Sofya Bölgesel Tarih Müzesi'nde 30 Haziran’a kadar açık olacak sergide “Ekmek ve hayat kutlu olsun” başlıklı sergi görülebilir. Sanat koleksiyoncusu ve sponsoru Antonio Vasilev’in koleksiyonundan değerli eserler içeren sergide, Hristiyan Prosfora (ayin ekmeği) mühürleri, Kudüs damgaları, desenler ve ikonlar teşhir ediliyor. Evde, köy kiliselerinde ve genelde Hristiyanlık tapınaklarında kullanılan değerli objeler görülebilir.

Sergide 150’ye yakın Prosfora (ayin ekmeği) mührü var. Bu Bulgaristan’da, belki de Balkanlarda en büyük ayin ekmeği damgası koleksiyonu. Bu bilgileri sunan sergi küratörü Katelina Pavlova, bu damgaların ekmeğin kutsanması için kullanıldığını açıkladı. En büyük mühürlerden birisi Beşaret bayramı sahnesinin yer aldığı taş ve kireçten yapılmış bir damgadır. 

Ekmek, Bulgar geleneksel kültürünün son derece önemli bir öğesidir ve ekmeğin yapımı ile ilgili olan nesnelerin her biri, bir ayin ekmeğinin statüsünü elde etmek için çok büyük önem taşır. Bu nesnelerden biri ekmeği kutsayan ve Kutsal Ayinlere katılma fırsatı veren (prosfora) baskı mührüdür.

Anonio Vasilev bu koleksiyonu 20 yıldan beri topluyor ve onun dediği gibi “her şeyin yeri ve zamanı gelir ve işte serginin hazırlanması ve ziyaretçilere gösterilmesi zamanı geldi”.

En bilinmedik ve tanınmadık mühürler Kuzeybatı Bulgaristan bölgesinden. Ülkede yuvarlak damgalar yoğun iken, Vidin bölgesinde farklı şekillerde kutsama mühürlerine rastlanıyor. Haç ve benzeri çok şaşırtıcı şekillerde mühürler bulundu.

Antonio Vasilev’in koleksiyonundan ilk defa Kudüs bez ikon resimlerini izleyici önüne çıkıyor. Bunlar 18. asır ve 19. asır başlarından dört bez resim var. Onlardan en büyüğü 176 х 127 sm. çapında 1892 yılında resmedilmiş bir bez tablodur.

Kudüs tabloları olarak adlandırılan bu dini resimler, Kudüs’e hacıya gidenlerin özel siparişiyle Filistinli ustaların hazırladığı ve tamamen Hristiyan resim ve ikon şartlarına uygun çizilen tablolardır. Kudüs’e Tanrının Mezarını ziyaret eden Hristiyan hacılar bu tabloları sipariş eder, alır ve sonra dönünce evlerinin en özel yerlerine asarmış. Bu bez panoyu normal günlerde zedelenmesin diye üstünü örter, sadece misafirler gelince “Ben hacı oldum” diyerek, Kudüs’ün en özel hatırası tabloyu gösterirmiş.

Sergi ve beraberinde yapılacak koleksiyonculuk, dini ve felsefi forumlar düzenlenecek ve tüm etkinlikler Bulgar Patriği Neofit’in himayesinde gerçekleşiyor.

Fotoğraflar: sofiahistorymuseum.bg, Desislava Semkovska ve Ani Petrova

Çeviri: Sevda Dükkancı​