Dr. Ayşe Recep: Loznitsa Belediyesi “Eğitim ve Kültür” Müdürü ve aynı zamanda Veselina köyü “Hristo Botev 1931” okumaevi başkanıyım. Bunun yanısıra halk dansları toplulukları yönetmeni ve koreograf olarak çalışıyorum ve okumaevi nezdindeki “Folklor ve alan çalışmaları” grubu başkanıyım.
Ayşe Recep’in folklora ve bu alandaki çalışmalara ilgisi, uzun yıllara dayanıyor, daha doğrusu doğup büyüdüğü köyde öğretmen olarak çalışmaya başlamasından itibaren. Folklor, etnografya ve dans sanatı üzerinde birçok makalesi yayınlandı ve kendisi farklı bilim konferanslarına katıldı.
Ulusal “Mlad Kraeved” Yarışmasında sizin grubunuz ödüle layık görüldü. Çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz?
“Folklor ve Alan Çalışmaları” Grubumuz, 2002 yılında okumaevi nezdinde kuruldu – diye anlattı Dr. Recep. İlk başta meslektaşım Snejana Jelayzkova ile ilk okul öğrencileriyle çalışmalarımıza başladık. “Etnokültür köprüler – Bulgarların, Türklerin ve Romanların gelenekleri ve adetleri” konulu proje hazırladık. Söz konusu projenin ana finansmanı okumaevinden sağlanırken geri kalan finanasman da Loznitsa Belediyesinden geldi. Büyük emek sarfettik, birçok girişime imza attık ve okumaevinde müze köşesi kurduk, 1 Kasım Aydınlatıcılar Günü nedeniyle bilim konferansı düzenledik, yoğun bir şekilde alan çalışmalarımızı yürüttük ve köyle 60’lı ila 70’li yıllarına kadar köyümüzde yaşayan Bulgarlarla ilgili birçok arşive ulaştık. Bu arada yerli Türk halkının ve birkaç Roman ailesinin gelenekleri ve adetlerini araştırdık.
2003 yılında “Bilim Şövalyeleri" unvanına layık görüldük ve Çocuk ilim Şövalyeleri Hareketi tarafından birinciliğe layık görüldük.
“Çocuk ve Folklor” Vakfı tarafından düzenlenen “Genç Alan Araştırmacısı” Yarışmasında ödüller aldık. Burada da belirtmek isterim, Razgrag Etnografya Müzesi, buna benzer etkinliklerin düzenlenmesinde ana partnerimizdir.
Dans gruplarınızla birçok ulusal ve bölge festivallerinde yer aldınız. Repertoarınızın hayli zengin olmakla birlikte Loznitsa Belediyesinin kültür programında devamlı yer alıyorsunuz. Ödüllerinizden birkaçını sayabilir misiniz?
“Folklor ve Alan Çalışmaları”Grubununun yanısıra okumaevine bağlı dans topluluklarının da sanat yönetmeniyim – diye cebap verdi Ayşe Recep ve devam etti. Onlarla Bulgar ve Türk danslarını, farklı ulusların danaslarıyla birlikte klasik danslar öğreniyor ve daha sonra uluslararası ve ulusal çapta festivallere, yerli etkinlikleri katılıyor ve konser veriyoruz. Byala şehrinde düzenlenen Ulusal Okumaevi Festivalinden, 2014 ve 2018’de Bursa Uluslararası Sanat ve Dans Festivalinden, son 5 yıldır İzmir Uluslararası Çocuk Festivallerinden ödüllerimiz var.
Doğup büyüdüğünüz Veselina köyünde hangi gelenekler korunmuş ve ayakta tutuluyor?
Dr. Ayşe Recep devamla şunları anlattı:
Veselina köyünde genelde düğün gelenekleri ve adetlerle birlikte yerli Müslüman halkının mevlit, Ramazan ve Kurban Bayramları kutlamaları ve cenaze gelenekleri korunmaktadır. Lakin geleneksel düğün adetleri, Türkiye ve Batı Avrupa’dan getirilen yeni adetlerin gölgesinde kalıyor. Bizler dans gruplarımızla başta “Kız kınası” geleneği olmak üzere düğün geleneklerimizi tanıtıyoruz. Örneğin köyden dokuz kadının yer aldığı folklor grubuyla “SPA EXPO” Turizm Fuarında ve Razgrad Yoğurt Festivalinde yer aldık. Düğün oyunlarını, gerçek bir düğün törenini canlandırıyoruz.
Folklor sadece ulusal bir varlık değil, aynı zamanda güçlü bir eğitim aracıdır. Folklorun verdiği mesajlar nelerdir, diye sorduk.
Dedi ki Ayşe öğretmen:
Evet, ben de aynı fikirdeyim. Folklor sadece ulusal bir varlık değil, aynı zamanda genç nesil üzerinde güçlü bir eğitim etkisi yaratıyor. Okumaevindeki ders dışı faaliyetler, çocukların ve öğrencilerin gönüllü olarak ve ilgi alanlarına uygun olarak katıldığı eğitim anlamlı ve amaçlı formlardır. Hem eğitim hem de eğitim faaliyetinin niteliklerine sahiptir, folklorun özelliklerinden doğan kendine özgü bir yapıya sahiptir. Bu çalışma şekilleri sayesinde, çocukların ve gençlerin boş zamanları anlam kazanır, bağımsızlık, sıkı çalışma, sorumluluk gibi nitelikler kazandırır.
Benin için çok büyük bir başarıdır, çünkü büyük emek sarfettim. Bütün bu çalışmalar, okumaevi, müze çalışanları, yerli kaynak kişiler, yaşlı insanlar ve tabii ki okul arasında sıkı bir işbirliği gerektiriyor. Burtada belirtmek isterim Türk Folkloru konusu ülkemizde henüz yeterince araştırılmamış ve bilim açısından analize edilmemiştir. Geleneklerden günümüze geçiş süreci uzun olmakla birlikte bazı özelliklere sahiptir. İşte bundan dolayı, folklor ve koreografi alanında araştırılacak ve öğrenecek, popülarize edilecek çok şey var. Gelecek için planladığımız birçok girişim ve faaliyet, yalnızca Bulgarların değil diğer etnik toplulukların folklorlarının zenginliğini ve güzelliğini korumak ve desteklemek için bir temel oluşturabilir. Sadece genel olarak folklor alanında değil, aynı zamanda özellikle dans ve şarkı sanatı, etnografya alanında çalışmalarımızla uluslararası ve ulusal, bölgesel ve yerel aşamalarda daha birçok yaratıcı görünüme sahibiz.
"Deliorman’da Geleneksel Türk Düğünü'nde Dans" kitabının tanıtımı birkaç gün önce yapıldı ve büyük ilgi gördü
Dr. Ayşe Recep röportajın sonunda şunları paylaştı:
15 deliorman köyünde araştırmalar yapıldı, ancak doğup büyüdüğüm Veselina ve Beli Lom köyleri ağır bastı bu araştırmalarda. UNESCO"Yaşayan İnsan Hazineleri" Dünya Kültür Projesi başvurusunda bulunup Güney Deliorman’da Türk Sünni düğün geleneklerinin dahil edilmesini amaçlıyorum.
Fotoğraflar: Saadet Kırova
Çeviri: Şevkiye Çakır
Eylül ayında Biz nehrin çocuklarıyız” festivalini düzenleyen bir sivil toplum kuruluşu, Plovdiv belediyesi ile yeniden işbirliği yaparak doğadan ilham alan çocuk resimlerinden oluşan özel bir sergi düzenliyor. Plovdiv sakinleri ve konukları,..
Dokuzuncusu düzenlenen “Metroda Şiir” etkinliği bugün başlayıp 23 Aralık tarihine kadar devam edecek . Sofya’daki Polonya Kültür Enstitüsü’nün girişimiyle düzenlenen etkinlikte, başkentliler ve misafirleri, metro vagonları ve istasyonlarında,..
"Gel, gel, ne olursan ol, yine gel, İster kafir, ister mecusi, İster puta tapan ol, yine gel, Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da, yine gel... Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz.....
Eylül ayında Biz nehrin çocuklarıyız” festivalini düzenleyen bir sivil toplum kuruluşu, Plovdiv belediyesi ile yeniden işbirliği yaparak doğadan ilham..