Veliko Tırnovo şehri her Bulgarın kalbinde ayrı bir anlam ve kültürel değere sahiptir.Tırnovo, günümüzde de İkinci Bulgar Çarlığının eski başkenti olarak ihtişamını ve tarihi geçmişini korumayı başaran bir kenttir. 1878 yılı Osmanlı hükümdarlığı sona erdikten sonra da, bunda önce Uyanış Devrinde de, Tırnovo genç Bulgar devletinin entelektüel ve idari yönetimde seçkin isimlere ev sahipliği yapmıştır. İhtilalcı ve daha sonra Başbakan olan Stefan Stambolov, toplumda aydın kişi ve oyun yazarı Dobri Voynikov, yazar Lüben Karavelov bu isimlerden sadece bazıları. “Çarlar şehri” olarak bilinen bu kentten üç yapıyı size anlatacağız.
Savunma Bakanlığı yapmış General Nikola Mihov’un evi, Bulgar Ortodoks Kilisesi’nin sahip olduğu Ekzarhlık Evi ve şehrin eski Sayıştay binasının öyküsünü aktaracağız. İl Sayıştay Merkezi eskiden öenmli bir idari yapıymış.
Belediye binası 1906 yılında yangında kül olunca, halk büyük sabırsızlıkla bu yeni yapının kurulmasını bekler. Açılışı büyük bir ayin töreniyle açılır. ıDış cephesindeki detaylar ve sğsğlemeler bügün herkesi büyülüyor. Aynı zamanda kendi merkezi kaloriferli ısı sistemi olan ilk kamu binası olarak biliniyor.
Bugün de dış görünüşünden ve ihtişamından birşey kaybetmeyen yapı, her zaman eçkin ve prestijli temsili işlevde bulunmuştur. Mimari özellikleri ise mimar Georgi Kozarov’un izini taşıyor:. Hatırlar ve tarihi arşivler toplayan Mariana Melnişka anlatıyor:
"Sayıştay binası 1910 -1911 yıllarında kurulmuş. Şahane bir dış cephesi, süslemeleri, birçok oymalı sütunları, güzel şadırvan ve çok güzel oyma süslemeli pencereleri bulunuyor. Ne yazık ki şimdi penceredeki camlar da merdivenlerdeki aynalar da kırık, dökük halde. İç tasarım ve süslemeleri de mazide kalmış. Belediye binayı yeni bir kişiye satmış, ancak yeni sahipleri ona bakım yapmıyor”.
Sayıştay binasına yakın “Mitropoliya” Ortodoks Kilise Binası bulunuyor.
"Yapının çatısında sekizgen bir kutu var. Buna “laterna” yapı deniliyor. Sekiz duvarın her tarafında birer pencere var. Bu pencereler hem sekizgen kubbenin altındaki salonun aydınlanması, hem de bir nevi doğal klima, havalandırma görevi görüyor. Bu şimdiki klimalardan çok daha sağlıklı bir sistem, diye anlattı Melnişka.
1944 yılından sonra Veliko Tırnovo’nun birçok eski güzel evlerine devlet ve komünist partisi el koyar. Birçoğu harabeye dönüşür, bakımsız kalır.
1943’te Çar 3. Boris’in ani ölümünden sonra Savunma Bakanı olan general Nikola Mihov’un şaheser özelliğindeki evi 1944’ten sonra iyi ellere düşer. Devlet eve el koysa da, onu ressamlara verir. Ressamlar evi sanat merkezine dönüştürür.
Bina, 20. Asır başlarına has “Bulgar romantizm” tarzında inşa edilmiş. Barok tarzında çiçekli motifler, dış süslemeler, binanın orta cephesinde çiçek oymalı ve Session tarzı oymalı balkon bulunan bina bugün de kentin en güzel yapılarından biridir.
Fotoğraflar: Aleksandır Gerov ve arşiv
Çeviri: Sevda Dükkancı
Nikopol (bir zamanlar Niğbolu) kentini “Asırların şehri” olarak adlandırıyorlar. Roma İmperatoru Marc Avrelius döneminde 169. yılında, yani 2. yüzyılda ortaya çıkan kent, 629 yılında Bizans İmperatoru Nikifor 3. Foka tarafından ele geçiriliyor...
Doğu Rodoplar’ın büklümlerinde saklı olan Pçelarovo köyünde anlatılan rivayete göre eskiden bölgede bulunan asırlık meşe ormanları ve ceviz ağaçlarının kovuklarında yaban arıları kendilerine yuva yaparmış. Köyün adından da anlaşılacağı üzere..
“Kabak diyarı” olarak bilinen Sevlievo’da Sonbahar Panayırı kapsamında düzenlenen Kabak Festivali, “Renkli Kabak Düşleri” adı verilen eğlenceli atölye ile başladı. Belediye Başkanlığı tarafından gelenek üzerine her yıl düzenlenen şenlikler,..
Yantra nehri Koca Balkan’da deniz seviyesinden 1220 mt yükseklikte doğar ve Gabrovo ile Veliko Tırnovo şehirlerinden geçerek, pitoresk vadiler ve..