AP seçimlerinden kısa süre sonra ve sonbaharda yapılacak yerel seçimlerden üç ay kala partilere sağlanan sübvansiyonların önemli ölçüde kısıtlanması fikri bir kez daha gündeme geldi. Yapılan finansal denetim sonucu sadece Parlamento’da temsil edilenler değil, temsil edilmeyen partilerin yasal şekilde belirlenen tutarın üzerinde sübvansiyon aldıkları ortaya çıktı.
Maliye Bakanlığı’nın yayımladığı listeye göre oy başına 11 yerine 13 leva alarak sübvansiyonlardan en çok nemalanan partiler 5, 7 milyon leva ile GERB, 4, 3 milyon leva ile BSP ve 1, 6 milyon leva ile DPS oldu.
Parlamentonun alınan fazla miktarın 2020 yılına kadar iade edilmesini kararlaştırması üzerine siyasi partilerin devlet bütçesinden finanse edilmesinin azaltılmasına yönelik adımlar atıldı.
Daha 2015 yılında şovmen Slavi Trifonov tarafından gündeme getirilen ve yine onun tarafından düzenlenen referandumda 2, 5 milyon kişinin desteğini alan bu fikir,. hayata geçirilmesi için 12 bin oy yetmeyince gerçeğe dönüşmedi.
2015’te bu fikre karşı çıkan iktidar partisi GERB, bu yılın Haziran ayında fikri kucakladı, hatta DPS’nin partilerin şirketler ve özel kişiler tarafından sınırsız şekilde finanse edilmesi talebini bile destekledi.
Ana muhalefet partisi BSP için bu “Bulgaristan demokrasisinin temel başarılarına karşı düzenlenen suikasttır”. Bazı gözlemciler ise zamanın partilerin finanse edilme modelini değiştirmek için uygun olmadığına dair uyardılar.
Buna rağmen, Haziran ayının başında GERB, DPS, “Ataka” ve “Volya” partilerinin oyları ile Parlamento’da 2019 devlet bütçesine değişikliklerin getirilmesine ilişkin yasa tasarısı kabul edildi.
Buna göre partilerin sübvansiyonu oy başına 11’den 1 levaya düşürüldü. Subvansyonların düşürülmesini genelde kabul eden BSP, destek tutarının 1 leva kadarcuzi olmasının siyasete dış çıkarların veya mafya menfaatlerinin girmesine yol açacağını öne sürdü. İktidar ortağı olan VMRO ve NFSB de buna benzer görüş belirtti.
Konu ile ilgili tartışmalar, Bulgaristan’ın siyasi yaşamında yeni bölünme çizgileri oluşturdu.GERB partisi, partilerin finanse edilme modelinin değiştirilmesi fikrini HÖH’ün teklifi üzerine kabul etti. Bu değişikliği iktidarda yer alan “Birleşmiş Vatanseverler” koalisyonundan sadece “Ataka” partisi destekledi. “Birleşmiş Vatanseverler” grubundaki diğer iki parti VMRO ve NFSB, BSP ile birlikte karşı tarafta yer aldılar.
Çelişkiler Bulgaristan sınırlarını aştı, çünkü BSP Avrupa Komisyonu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, Avrupa Sosyalistler Partisi, Bulgaristan’daki AB ve ABD büyükelçilerine mektuplar göndererek değişikliklere karşı çıktı.
BSP, mektubunda daha düşük sübvansiyon kararının siyasi sistemin işlevini kökten değiştirdiğinin alarmını veriyor.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü'ne göre partilerin şirketler tarafından finanse edilmesi, ülkeyi “bölünmüş” bir avluya dönüştürecek ve beraberinde birçok olumsuzluk getirecek.
27 Ekim ve 3 Kasım’da düzenlenecek yerel seçimlerden önce Bulgaristan seçmenleri, karmaşık bir değişiklik ile karşı karşıya kalmış bulunuyor.
Seçmenlerin bundan üç yıl önce doğrudan demokrasi kurallarına uyup referandumda 2,5 milyon "evet" oyu vererek sağlayamadığı değişiklik, şimdi temsili demokrasi kurallarına göre parlamentoda verilen toplam 206 oydan 119'u ile gerçek oldu .
Bu hususun sonbaharda yapılacak yerel seçimlere yansıyıp yansımayacağını tahmin etmek zor olsa da seçimleri kaybedenlerin gösterdikleri zayıf performanstan dolayı seçimi kazananları suçlu gösterip onları oy ticareti yapmakla suçlayacağı şimdiden belli.
Çeviri: Özlem Tefikova
Üç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..