi için benzer sistem kullanıyor. Onların farklı klima tesisatları var, ancak hepsi benzer bir biçimde kurulu: kabindeki havanın büyük bir kısmı tekrar kabine dönüyor, geri dolaşım yapıyor ve bu havanın yaklaşık yüzde 20’si sürekli temizleniyor, yani dışarıdan temiz havanın girmesini sağlıyor. Bu hava geri dönüştürülen havaya ilave ediliyor ve bu süreç sürekli devam ediyor. Her 2-3 dakikada bir yolcu kabinindeki hava yenileniyor. Dolayısıyla 15 dakika içerisinde yolcu kabinindeki bütün hava yenilenmiş oluyor. “
Bazı büyük havayolu şirketlerinin filtrelerin yeterince sık değiştirilmediğini itiraf etmelerine rağmen uçaklardaki klima tesisatlarının virüsün toplu bulaşmasına neden olması ihtimali çok sınırlı.’
Bogoyavlenski’ye göre, “Uçaklarda virüs bulaşmasının yolcular arasında yeterli mesafe olmamasından dolayı gerçekleşmesine daha büyük ihtimal var.”Havayolu ulaşımını yeniden başlatmak ve yolcular arasında yeterince sosyal mesafe sağlanması için farklı önlemler görüşülüyor.
Uçaklardaki orta koltukların boş kalması fikri ne kadar gerçekçi?
Alexander Bogoyavlenski şu cevabı verdi:
“Bütün bu gördüklerimizin ardından, böyle bir karar gerçekçidir, ancak bu belirli faktörlere bağlıdır. Birincisi, hükümetlerin böyle bir önlemi getirip getirmeyecekleri, ikincisi de havayolu şirketlerinin buna uyup uymayacakları önem taşır. Avrupa’nın en büyük havayolu şirketi orta koltukları satmama yükümlülüğü getirilirse uçak seferleri düzenlemeyeceğini ilan etti. Bunlar daha ciddi hükümet önlemleri ile yürürlüğe sokulabilecek geçici kararlardır. Tabi ki havayolu şirketi için bu önlem çıkarlı değil. Ancak biz önlemlerin gevşetilmesinin ardından ilk birkaç ay uçuşlarda büyük yoğunluk beklemiyoruz. Uçaktaki personelin yolcuları kendisi yerleştirmesi normaldır”.
Havayolu şirketlerinin büyük mali kayıpları göz önünde bulundurulduğunda uçak bilet fiyatlarında neler bekleyebiliriz? sorusu üzerine Alexander Bogoyavlensi şu cevabı verdi:
“Şu anda özetlemek gerekirse, en iyi pozisyonda olanlar düşük giderli havayolu şirketleridir. Düşük giderli havayolu şirketi ucuz bilet anlamına gelmiyor. Bu şirketler geleneksel taşıyıcılardan çok daha az gider kaydediyor - yakıt maliyeti, yolcu taşıma, hizmet, bakım v.s. düşük operasyonel giderler nedeniyle bu şirketler daha düşük tarifeler sunabilir. Bu masraflar artarsa biletler pahalılaşacak. Krizin ardından piyasada geleneksel taşıyıcılar tarafından bırakılan boşluklar olacak, şirketler iflas edecek, uçuşlarını kısa zamanda yenileyemeyecekler. Havayolu şirketlerinin ise güvenli uçuş sağlayarak yolcuları tekrar uçaklara çekebilmeleri gerekiyor. Ben ilk önce tarifelerin çok cazip, uygun olmalarını bekliyorum, ki böylece yolcular tekrar geri dönebilsin, ardından ekonomik duruma göre fiyatların tekrar normale dönmesini bekliyorum.”
Fotoğraflar: BGNES ve özel arşiv
Çeviri: Özlem Tefikova
Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nın yenilikçi eğitim programının başarılarını gösteren sıra dışı forumu ü lkemizin adını dünyaya duyuran değerli Bulgar bilim adamların, girişimcilerin, mühendis ve ressamların “anlatılmamış hikayelerinden” oluşan kısa bir..
“Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi, ilk dönemden itibaren en azından elimizdeki açıklamalara ve deneyimlerimize göre savunma ve güvenlik, ekonomi ve politika olmak üzere üç ana boyutta Avrupa siyasetini olumsuz etkileyecektir”- dedi “Atlantik”..
WWF-Bulgaria, "Doğaya Abone Ol" başlıklı yeni kampanyasında yaban hayatına destek çağrısında bulundu. Çevreciler, “Uluslararası Kırmızı Kitap” verilerine dayanarak, Bulgaristan'da büyük bir kısmı omurgasız olmak üzere 60 ila 65 bin arasında..