AB Savunma ve Dışişleri Bakanları 13 Kasım’da Brüksel’de kısa adı PESCO olan Avrupa Savunmasında Daimi Yapılandırılmış İşbirliği (Permanent Structured Cooperation) projesini görüşecek. Bu proje uğruna Fransa ve Almanya bazı geleneksel çelişkilerini unuttular, ön sözleşmelerine İtalya ve İspanya’nın da katılacağı bildirildi. Birlik ülkelerinin üçte ikisinin bu projede yer almak isteyeceği tahmin ediliyor. Bulgaristan’da birkaç aydan beri konu çok güncel boyut aldı. Ülke 1 Ocak 2018’da AB Konseyi Dönem Başkanlığını devralacak ve ister istemez bu konuyla da ilgilenecek. Ortak Avrupa Savunma temasları son zamanlarda epey yol kat etti ve artık birkaç rota çizmeyi başardı.
Geçen ay Sofya’da “Güvenlikte beraber, Bulgaristan’ın Avrupa ortak savunmadaki rolü” konulu konferansta, ülkede politik çevrelerden bu fikre muhalif olan bulunmadığı ortaya çıkmıştı. Cumhurbaşkanı Rumen Radev’e göre günümüzde başka global güçler kendi askeri gücünü geliştirirken, AB sadece “yumuşak güce” bel bağlayamaz. Radev, Avrupa savunmasında bölünmelerin üstesinden gelinmesi gerektiğine işaret ederek, AB’de 176 platform ve 17 farklı marka tank olduğunu söyledi. ABD’de ise sadece 30 askeri platform bulunuyor ve ordusunda bir marka tank var. Bu yöntemde Avrupa ülkeleri 70- 100 milyar Euro kaybediyor. Cumhurbaşkanına göre, bu ayrıştırmanın ortadan kaldırılması için AB entegre bir savunma politikası izlemeli, işletme ve bilimsel ünitelerini Avrupa savunma becerilerini pekiştirmeye yönelik hazırlamalıdır. Milli savunma endüstrisinin entegrasyonundan yana tavır sergileyen diğer yetkili ise Savunma Bakanı Krasimir Karakaçanov oldu. Karakaçanov, ortak savunma yapılarına gidilmesi için, öncesinde Brüksel “farklı hızda iki Avrupa” fikrini konuşmaktan vazgeçmelidir. Savunma uzmanları da temaslara katıldı.
Savunma Bakanına benzer şekilde onlar da iki farklı hızda Avrupa savunmasına karşı geldiklerini beyan ettiler. AB ülkelerindeki vatandaşlar için farklı güvenlik teminatları olamaz. Uzmanlara göre Bulgaristan ortak Avrupa savunmasında politik veya hukuksal bağlılığa gitmeden, gönüllü yer alma veya savunma planlamasını ortak programlarla uyumlu hale getirme gibi iki varsayımdan birini seçebilir. İkinci varsayımda AB iç güvenlik ve terör ile siber saldırı gibi tehditlerde daha etkin rol alabilir. Buyüzden bu olasılık daha iyi olabilir. Bazılarına göre Bulgaristan NATO ile bağlantılı yükümlülüklerine ağırlık vermeli, yeni fikirlerle aklını karıştırmamalı. NATO ve AB’de ortak sorumluluğun iki ayrı cephe olarak kabul edilmemesi gerekiyor, karşılıklı sorumluluk olarak algılanması gerekir. Çoğu uzman görüşü bu yönde diyebiliriz. Bulgaristan’ın ortak Avrupa savunma stratejisindeki fikirleri Avrupa’daki tartışmalarda nasıl etki yaratacak ve yer bulacak mı sorusuna cevap vermek için henüz erken. Ancak AB’de güvenlik sektöründe sorumlulukların paylaşılması gerektiği fikri ağırlık kazanıyor.
Çeviri: Sevda Dükkancı
Üç yılda yedinci kez Bulgaristan vatandaşları milletvekili seçimini yaptıktan sonra, seçim neticeleri bazı kulis arkası oyunları da su yüzüne çıkardı. Kesin oy sayımında %4 olan barajı aşmak için %0.01 oyu yetmeyen “Veliçie” partisinin..
27 Ekim’de düzenlenen erken genel seçimlerinde oy kullanan seçmenler daha da renkli bir parlamentonun hatlarını çizdi. İlk tahminler 9 partili bir Halk Meclisi yönündeydi, ancak Merkez Seçim Komisyonu(MSK)’nun sandık kurulu protokollerinin yüzde 100’nün..
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..