Her akşam çocuklar pür dikkat bu programı izler ve bu kahramanın sihirli torbasından sıradaki masalı çıkarmasını bekler.
Slava Raçeva 24 Mayıs’ta “Zlaten vek- Altın asır” kültüre ve sanata katkı fahri ödülüne layık görüldü. Radyo girişinde sevilen bir sesi duyunca, Slava Raçeva’yı tebrik ettik, çocukluğumuza duyduğumuz nostaljiyle beraber, mikrofonu hemen kendisine uzattık:
Slava Raçeva, yine aynı güler yüzü ve güzel sesiyle mutluluğunu şöyle ifade etti:
Her şeyden önce siz, çocukları ne kadar sevdiğimi, sizinle ne kadar mutlu olduğumu, etrafımda gülümseyen insanlar görürken, yine mutluyum. Eski masalların anısını taşıyan insanların kalbinde olmak çok güzel.
“Pedya çovek- lakıt brada” nerede kaldı?
O hiçbir yere gitmedi. O burada, benimle. Artık 57 yaşını tamamladı. Bundan 57 yıl önce Bulgar Ulusal Televizyonun ekranına çıktı. O hala kendi masallarını anlatıyor.
Bu fikir nasıl oluştu? Bu minik kahraman nasıl bunca kişinin kalbine ulaşmayı başardı?
Ulusal televizyonun yapımcılarından gelen fikir üzerine oluştu. Ressam Milka Naçeva kahramanı çizdi. Şarkıyı ise Dimitır Vılçev yazdı. Hepsini şimdi rahmetle anıyoruz. Asen Trayanov, Nuşka Grigorova bir ekip olarak bu kahramanı sevilen ve o zamanki bütün çocukların beklediği bir hale getirmeyi başardık. Bu küçük çocuklar artık anne baba oldu, bazıları dede veya babaanne oldu, büyüdüler. O zaman ben Ulusal Televizyonun spikeri Nikola Filipov’a partnerlik yapıyordum. O da bizim masalımızda “Çiçko Filipov- Filipov Amca” oldu. Benim adım “Pedya çovek, lakıt brada”- “Avuç adım, dirsek sakal” oldu. Filipov Amca sakalımdan sihirli teli çekince, ben de her akşam çocuklara masallar anlatmaya başladım. O beni yanına çağırdı ben de, yani benim seslendirdiğim uzun sakallı, cüce adam kuklası olarak onun yanına gittim,
“İyi akşamlar Filipov Amca,
İyi akşamlar sevgili çocuklar”
diyerek, bitmek bilmeyen masallarımı torbamdan çıkarmaya başladım”.
Bu kaç yıl böyle devam etti?
Bu kahramanımız 1961 yılında Nisan ayında doğdu. Şimdiye kadar biliniyor, tanınıyor ve onun sözleri hatırlanıyor.
Birçok nesilden çocuklar televizyonun 8’e on kala “Leka noşt detsa”- “İyi Geceler Çocuklar” programını sabırsızlıkla bekliyordu. Hala onu hatırlayanlar, özleyenler var. Türkiye’de yaşayan çok göçmen var. Onlar da nostaljiyle sizin sesinizden ve bu uzun sakallı sevecen adamdan bahsediyor. Bunu nasıl başardınız?
Bu adamcık çok tatlı dilliydi, çok güzel anlatıyordu masalları. Birçok nesilden çocuklar bu masallarla büyüdü. Masallar çok değerli. Orada bütün kötülükler iyilikler tarafından yeniliyor. Masallarda onları iyi insanlığa, dostluğa, yardımseverliğe öğretiyoruz, her şeyin düzelebileceğini onlara anlatıyoruz.
Bir defa Antalya’da tatildeyken, Bulgaristan’dan göç etmiş bir kadın beni sesimden tanıdı, “Pedya Çovek” masallarıyla uyuyormuş, çok duygulandı benim sesimi tanıyınca.
Birçok insan beni Pedya Çovek ile özdeşleştiriyor, kuklanın arkasında duran Slava Raçeva olarak kabul etmiyor. Her yerde öyle oluyor. Şimdi radyoya gelirken, taksideki şoför sesimi tanıdı, “Siz Pedya Çovek misiniz” dedi. Siz de beni radyonun girişinde görünce duydunuz ve sesimi tanıdınız. Herkes benim sesimi tanıyor.
Masalların dünyaya açılan bir pencere ve güzelliklere, iyiliklere mesaj verdiklerini söyleyebilir miyiz?
Evet, doğrudur. Böyle mesajlar veriyor ve özellikle en küçük çocuklar onları çok iyi anlıyor. Masallar hem zevk, hem mutluluk, hem de bilgi içeriyor. Küçük çocuğun ufku genişliyor, hayatına sevinç katıyoruz, onların gözünde oyuncakların, kuklaların canlandırılmış hikayesi oluyor masallar. Masallar çocukların hayal gücünü çalıştırıyor.
Bu tatlı dilli kuklayı seven nesillere ne söylemek istersiniz?
Bu kahramanı seven, tanıyan nesillere sadece güzel dileklerde bulunabilirim- hayatlarında sağlık, güzel olaylar olsun, dünyaları renkli olsun!
Görüşmek üzere!
Fotoğraflar: BNR“Alfa Research” kamuoyunu yoklama ajansının “Fabrika za idei” ve “Ekonomi ve Kültür Observatuvarı” projelerinin siparişi ile ulusal çapta yaptığı bir ankete göre, Bulgaristan’da vatandaşların %20 ile %30’u gitmek istese de, kültürel..
“Dvoynikıt”, “Gospodin za edin den”, “Da obiçaş na inat”, “Margarit i Margarita” gibi en sevilen Bulgar filmlerinden bazılarının yönetmeni olan Nikolay Volev , evinde geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi . Sofya’nın “Krakra”..
Odesos /Varna/ şehrinde Roma döneminden kalan ve ön tahminlere göre 2. veya 3. asra ait eşsiz bir heykel bulundu. Varna demiryolu istasyonu yakınındaki inşaat kazı çalışmalarında ortaya çıkan arkeolojik bulgu, hemen Bölge Müzesinden..