Toronto Üniversitesi’nde müzik profesörü Irene Markoff, aslında Bulgar asıllı bir Kanadalı. Annesi Köstendil’den, babası ise Ruse’nin Ştrıklevo köyünden 1929‘larda Bulgaristan’dan göç etmiş bir ailenin çocuğu. Küçük yaştan itibaren kızkardeşi ile birlikte Bulgar halk müziğiyle ile büyüyen İrene, daha sonra Balkan müziğini araştırmayı görev biliyor ve derlemeye başlıyor.
Bulgar ve Balkan müziğine ilgi duyan öğrencilerine, Balkan müziği dersleri veriyor ve daha sonra “Meden glas” korosunu kurmaya karar veriyorlar. Profesör Markoff, “Meden glas” korosunun yönetmeni ve kurucusudur aynı zamanda. 2014 kurulan bu grupta bir Rus, İtalyan, İtalyan ile Süryani kökenli bir kadın, bir Hintli ve Bulgar kökenli İrina Markova birçok dilde şarkı söylüyor,farklı enstrümanlarda müzik çalıyor.
Aynı zamanda Irene Markoff, Bulgar halk şarkıları icra eden “Ot izvora” Folkor kadın korosununun da yönetmenidir. Koro, farklı etkinliklerde Bulgarların olduğu kadar Kanadalıların karşısına da çıkıyor. 16 Aralık'ta "Ot izvora” korosu, Toronto yakınlarındaki "Sveti Dimitar” Kilisesinde bir tiyatro gösterisini andıran konser verecek.
Bundan birkaç yıl önce Irene, Bulgaristan’a geliyor, 6 yıl boyunca Bulgaristan Devlet Konservatuarı’nda “Müzik fokloru” bölümünde okuyor, daha sonra büyük araştırmacı ve etnolog Nikolay Kaufman ile Bulgaristan Bilimler Akademisi (BAN) Müzik Enstitüsünde çalışıyor. Bu arada Doğu Rodoplar ve Deliorman olmak izere Hacı Bektaşiler üzerine araştırmalarda bulunuyor. Burada birçok dostu var. “Bulgaristan benim ikinci vatanım” diyen profesor Irene Markoff ile yaptığımız söyleşiyi aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.
“Nova” televizyonuna konuşan geçici hükümette Kültür Bakanı Nayden Todorov , Razgrad ve Smolyan’daki tiyatrolarda mali suistimallerin tespit edilmesinin ardından, “ Başka yerlerde de hükümet fonlarını hortumlamaya yönelik planlar olup olmadığını..
Yurtdışındaki Bulgar Kültür Enstitüleri'nin başlıca işlevi, Bulgar kültürünün başarılarını tüm çeşitliliğiyle ev sahibi ülkenin izleyicilerine sunmaktır. “Programımız zengin ve renkli olmalı ki herkes kendisi için ilginç bir şeyler bulabilsin” -..
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..