Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

İvanovo köyü yakınındaki “Aziz Başmelek Mihail” manastırı

БНР Новини
Photo: Darina Grigorova

Bir zamanlar Bulgaristan’ın kuzeyinde Rusenski Lom nehrine yakın yer alan kaya manastırları, bütün ülkeden din ve kitap adamlarını çekiyordu, manastırlar bizzat Bulgar çarlarının desteğini alıyordu. O dönemden sonra manastırlar Bulgaristan’ın XIV. yüzyılda Osmanlı hakimiyetine girmeden önce yaşadığı kültürel kalkınmanın anısını asırlar boyunca korudu. Bu medeni merkezlerin en büyük olanı Ruse şehrine 20 km uzaklıkta yer alan İvanovo köyü yakınındaki “Sveti Arhangel Mihail” manastırıdır. Burada kayaların içinde farklı yüksekliklerde kazınan 20 kadar küçük kilise, tapınaklar ve rahip odaları var. Bu manastırı XIII. yüzyılda kuran rahip Yoakim, daha sonra patrik seçildi. Muhteşem duvar yazıları ise XIII. ve XIV: yüzyıllarda önde Tırnovo ustaları tarafından resmedilerek ünlü Komnin ve Paleolog tarzlarını temsil ediyorlar.

Снимка

Günümüzde sadece “Meryem Ana” kilisesi ziyaretçilere açıktır. Rehberimiz Todor Petrov şunları anlattı:

“Manastır XVI: yüzyılın ortalarına kadar varlığını sürdürdü, sonra Osmanlı hakimiyeti döneminde çöktü. Yaklaşık 5 kilometre karelik alanda yer alan bu manastır içinde birçok kaya unsuru barındırmaktadır. “Meryem Ana” kilisesi ise dünya kültür mirasının bir bölümü olarak 1979 yılından bu yana UNESCO’nun himayesi altındadır. Aslında bu kilise 1350-60 tarihli olup komplekste en genç olmaktadır. ”

Kilisenin şimdiki girişi ise çok daha geç 1936-38 yılında kazıldı, çünkü ilk girişe giden patika kayanın yumuşak olmasından dolayı çöktü.

Снимка

Buna rağmen duvar yazıları günümüze kadar korundu. Yazılarda “tek başına olmak, sessizlik içinde olmak ve suskun olmayı öğreten isihiyazmın yansımaları kendini gösteriyor. İsihiast rahipler buraya geldiklerinde büyük sayıda küçük karst mağarası buldular ve daha sonra onları gerekli şekil ve büyüklüğe getirdiler. Daha sonra öğütülmüş samanla karışık harca içini sıvadılar.

Resim yapımında kullanılan yöntem “afresco” denen İtalyan tarzıdır. Bu tarzda yaş harcın üzerine defalarca boya sürülüyor. Boyalar ise manastırın etrafında bulunan minerallerden yapılıyordu.

Снимка

Todor Petrov’un sözlerine göre renklerin canlı kalması açısından mum yakılması kilit önem taşıyor.

Bu dönemde ve XX. yüzyılın başına kadar mum, balmumu ve hayvan yağından yapılırdu. Mum yanarken buharlaşan bu maddeler kaya içindeki mekanların soğuk yüzeyi ile karşılaşınca yoğunlaşarak çok ince bir doğal koruma katmanı oluşturuyordu. Konservasyon süreçleri başladığında bu ince mum katmanı özel bir teknoloji ile alındı ve altından bütün ihtişamı ile eşsiz duvar yazılarının renkleri belirdi. Maalesef havanın eroziyon etkisine karşı yazılar korumasız durumda kaldı. UNESCO’nun ısrarı üzerine şimdi duvar yazıları tekrar gözle görünmeyen ince bir tabaka ile kaplandı. Bu tabaka renklerin yaklaşık 1000 yıl korunacağının garantisidir.

Fotoğraflar: Darina Grigorova ve Wikipedia

Çeviri:Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Kovachevitsa’nın büyüsü görenleri hayretler içinde bırakıyor

Taş çatılı eski evleri, kıvranarak yukarıya doğru dağın içine giden yokuş sokakları ve yüzyıllık sırlar saklayan taş duvarları ile Kovachevitsa en güzel ve romantik Bulgar köylerinden biridir. Varlığını zamana aldırmadan sürdüren..

Eklenme 05.11.2024 13:05

Turizm Bakanı: Bulgaristan, önümüzdeki kış sezonunda 2 milyondan fazla yabancı turist bekliyor

“Nova” TV’ye konuşan Turizm Bakanı Evtim Miloshev , “Önümüzdeki kış sezonunda Bulgaristan'a 2 milyondan fazla yabancı turistin gelmesi bekleniyor” dedi. Bir günlük ve transit geçişler de dahil olmak üzere, toplam yabancı ziyaret sayısının..

Eklenme 27.10.2024 18:39
Felix Kanitz gravürü: Sütlü Çeşme (Eliya Çeşmesi) Nikopol

Nikopol’da Eliya Çeşmesi aşk dizeleriyle asırların sevgi sözcüklerini fısıldıyor

Nikopol (bir zamanlar Niğbolu) kentini  “Asırların şehri”  olarak adlandırıyorlar. Roma İmperatoru Marc Avrelius döneminde 169. yılında, yani 2. yüzyılda ortaya çıkan kent, 629 yılında Bizans İmperatoru Nikifor 3. Foka tarafından ele geçiriliyor...

Eklenme 25.10.2024 09:15