Eurostat’ın verdiği bilgiye göre Bulgaristan’da tüketici fiyatları AB’nin diğer ülkelerine kıyasla yüzde 44 daha düşük. Bu sonuç, Bulgaristan’ı Avrupa topluluğunun ucuzluk şampiyonu yapıyor. Bu sıralamada Bulgaristan’ın ardında Romanya ve Polonya yer alıyor.
Bulgaristan vatandaşları Avrupa’dakine göre yarı fiyatlar ile en mutlu insanlar arasında yer almalı ve tüketim sıralamalarında ön yerlerde olmaları gerek. Aslında hiç de böyle değil. Çünkü fiyatlar gerçekten düşük, fakat maaşlar daha da düşük. Uzmanlara göre, Bulgaristan’daki maaşlar ve emekli maaşları Avrupa’nın daha gelişmiş bölgelerine kıyasla 5 ila 7 kat daha düşük.
Örneğin, Bulgaristan’da asgari maaş 261 avro, Fransa’da 1498,50 avro. Ülkemizde ortalama maaş 550 avro, Danimarka’da 2575.68 avro. Belçika’da asgari emekli maaşı 1221 avro, Bulgaristan’da ise 102 avro.
Bulgaristan’daki “refah” tablosunun daha da net olması için bu gelirlerin satın alma gücü olarak ne anlama geldiğine bakmak lazım. Birçok araştırma ve uzmana göre Bulgaristan vatandaşlarının satın alma gücünün gelişmiş Avrupa ülkelerindeki seviyelerin yaklaşık yüzde 60’ı olduğu için, ülkedeki durum aslında o kadar da kötü görünmüyor. Nüfusun gerçek gelirinde ölçülen bu satın alma gücünün son yıllarda yılda yüzde 7 ile 10 arasında büyümeye devam ettiğini de belirtmekte fayda var. Fakat buna rağmen ekonomi uzmanlarına göre bu oranlar yakın gelecekte Orta ve Batı Avrupa’daki seviyeye ulaşmak için yeterli değil. Bu durum ise ülkenin, Avro bölgesinin “zenginler kulübüne” girme arzusu karşısında bir engel olabilir.
Bulgaristan Avrupa’nın en ucuz ülkesi olarak ucuz ayakkabı, mobilya, ulaşım aracı, tatil veya da eğitim arayanlar için bir “tüketici cenneti”. Fakat gıda ve alkolsüz içeceklerde durum böyle değil. Bulgaristan’a kıyasla Romanya ve Polonya’da bu ürünler daha ucuz.
Paranın satın alma gücü, enflasyon sebebiyle dövizlerin değer kaybetmesine bağlıdır.
Bu da çeşitli faktörlere bağlıdır ki, bunların arasında en etken faktör mal talebidir – bir mal ne kadar çok satın alınıyorsa, üreticileri veya satıcıları onun fiyatını o kadar çok yükseltmek ister. Bu olay Bulgaristan’da da gözlemlenmektedir ve yaklaşık üç yıllık bir deflasyonun ardından son zamanlarda yılda yüzde 2’yi geçen enflasyon süreçleri kaydedilmekte. Bu pahalılaşma bütün Bulgaristan ekonomisi için önem taşımakta, çünkü son birkaç yılda ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası(GSYİH)’ nda büyüme,tam olarak tüketimin artmasına bağlıdır.
Sonuç itibari ile Bulgaristan AB’nin en ucuz ülkesidir.Fakat sadece en ucuzu değil, vatandaşların düşük satın alma gücünden dolayı Bulgaristan aynı zamanda AB’nin en fakir ülkesidir. Halkın gelirlerine göre hükmedecek olursak, görünüşte var olan ucuzluk hiç de ucuzluk değil, Bulgaristan vatandaşları ise zor geçiniyor.
Avrupa standartlarına göre geçinmek için günlük ihtiyaçlarının dışında fazladan gelire sahip olan çok az kişi var. Ancak buna rağmen vatandaşlar pes etmiyor. Birçoğu fazladan emek sarf ederek aynı anda iki veya daha fazla yerde çalışıyor. En girişimci olanları ise, kendilerine ve sevdiklerine daha iyi yaşam koşulları aramak için yurtdışına çıkıyorlar. Bulgar tatil köylerini dolduran yabancı turistler için ucuz olduğu gibi, yurtdışında kazanılan para ile Bulgaristan’da hayat gerçekten ucuz. Ekonomide bir gün içinde mucizeler gerçekleşmiyor ve süreçler gerekli zamanı ve uygun koşulları gerektiriyor. Bu anlamda Bulgaristan doğru istikamette, çünkü devlet de, birey de zor şartlarda elde edilen maddi kaynaklardan maksimumu alabilmek için paranın nereye harcandığı ve neye yatırım yapıldığı konusunda çok dikkatli davranıyor.
Çeviri: Özlem Tefikova
Eylül ayında ülkedeki iş ortamına ilişkin genel gösterge, sanayideki olumsuz değerlendirmelerin etkisiyle Ağustos ayına nazaran 1 puan geriledi. Ulusal İstatistik Enstitüsü NSİ , söz konusu göstergenin sektörde 5,2 puan düşerken yöneticiler..
“Deloitte” uluslararası danışma şirketinin son küresl endeksine göre, her 1000 Bulgaristan vatandaşına 668 konut düşmektedir. Bulgaristan, kişi başına en fazla konut sahibi olan ülkeler arasında Avrupa’da birinci yerde. Bu da ülke emlak piyasasında..
Kalkınma ve İstikrar planı çerçevesinde yenilenebilir enerji depolama projeleriyle ilgili prosedür başlatıldı ve ilgili teklifler kabul ediliyor. Kaynakların miktarı oldukça fazla, süreler kısa, proje adaylarının uyması gereken koşullar da az değil...