Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Elizabeth Kostova “Gölgeler diyarı” romanında toplama kamplarında yaşananları kaleme alıyor

БНР Новини
Photo: Diana Tsankova

Bir zamanlar işlenip cezalandırılmayan cinayetlerin günümüze uzanan gölgelerini araştıran Elizabeth Kostova, maziye henüz gömülmeyen geçmişi anlatıyor kitaplarında. Yeni romanında yazar, sadece şerin boyutlarını değil, yüreklilik, asalet ve merhametin gücü ile üstesinden nasıl gelinebileceğini de kaleme alıyor.

Yazar bundan 8 yıl önce rüyasında Bulgaristan’a ilk defa gelen ve gelir gelmez kendini bir yaşlı çifte yardım ederken bulan bir genç Amerikan kadınını gördü. Kadının eline düşen çiftin çantasında bulunan urne ise tanımadığı birinin izini sürmesine sebep oldu.

СнимкаElizabeth Kostova kendisine sanki gökten indirilen bu hikayeyi “Gölgeler diyarı” (Zemya na senki) romanında anlattı. Kemancı olan baş kahramanın talihi, aslında acayip bir tesadüfle Loveç ölüm kampında katledilen Saşo Sladura’nın bahtını andırıyor. Fakat Saşo kampta sadece birkaç gün yaşarken romanın kahramanı uzun ömürlüdür. “Karakterini yaratırken bu kadar uzun süre bunu yaşıyorsan yaşadıklarını nasıl hazmedebilirsin sorusunu sordum hep kendi kendime”. Kitabı yazarken müzisyenin hikayesinden habersiz olan Elizabeth, kitabı tamamladıktan sonra yine acayip bir tesadüfle Saşo Sladura’nın Plovdiv’te bulunan anı levhası önünde buldu kendini.

Üçüncü romanını bugünlerde Bulgar okuyucuların beğenisine sunan yazar “Benim baş kahramanım 2006’da 91 yaşındayken vefat ediyor” diyor ve şunu da ekliyor: “O dönemde yaşamış olan nesli düşündüm ve kendinin sanata vermiş olan entelektüel insanlar için siyasetle hiç bir alakası olmadığına rağmen siyasetin makinasında ezilmenin nasıl bir şey olduğunu tasavvur etmeye çalıştım. Kitabı yazarken tamamen beklenmedik bir şekilde bir çalışma kampının enkazlarını gezme imkanını buldum. Çoğu kampların kalınıtlıları kapalı olup ziyaretçilere açık değil. O enkazların arasında olmak bir yandan çok heyecan verici oldu, diğer yandan ise her şeyin anlamını yitirdiği bir yer gördüm. Bence hikayeler böyle boş yerlerin yine anlam kazanmasını sağlıyorlar. O yüzden oradayken kahramını buraya döndürmek istediğimi anladım. Tabii bu korku veren çok büyük bir iş olarak görünüyordu ve artık şunu söyleyebilirim ki böyle insanların anlattıklarından çok şey taşıdım romanıma ve bu çilekarların gerçek hikayelerine sonsuz saygı duyuyorum. Tarihle ilgili, insanların böyle yerlede yaşadıkları ile ilgili çok şey öğrendim ve bütün bunları ikinci ülkem olan Bulgaristan’a olan sevgimin kapsamına almaya çalıştım. ”

Elizabeth Kostova romanını yazarken Tsvetan Todorov’un “GULAG sesleri” kitabınını, toplama kamplarında ölmeyip haytta kalabilenlerin kan donduran hikayelerini tekrar okudu, hatta romanın taslak şeklini Büyük Bulgar ve Fransız filozofa göndermek istedi, ancak kendisi romanın çıkmasından 45 gün önce vefat etmesi yazarı hüsrana uğrattı.

Komünizmin cinayetleri ve bu dönemde çekilen çilelerden habersiz değildim, insanlarla görüşmüştüm, tarihi kitaplar okumuştum. Bunları yazmak zor ve acılı oldu ve bu yüzden ışık ve gölge romanı olarak yazdım bu kitabı. Çünkü insanların hayatı devam ediyor. Bir anlamda bu kitap hafıza ve acının kitabı, fakat aynı zamanda hayatta kalma sevincinin de kitabıdır.

Dünyaca ünlü bir yazar olan Elizabeth Kostova’nın “Tarih” ve “Kuğu hırsızları” romanları çoktandır çok satan kitaplardır, yeni romanı “Gölgeler Diyarı” ise dünyada gittikçe büyük ilgi görüyor. Bulgar’la evli olan yazar artık dördüncü kitabına başladığını ve aynen önceki romanlarında olduğu gibi bu sefer de içinde üç çocuğunun Bulgar adlarının ve Bulgaristan’la ilgili bir hikaye olacağını paylaşıyor.


Çeviri: Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Paris'te Bulgar dilinin büyülü dünyası

Bir yıl önce Yaneta Dimitrova, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Paris'teki "İvan Vazov" Bulgar Pazar Okulu olan işyerini “Fransa'da çocuklarımızın geleceğini Bulgarca çizdiğimiz yer”  ifadeleriyle tanımladı. Bu okul, dünya..

Eklenme 21.02.2025 06:15

Vasil Levki’nin şahsiyeti yurtdışındaki Bulgarları birleştirmeye devam ediyor

Bulgaristan’ın özgür, bağımsız ve hoşgörülü bir devletin savunucusu olan kıymetli evladı Vasil Levski’yi kaybetmesinden 152 yıl sonra, şahsiyeti Bulgar milletin kalbinde yaşatılıyor ve onlara ilham vermeye devam ediyor. Bilim adamları Özgürlük..

Eklenme 20.02.2025 05:15
BTA Genel Müdürü Kiril Vılçev

Kuruluşunun 127. yılını kutlayan BTA’dan yeni yazı tipi

16 Şubat 2025’te  Bulgar Telgraf Ajansı’nın ilk müdürü Oskar İskander’in imzasının taşıyan  ilk BTA bülteninin çıkması üzerinden 127 yıl tamamlanıyor . 1898 yılında  Prens I. Ferdinand’ın kararnamesi ile Rus Peterburg Telgraf Ajansı modelinde..

Eklenme 16.02.2025 07:15