“İvan Vazov” Halk Tiyatrosu, yazar Stefan Tsanev’in 80.yıldönümünü onun iki ünlü eseriyle kutladı. Bunlar “Protsesıt sreştu Bogomilite” (Bogomillere karşı dava” ve “Duhıt na poeta” (Şairin ruhu) adlı trajedilerdir. Aslında bu bir doğum günü değil, çünkü Stefan Tsanev, 80 yaşını 2016 ‘nın Ağustos ayında tramamladı, ama o dönemde tiyatrolar yaz tatilindeydi. Yani, bu, yazara adanmış bir tiyatro kutlamasıydı. Çünkü Tsanev, başta dramaturji olmak üzere son derece verimli bir yazardır, ki şimdiye kadar 31 tiyatro oyunu yazmıştır. Bunun yanısıra birçok şiir kitabı ve diğer kitapları da mevcut.
Stefan Tsanev tarzının ana özelliği son derece ayan ve duygusal olması. Aynı zamanda onun tarzı altmetinlerle yüklüdür. Burada söz konusu olan “ikinci plan”, ki bu özellik de demokratik değişiklikler öncesi, yani sansür zamanında yazmaya başlayan yazarlar için geçerlidir. Aslında sağduyuluk özelliğini taşıyan “ikinci plan”, her zaman kurtarıcı konumunda olamamıştır, çünkü onun bazı eserlerine yasak gelmiştir. Yazar, son derece önemli, lakin, hayatın anlamı, yalan ve gerçek, Bulgaristan vatandaşı olarak ulusal kaderimiz gibi rahatsız edici sorular sormuştur.
Geçmişle ilgili, fakat günümüz açısından ele alınan konular, tiyatro eserlerinde geniş yer almıştır. Örneğin, 1987 yılına ait olup Osmanliı yönetimine karşı özgürlük ve demokrasi havarisine adanan “Taynata veçerya na Dyakona Levski”eseridir. Levski, darağacına asılır, ki onun ele verilmesi sırlarla kaplıdır (bu konuda tartışmalar hala devam ediyor, fakat Bulgarlar tarafından ele verildiği de kesin). Yazar, “Çünkü sağlığında kendisi hemen hemen herkes tarafından terkedilmiştir, ele verilmiş demeyeyim” diye yazıyor. Demokratik değişiklikler döneminde de Stefan Tsanev, bu tarzda yazmaya devam ediyor ve 2011 yılında “Duhıt na poeta” (Şairin ruhu) eseri yayınlanıyor. Buradaki Ruh, milli kahraman ve şair Hristo Botev’tir. Kendisi Bulgaristan özgürlüğü adına hayatını feda etmiştir. Onun ruhu, Başbakan Stefan Stambolov da dahil, özgürlük için omuz omuza savaştığı birçok arkadaşını da rahatsız etmiştir..
Stefan Tsanev’in en sevdiği eser ise “Bogomillere karşı dava”dır. Bu trajedide, Ortaçağlarda iktidar ve resmi kilise tarafından zülüm gören Bulgar heretikleri anlatıyor. Yazar, bu eser konusunda şöyle diyor: “Bu trajediyi, 1968 yılının sonbaharında yazdım, yani Sovyet ve bizim tankların Çekoslovakya’yı ezip geçtikten sonra”. Yazar Stefan Tsanev, günümüz dünya olaylarının da dramaturji için uygun konular yarattığını, yeter ki, uygun tarzda olsunlar fikrini desteklerken Bulgaristan Radyosu mikrofonlarına şöyle konuştu:
“Hele hele bu terör saldırıları, top yekün süren dinler arasında bu savaş- dramaturji için son derece verimli bir konudur. Aslında bu savaş, Tanrılar arasında süren bir savaştır.”
“Şahsi görüşüme göre, halkın kapıldığı ilgisizlik, buna borçludur. Çünkü zamanımıza en kötü şeyler, hayatımızın her alanında iki yüzlülük eşlik ediyor. Çünkü bütün bunlar, insanın protesto isteğini yok ediyor. Fakat halkımızın bu ilgisizlikten yavaş yavaş çıkıp kendi kaderini, onu kimlerin yöneteceğine ve ilerde nelerin yapılması gerektiğine karar vermesini umut ediyorum. ”
Sizin hayaller ve yanılsamalara ihtiyacınız var mı?
Stefan Tsanev şöyle cevap verdi:“Yanılsamalar yoksa, o zaman ilerlemeni sağlayan motor da yok. Varsın “aptallar” olarak değerlendirilen kişiler, var olsun, ki başarmak istedikleri şeylerin hayallerini kursunlar. Adı hayal mi, yanılsama mı – hiç önemi yok, ama bu, seni ileri götüren şeydir.
Ve işte yazarın çok sevdiği bir güzel söz: “Yazar, her soruyu Dünya sorusu haline getirmelidir, aksi takdirde yazması için hiç bir anlam kalmıyor ”.
Tsanev’in tiyatro için yazdığı ünlü eserleri şunlardır: “Poslednata noşt na Sokrat” (Sokrat’ın son gecesi), “Drugata smırt na Jeanne d'Arc” (Jeanne d'Arc’ın öteki ölümü), son derece popüler olan “Pir po vreme na demokratsiya” (Demokrasi zamanında şölen). Şiir kitapları arasında Stefan Tsanev “Rekviyem” kitabına yüksek değer biçiyor.
Çeviri: Şevkiye Çakır
"Gel, gel, ne olursan ol, yine gel, İster kafir, ister mecusi, İster puta tapan ol, yine gel, Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da, yine gel... Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz.....
“Bansko Film fest” ekibi 23. kez, 39 ülkeden 75 film gösterisi vasıtasıyla izleyicileri dünyanın en sıra dışı noktalarına götürecek. Festivalin müdürü Natali Petrova BTA’ya yaptığı açıklamada, hepsinin prömiyer, bir kısmı için Bansko’daki..
Sofya’da NDK- Milli Kültür Merkezi’nin 1 No’lu salonunda 38. “Cinemania” Film Festivali bu akşam “Stadoto” /Sürü/ filminin prömiyeriyle açılacak. Milko Lazarov’un yönetmenliğinde, Vesela Valcheva, Zahari Baharov, İvan Savov ve İvan..
On yıllardır Almanya’da yaşayan Emilia Juecker’in sözlerine göre “Bulgarlar dünyayı süslüyor”. Hamburg’ta 30 Kasım’da soydaşlarımızı bir araya getirecek..