Bereketli Ramazan'ın bereketli hizmeti: İslami eğitime destek
Mübarek Ramazan ayının bereketli bir mevsim olduğu malum. Ramazan ayının bu özelliğinin tesirini her yönde görebilmekteyiz. O yüzden Müslümanlar olarak Ramazan’ın bereketinden olabildiğince farklı şekillerde istifade etme çabasındayız.
Bu bereketli zaman dilimine Bulgaristan Müslümanları açısından anlam katan hususlardan birisi de Allah’ın kıyamete kadar geçerli olacak “İkra!” yani “Oku!” anlamındaki ilk emrini gerçekleştirmek için Başmüftülük tarafından yıllardır düzenlenen İslâmî Eğitime Destek Kampanyasıdır. Çocuklarımızı ve gelecek nesillerimizi güzel dinimizin esaslarına uygun bir şekilde yetiştirmeyi hedefleyen bu girişim ve proje, şükürler olsun, halkımız tarafından her yıl daha iyi anlaşılmakta ve tesir alanı genişlemektedir.
Halkımız tarafından sağlanan maddî destekle bir taraftan bağış yapanların evleri, hayatları bereketlenirken, diğer taraftan binlerce çocuğumuzun ve gençlerimizin farklı yollarla dinî değerleriyle tanışmasına katkı sağlanmaktadır. Dolayısıyla bu yardımlar, Peygamber Efendimizce sadaka-i cariye olarak nitelenen kalıcı, tesirli hayıra dönüşmektedir.
Aslında eğitime destek alanında yapılan bu çalışma bizim medeniyetimizin köklü müesseselerinden olan vakıf anlayışından ilham almaktadır. Bu ilhamla bizden önce dede ve ninelerimiz, anne ve babalarımız mektepler yapmışlar, camiler kurmuşlar, kitap basmışlar, eğitim hizmeti verecek muallimler tutmuşlar ve böylece çocukların dinlerini öğrenmeleri için en ince ayrıntısını düşünerek mallarının bir kısmını bu yola sar etmişlerdir. Bu uygulamanın en güzel örneklerinden birileri olarak Deliorman halkının kıt kanaat imkânlarından ayırarak kurup yaşattığı ve bugüne kadar da varlığını sürdürdüğü Şumen’deki Nüvvâb Mektebini, Kırcali Medresesini ve Aytos bölgesindeki medreseleri gösterebiliriz. Ayrıca biraz geriye dönerek bakacak olursak, bu anlayışın izlerini her köy ve mahallemizde camilerimizin etrafındaki eski mekteplerde görebiliriz ki, bu yapıların bir kısmı halâ doğrudan eğitim hizmetlerine, bir kısmı da vakıf eseri olarak getirdiği gelirle dolaylı olarak eğitim çalışmalarına destek sağlamaktadır.
Bu hususları göz önünde bulundurarak ve bilhassa Ramazan’ın bereketinden istifade ederek bu yıl içerisinde bulunduğumuz olağanüstü salgın durumu sebebiyle ekonomik krizin bazı hayırsever kardeşlerimizin bellerini bükmesine rağmen hayırdan geri kalmamalıyız. Zira bizler, az sadakanın çok belâyı def ettiğine inananlardanız. Ayrıca Peygamber Efendimizin “Sadaka verenin rızkı artar” anlamındaki özlü ifadesini düstûr edinirsek, kriz döneminde daha fazla sadaka verip yardım etmemiz gerektiğini anlamış oluruz. Müslüman, yardım etmeye, sadaka vermeye bugün daha muhtaçtır! Geçen yıl bir verdiysek, bu yıl iki vermeliyiz!
Allah’ın Müslümanlara ilk çağrısının günümüzde gerçekleşmesinde eğemeğimizin olması için İslâmî Eğitime Destek Kampanyasında “Ben de Varım!” deyenlere ne mutlu!
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesizniz.
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Bir zamanlar sıra dışı bir semt vardı. Şehirdeki yaşamı birbirine bağlayan Dvoretsa( Kraliyet Sarayı) ve tren istasyonu arasındaki ana yolda bulunduğu için Eski Sofya buradan başlıyordu. Bu alanda insanlar yalnızca buluşup sohbet etmekle kalmadı, aynı..
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple..