Günümüzün Avrupa Kültür Başkenti - Plovdiv'in simgelerinden biri şehrin korunmuş antik kısmıdır. Şehrin üç tepesi üzerinde yer alan Eski Plovdiv, birçok eski ve ortaçağ anıtının bir arada yaşadığı bir yer. 18. ve 19. yüzyıllarda zengin tüccarlar tarafından şehrin bu bölümünde inşa edilmiş evler çok enteresan. Bugün iyi bildiğimiz restore edilmiş iç mekanların ve cephelerin ardında anlatmaya değer bir hikaye var.
1 Nisan 1969'da Belediye nezdinde “Eski Plovdiv” adında bir enstitüsünün oluşturulmasıyla başladı. Plovdiv tarihinde kayda değer iz bırakmış kişilerin uzun süredir devam eden çabaları sayesinde, Eski Şehrin mirası yavaş yavaş eski parlaklığına döner. Kurulduğu günden bu yana, koruma altındaki mimarisi ile sit alanı kültürel yaşamın ve kentsel bohemlerin mekanıdır. Ve Bulgaristan'ın en popüler turistik yerlerinden biridir. Şehrin bu bölümünün restorasyonu büyük ölçüde, 1958'de şehrin yıkık dökük, harap bir eski kesimde gelişme potansiyeli görmekte olan ünlü Plovdivli entelektüel Atanas Krastev'in azimli çalışmalarına borçludur.
1969-1986 döneminde Krastev, Eski şehrin yönetimini üstlenir ve ekibinin de yardımıyla, ressam Zlatyu Boyaciev'in ve Bulgaristan’da yayıncılığın temelini atan Hristo G. Danov'da müzelerini oluşturur. Bazı sembolik evler – “Nedkoviç”, “Hindlian”, “Birdas” ve Balabanov Evi restore edilir ve eski parlaklığına döner. Bu evlerin yeniden doğuşu ile bağlantılı kişiler konusunda , “Eski Plovdiv” Enstitüsü “Kültür Politikası ve Bilgi Servisi” başkanı Donka Nalbantova anlatıyor:
“Daha sonra Naço Kültürata lakabını alan Atanas Krastev’ten başka bu gruba mimar Petko Kekemanov, mimar Vera Kolarova, Elena Uzunska, Covani Dimitrov giriyor. Bu kişiler o zamanki Plovdiv belediye başkanını bu evlerin yıkık dökük evlerin hem şehir hem Bulgaristan’ın mimari bir sit alanına, sembolik bir yer haline getirilebileceği ikna etmeyi başarabilmiştir.
Restore ettikleri ilk ev "Nedkoviç" Evi. Restorasyonu için, arşiv fotoğraflar kullanıyorlar ve evin bir zamanlar görünümüne yakın olmak için tüm ülkeye seyahat edip o dönemden mobilya ve yer döşemeleri buluyorlar.
Nalbantova'ya göre, tüm evler mükemmel bir şekilde restore edilmiş ve ziyaretçilere açık, orada birçok kültürel etkinlik düzenlenmektedir. "Eski Plovdiv” kuruluşunun 50. yıldönümü ile ilgili olarak, ayın başında Eski Şehrin simgelerinden biri olan ressam Kosta Forev’in sergisi açıldı. Sergi 16 Mayıs'a kadar Balabanov Evi'nde açık kalacak.
Donka Nalbantova jübile programdaki çeşitli etkinlikleri sayarken Plovdiv’in Rönesans merkezinin zengin bir manevi merkez olduğunu hatırlattı:“Nikolay Haytov'a adanmış birçok sergi, bilimsel konferans, tiyatro gösterisi ve edebiyat yarışması var. Buna sebep yazarın doğumunun 100. yıldönümü ve hayatının Eski Plovdiv’le bağlantılı olması. Kutlamalar 22 Nisan'da başlayacak. "Dimovski'nin karikatürleri ve Haytov'un kahramanları " sergisi açılacak ve Haitov'un en sevdiği "Dağı kaldıramayabilir ama denemeye değer" düşüncesi üzerine kompozisyon yarışması yapılacak. Eylül ayında, yazar Elena Haytova-Gigova'nın yeni bir kitabının galası düzenlenecek.”
18 Nisan’da Uluslararası Kültürel Anıtların Korunması Günü dolayısıyla modern mozaiklere adanmış bir sergi açılacak. Balabanov Evinde , 12 ülkeden 40 sanatçının 90 eseri gösterilecek. 19 Nisan’da ise, mozaiğin tarihine ve modern ev ve şehir alanındaki yerine adanmış bir konferans düzenlenecek.
Fotoğraflar: bg.wikipedia.org
Türkçesi: Müjgan Baharova
NDK- Milli Kültür Sarayı’nın Bir No’lu salonunda özel törenle “CineLibri” Uluslararası Sinema ve Edebiyat Festivali’nin 10. jübile bölümü bugün açılacak. Bu sene festival “Sonsuz şiir” temasıyla gerçekleşecek. Forum, çağdaş İtalyan sinemasının dâhisi..
Her bir şehrin, kasabanın, köyün en renkli ve ilgi çekici yerlerinden biri pazarıdır. İster her gün, ister haftanın belirli gününde kurulsun, hususi ya da hususi olmayan mallar alınıp satılsın, pazarlar yüzyıllardır insanlık tarihine ve toplumumuzun..
“Nova” televizyonuna konuşan geçici hükümette Kültür Bakanı Nayden Todorov , Razgrad ve Smolyan’daki tiyatrolarda mali suistimallerin tespit edilmesinin ardından, “ Başka yerlerde de hükümet fonlarını hortumlamaya yönelik planlar olup olmadığını..
On yıllardır Almanya’da yaşayan Emilia Juecker’in sözlerine göre “Bulgarlar dünyayı süslüyor”. Hamburg’ta 30 Kasım’da soydaşlarımızı bir araya getirecek..