Onu tanıyoruz. En azından müzisyenler, müzik konularında yazan gazeteciler, müzik severler onu tanır. Onlarca yıldır her bir önemli konseri mühürledi fotoğraf karelerinde. Varlığı neredeyse görünmez, çünkü bayan Balevska işini yapmak için izleyicinin zevkli anlarını kesmek istemez. Balevska yıllar içinde unutulmaz konserlerin güzel, bazen de eşsiz resimlerini çekti.
Bunlardan bazıları, 8 Nisan günü açılan "Bulgaria” salonunun fuayesinde gösterilecek. Bu sergiyle Vasilka Balevska 50 yıllık profesyonel yaşamını kutluyor. Ünlü fotoğrafçı, sergiyi babasının doğumunun 100. yıldönümüne adadı.
"Babam Sofya'daki Sanat Akademisi'nden mezundur ve eski zamanlardan beri amatör bir fotoğrafçıdır. Resim ve tarih öğretmeni olmasına rağmen, fotoğrafçılık onun büyük tutkusuydu. Bana geniş formatlı "Lübitel” adında bir fotoğraf makinesi verdiğinde 9 yaşındaydım. Okuldan sık sık geziye giderdik ve babam makineyi resim çekmek için verdi. Rus dili ve tarih okumak isterdim, ancak babam başvuru belgelerimi geri çekti ve fotoğrafçılık okumamı emretti. O sırada Basım Evi nezdinde okunuyordu. Mezun oldum, Devlet Foto Arşivi'nde çalışmaya başladım,1993'ten beri serbest çalışıyorum. Devlet Foto Arşivi'nde Bulgaristan'ın tarihini fotoğraf kareleri ile arşivlerdik, tüm kültür merkezlerine - kongre, fuar, tarım, sağlık, sosyal hayatımızı yansıtan her konuda resim gönderirdik. Tamamen her şeyi çektim. Ancak bir müzik meraklısı olarak en çok müzik etkinlikler peşinde koştum. Neredeyse her yıl "Mart müzik günleri" için Ruse’deydim .Çocukluk yıllarından beri klasik müziği çok severim. Doğduğum Troyan şehrinin zengin bir kültürel hayatı vardı. 1960'larda amatör topluluklarımız ülke içinde birinci oldu. Bir amatör operetimiz vardı. Okuma evi besteciler ve yazarlarla görüşmeler düzenliyordu. Ben okul korosunda şarkı söylerdim. Hatırlıyorum, Varna'da bir kamptaydım. Bizi “Karmen” operasını götürdüler, Yaz tiyatrosunda. O zamandan beri opera müziğini çok severim. Başroldeki şarkıcının güzel kırmızı güllü elbisesi hala gözlerimin önünde. Daha sonra BNR’nin gece sunduğu müzik eğitimi veren programlarını devamlı dinledim.”
Günümüzde Vasilka Balevska arşivini dijitalleştiriyor, ancak bantların çoğunun "netliğini" çoktan kaybettiğini söylüyor, bazı yerlerdeki görüntülerin biraz bulanık olduğu, bu yüzden bazen resimlerin kopyalarını yaptığını anlatıyor:
"İş yerimize etkinlik listeleri gönderiliyordu, ben konserleri seçmeye bakıyordum. 1960'ların sonlarındaydı, “Bulgar müziği” dergisinden beni fotoğraflarını çekmeye davet ettiler. Baş Editör Dimitar Zenginov'un bana çok yardımcı olan kendi gereksinimleri vardı. Sanatçıları bir prova sırasında, konser öncesi evde çekmemi isterdi.Şimdi, bir serbest çalışan olmama rağmen, müzik alanında tarih yazmaya devam ediyorum. 1989’daki değişime kadar, sosyalist ülkelerden tüm büyük topluluklar ve sanatçılar Bulgaristan’ı ziyaret etti. O sırada genç olan Gergiev, Temirkanov, Vadim Repin kariyerlerine burada başladı. Batı dünyasından da harika müzisyenler geldi - Ruggiero Ricci, Cenova Opera Tiyatrosu, Jean Bernard Pommier çok genç yaşta Bulgaristan'a geldi. Bu sanat olmadan yapamam. Bir konserden sonra dönüyorum ve fotoğrafları işlerken hala müzik dinliyorum."
Açılan sergi bir retrospektif sergidir. Bayan Balevska'nın ilk çektiği fotoğraflardan bazıları gösteriliyor:
"En eski fotoğrafım Panço Vladigerov ve İvan Drenikov’un , ayrıca Weissenberg'in de var. Kemancı Vasko Vasilev, Tereza Nikolova, Svetlin Rusev, Bilyana Vuçkova ve Vesko Panteleev'in sahnede birlikte olduğu eşsiz bir resim var. Her zaman sanatçıyı en tipik anda "yakalamaya" çalışırım. Çektiğim bütün bir opera temsilinden hiçbir kare beğenmediğim olur. Cihazlar ile çalışırken ses çıkarıyorlar, salonda insanları rahatsız etmemek için çok dikkatli çalışıyorum. Teknik pahalıdır, en iyisini elde etmek pahalı iş. Maddi nedenlerden dolayı genç nesil fotoğrafçılar aşka etkinlikleri tercih ederler belki. Benim için müzik dinlemek ve müzisyenlerin fotoğraflarını çekmek harika bir duygudur.”
Türkçesi: Müjgan Baharova
1994 yılında “Balkanton”un kapatılmasından sonra Bulgaristan ’ da gramofon plağı üretilmedi, ancak bu durum 2025 yılında değişecek . BTA’ya konuşan İliya Grigorov, ülkede ilk vinil fabrikasının açılacağını ve Balkanlar’daki türünün tek örneği..
Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’ye konuşan “More ot Lübov” (Aşk Denizi) programının sunucusu, “ Nataliya Simeonova ” Vakfı’nın, Bulgar rock müziğinin efsane ismi Kiril Mariçkov’un adını taşıyacak bir okuma evi tescili için belgeler sundu ğunu duyurdu...
Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein Yusuf’un babası 1885 yılında çeşmenin yapımına başladı, bir sene sonra vefat ettikten sonra ise inşaat..