Öğretmen Petar Dınov, doğanın enerjisine ilişkin konuşmalarında, takipçilerine herşeyden önce sevgilerini bir ağaca göstermeleri tavsiyesinde bulunuyor. Mesela, bir çekirdekten elma ağacı yetiştirmek ve meyve vermeye başlayıncaya dek, ona bakmak gibi bir tavsiye. Bu elma sayesinde insan, gönlünde taşıdığı sevgiyi ölçmesi gerek. Petar Dınov’un sözlerine göre, insan bilinçsizce doğaya, karşı koyuyor ve böylece dünyevi hayatının sunduğu çok değerli nimetleri kendi eliyle ters itiyor.
Öğretmenin sözleri boşa gitmemiştir, çünkü günümüz Bulgaristan vatandaşları, kayıp ahengi, uyumu tekrar bulabilmek için doğaya başvuruyor. Gençlerin, mavi gökyüzünün altında temiz hava ve berrak su arzularının bir ifadesi de “Prolet 2017” (Bahar 2017) isimli Milli Ağaçlandırma Kampanyasıdır. Bu kampanyanın ardında ne belediye, ne de devlet kurumları var. Ağaçlandırma kampanyanın ardında Bulgaristan adına ağaç dikmekte kararlı olan bir genç adamın fikri yatıyor. İsmi Nikola Rahnev. Sosyal ağlar sayesinde yürütülen girişime binlerce Bulgaristan vatandaşı destek çıktı. Nikola’nın başlattığı kampanya çerçevesinde son 5 yıl zarfında ülke genelinde yaklaşık 170 bin fidan toprakla buluşmuştur. Ağaçlandırma kampanyasına yüzlerce gönüllü katılırken her yıl bu sayının arttığını da belirtmek gerek. Bu yılki Milli Ağaçlandırma Kampanyası başlamış bulunuyor, sonuna kadar 5 bin fidan dikilecek. “160’dan fazla belediyeden talep var” –diyor Nikola Rahnev ve devam ediyor:
“Bir insan, bir ağaç diktiği zaman az veya çok kendinde birşeyler değiştiriyor. Kendisi daha sorumlu, doğaya ve yaşadığı topluma daha saygılı oluyor. Şu sonuca varmış bulunuyorum. Bizler insanlar sevdiğimiz herşeye hizmet ediyoruz. Aynı sevgiyi çocuklarımıza, hayvanlara, hatta bazı eşyalara gösteriyoruz. Aynı şey, doğaya hizmet ettikten sonra oluyor ve bizler yavaş yavaş hava, su ve ağaçlar için endişelenmeye başlıyoruz. Bu yılki Ağaçlandırma Kampanyası iki aşamadan ibaret. Bir taraftan Veliko Tırnovo, Gabrovo, Varna, Şumen, Razgrad, Tırgovişte ve daha onlarca şehirde gönüllü ağaçlandırma kampanyalar yürütürken diğer taraftan 300 ana okul ve okulla çalışıyoruz. Her okula 100’er fidan bağışlıyoruz, ki daha sonra bu fidanlar bizim ve ebeveyenlerin desteği ile çocuklar tarafından toprakla buluşturuluyor“.
Nikola Rahnev “Bir atasözümüzde “İnsan, hayatında en az bir ağaç dikmek zorundadır” deniyor” –diye belirtiyor. Yine onun sözlerine göre, şu anda Dünya, nefes nefese kalmış durumda ve daha çok ağaca ihtiyacı vardır. Kesilen ağaçlar ile dikilen fidanlar arasında yılda 11 milyar negatif bakiye mevcut. Yeni ağaçlandırma kampanyasının seyri konusunda Nikola Rahnev’in içi rahat, çünkü kısa zaman önce tamamen gönüllü inisiyatifin ihtiyaçlarını karşılamak için bir fidanlık kuruldu. Ona “Hayaller fidanlığı” ismi verilmiştir. Ve bu fidanlık, 8 yıldan bu yana terkedilmiş halde olan eski bir devlet orman işletmesine kurulmuş. Burada hayat çok çabuk canlanmış ve böylece Bulgaristan’da yeni ormanların yaratılması fikrinin bir parçası olmuş. Nikola Rahnev, fikir konusundaki ayrıntıları paylaşmaya devam ediyor:
“On binlerce fidan dikerken en doğalı da bağımsızlığı aramak ve kendi fidanını kendin yetiştirmektir. Geçen yıl uzun bir bürokratik yolun ardından bu fidanlığı 10 yıllığına kiralamayı başardık. Fidanlık Etropole şehrine çok yakın olan Malki İskar köyü çevresinde son derece güzel bir mevkiide bulunuyor. Yavaş yavaş fidanlığa can suyu veriyor ve böylece hayallerimizin peşinden koşuyoruz. Tamamen tohumdan yetiştirdiğimiz artık 200 bin küçük fidanımız var. Farklı orman işletmelerinden ormancılardan yardım alıyoruz. Onlar da aynen bizim gibi, doğayı düşünerek gönlünde birer orman taşıyorlar. İlk, son derece iddialı hedefimiz, 2020 yılına kadar Bulgaristan genelinde 1 milyon fidanı toprakla buluşturmaktır. “
Fotoğraflar: gorata.bg
Çeviri: Şevkiye Çakır
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak..