Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Karadeniz Megalitik Arkı cevaplardan çok sorular içeriyor

Kazanlık ilçesinin Buzovgrad köyü yakındaki megalit. Foto: BGNES
Photo: БГНЕС

Binlerce yıl önce oluşmuş gizemli taş ve kayalıklar olan Megalitler esrarengiz geçmişiyle hala birçok soruyu beraberinde getiriyor. Araştırmacılar bu kayaları Dolmenler ve Menhirsler olarak ikiye ayırıyor. Dolmenler dev taş kütlelerinden oluşturulmuş evlerdir. Onlarda kapak gibi çatı ve dört duvar var. Bütün bu yapıların arasında sıvama yapılmamış. Menhirsler ise kaba kolon şeklinde ayrı veya grup halinde yere çakılmış ve “kromlek” adlandırılan daire çizen dev taşlardır. Karadeniz kıyısında bulunan bu yapılar, megalitik dönemi araştıran Doçent Lübomir Tsonev’in deyimiyle “Karadeniz Megalitik Arkı” oluşturuyor. Bu ark Doğu Rodooplar’dan, Doğu Koca Balkan, Şumen bölgesi, Kaliakra burnu, Kırım yarımadası, Kafkaslar ve Ermenistan dağlarından geçiyor.

Bilim adamları megalitlerin taş ve kayalıkların kutsal amaçla tapınak olarak kullanıldığına inanıyor. Tam olarak ne zaman oluşmuşlar? Karadeniz kıyısındaki farklı yapılar arasında bir bağlantı ve benzerlikler var mı? Bu soruları yöneltmek üzere Doçent Tsonev ile görüştük: “Megalitik taşlardan bahsedilirken, sorular cevaplardan fazla oluyor. Kesin olarak kanıtlanan cevapların sayısı da azdır” diye itiraf ediyor bilim adamı ve bir birine benzer megalitik yapılar olsa da, asla iki aynı taş yapı bulunmadığını kaydetti.

Lübomir Tsonev ve Haskovo ilinin Ovçarovo köyü yakınındaki menhir.“Balkanlar’da 400 dolmen bir o kadar da Menhirs var. Kafkaslar’da 2000 dolmen var. Ermenistan dağlarında birkaç yüz Menhirs taştan oluşan ve ortasında bir küçük Dolmen bulunan taş tesis var. Yerli bilim adamları bu oluşumların M.Ö 5.- 4. asırdan kaldığını iddia ediyor. Ermeni taşlarından daha yenileri ise Kafkaslar’da bulunan kaya yapılardır. Onlar M.Ö 3.- 2. asıra ait yapılar. Balkanlar’da ortaya çıkan kaya ve taş yapılanmaların ise bundan 4- 5 asır daha geç ortaya çıktığı biliniyor”.

Bulgaristan’da bu esrarengiz taşlar nerede görülebilir?

Dolmenler Istranca Dağı, Sakar Dağı ve Doğu Rodoplar’da bulunuyor. En büyük ve en iyi korunan objeler Istranca Dağı’ndaki taşlardır. Türkiye sınırında olan bu bölge, yıllar önce serbest dolaşıma yasak sınır hattı olduğu için, define avcıları buralara pek müdahale edememiş. Sakar Dağı ise daha fazla turistin erişimi olan bir yer. Yine Türkiye sınırına yakın Harmanli- Topolovgrad yolu yakınında bulunan taş oluşumlar var”.  

Daire haline yerleştirilmiş taş oluşumlardan ise Doğu Rodoplar’da Dolni Glavanak köyü yakınında var. Orada 1- 1 buçuk metre uzunluğunda daire şeklinde dizilmiş 20 taş kütlesi var. Starosel yakınındaki kaya yapısı ise 24 taştan oluşan bir daire bulunmaktaymış, ancak define avcılarının istilasına uğramış ve günümüzde yok olmuş. Üçüncü daire taşlar yapısı Emine burnunda yer alıyor. Pliska etrafında da kaya tapınak taşları bulunmakta. Oradaki yapılara “dev taşlar” adı verilmektedir.

Topolovgrad ilçesinde Hlyabovo köyü yakınlarında dolmenler. Foto: Gergana Encheva/ ShutterstockTaş yapıların ve kaya tapınakların tarihiyle ilgili soruların, floresan yöntemi ile araştırmalar sonucu cevabı bulunabilir. Peru’da Naska vadisindeki ünlü taş resimlerin tarihi de bu yönetmle belirlendi. Bu vadi binlerce turistin ilgisini çekiyor. Bulgaristan’daki bu yapılar da incelenip, tarihleri hakkındaki bilinmezlikler cevap bularak, Yunanistan’da olduğu gibi bir türistik atraksiyon haline getirilebilir.

Macarovo’ya bağlı Dolni Glavanak köyü yakınındaki kromlek. Foto: bg.wikipedia.org

Çeviri: Sevda Dükkancı 



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Cuma öğleden sonra

İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir.  İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..

Eklenme 18.10.2024 14:05
Plovdiv, Muradiye camii.

Cuma öğleden sonra

Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..

Eklenme 11.10.2024 14:05

Paleontologlar Trın yakınlarında dinozorlar zamanından kalma 30’un üzerinde hayvan fosili bulular

Bulgaristan Bilimler Akademisi(BAN) Ulusal Doğa Bilim Müzesi’nden paleontologlar, günümüz Trın şehri bölgesinde 80 milyon yıl önce hayvanlar dünyasının nasıl göründüğü sorusuna yanıt arıyor. Trın yakınlarında bu yıl yedincisi düzenlenen..

Eklenme 06.10.2024 06:35