"Bütün dünyada diyabet hastaları sayısının arttığını belirtmek gerekir. Bu hem tip 2, yani insuline bağımlı olmayan diyabet için, hem otoimmün hastalık olan tip 1 diyabet için de geçerli. Sadece şeker hastalığı değil, karbonhidrat toleransı ile igili bütün hastalıklarda da artış izlenmekte. Bu bağlamda metabolizma bozukluğu, obezite derecesinde kilo fazlalığı bulunan insan oranının da arttığını kaydetmek gerekir. Bu arada 2. tipten şeker hastalığı bulunan insanların yarısı, hastalığından habersiz. Dolayısıyla bu kişilerde diyabet tanısı yıllar sonra konulduğu için hastalığın komplikasyonları gelişmiş oluyor" diyor akad. Daskalova ve bunun nedeninin önleme amaçlı tetkiklerin yapılmamasının olduğunu da öne sürüyor. Oysa bazı metabolik durumlar ve diyabet öncesi durum tespit edilirse bunlarla rejim yaparak, doktorun tavsiyelerine uymak yolu ile mücadele etmek ve diyabetin ortaya çıkmasını önlemek mümkün.
2011 yılında dünya çapında şeker hastası kişilerin sayısı yaklaşık 300 milyon olurken 2017, 2018 yıllarında bu sayı 475 milyona çıkmış durumda. 2030’da ise diyabetli insan sayısının 650 milyonun üzerine çıkması bekleniyor. Yani bütün insanlığı etkileyen bir hastalık söz konusudur, diyen akad. Daskalova, diyabet riskinin yüksek olduğu grupların olduğuna dikkat çekiyor.
Kilo fazlalığı, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları ve ailesinin diyabetli fertleri bulunan kişilerde "altın standart" olan oral glükoz tolerans testinin yapılmasında fayda var. Bu test sonucu diyabet tanısı konulabilir. Tabii glikolize hemoglobin testi de uygulanabilir.
Hamilelik döneminde diabet hastalığı beliren annelerin durumu izlenmeli, çünkü onlarda hamileliği izleyen 5 yıllık dönemde 2. tip şeker hastalığı gelişebilir, diyen akad. Daskalova bazı belirtilere dikkat çekiyor:
"Kilo fazlalığı veya kalıtsal faktör varsa, hareketsiz yaşam tarzı sürüyorlarsa, polikistik yumurtalık sendromu bulunan kadınlar veya insulin rezistansı ile ilgili diğer hastalıkları bulunan insanlar özellikle dikkatli olmalı. Belirtilere gelince ise 2. tip diyabet hastalığının sık sık şikayetsiz seyrettiğini bilmek lazım. Tek şikayet ağız kuruluğu, susuzluk ve sık sık idrar yapma olabilir. Bu tür şikayetleri olan kişiler kan şekeri tetkikinin yapılması için aile doktoruna başvurmalı. Sadece açlık durumunda değil, yemek yedikten 2 saat sonra da tetkik yapılmalı. Devamlı yorgunluk hisseden, vücutdunda kaşıntı olan kişiler, gençlerde akne, erkeklerde ise iktidar sorunu olursa, bütün bunların sebebi şeker hastalığı olabilir."
Haber: Lachezar Tsvetkov“Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” projesi ülke içinde ve dışında büyük ilgi gördü 18 ülkeden Bulgarlar, yurtdışından 34 Bulgar okulu ve 8 üniversite eğitim görevlisi bu yıl ilki düzenlenen “Bulgarların anlatılmayan hikayeleri” programının..
Moldova’da 20 Ekim 2024 tarihinde ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımın oylandığı referandumda Bulgarların yoğun olarak yaşadığı Tarakliya ve Gagavuz Özerk Bölgesi'nde halkın yüzde 90’ın üzeri “hayır” oyu verdi. Yine benzer bir şekilde bunların..
33. Bulgar Antarktika Bilim Seferi katılımcıları, farklı ülkelerden bilimadamları ile birlikte bilimsel araştırmalara devam etmek üzere Antarktida’ya yol aldı. “Aziz Kiril ile Aziz Metodiy” araştırma gemisine ilk defa Yunanistan ve..