Kısa zaman önce Frankfurt Kitap Fuarı günlerinde 2017 yılı “Astrid Lindgren” çocuk edebiyatı ödülüllerin sahipleri açıklandı. Bu ödül, 2002 yılında İsveç hükümeti tarafından belirlenirken yüksek sanat değeri olan eser ve çalışmalara veriliyor. “Küçük Nobel” olarak bilinen ödüle, toplam 60 ülkeden 226 aday gösterilmiştir. Bunlar arasında ilk defa iki Bulgar sanatçı da yer alıyor- ressam Lüben Zidarov ve Yuliya Spiridonova. Yuliya Spiridonova’nın Bulgar Ulusal Televizyonu BNT’de yayınlanan 400’ün üzerinde senaryoları var. Yazar, ödülü şu sözlerle değerlendirdi:
“Çocuk kitapları” Vakfi, beni Lüben Zidarov ile birlikte bu ödüle aday gösterdiği için çok mutluyum. Lüvben Zidarov ile yan yana olmak beni çok mutlu ediyor, çünkü onun resimleri ile büyüdüm. Onun sayesinde sevdiğim kitapları keşfettim, mesela Hoffman masalları olduğu gibi, ki belki de bu kitaplar gözümden kaçacaktı, eğer onun resimleri olmasa idi. Bu ödül için kıran kırana yürütülen bir rekabet var “.
Çocuk yaşlarında Yuliya, okumayı çok seviyormuş, fakat onun yaşına göre kitapların eksikliğini yaşamış. O dönemde genç birini ilgilendirecek kitaplar bulmakta zorlanıyormuş. 80’li yıllarda “Biblioteka Vristnitsi” ortaya çıkıyor, ki böylece kısmen de olsa kitap boşluğunu dolduruyor. “Kronos” ismini taşıyan son romanın yazarı şunları paylaşıyor:
“Kronos” benim için çok özel bir roman, ki bir önceki üç romanımdan çok farklıdır kendisi. Kahramanlarımın her biri büyük sorunların peşinde. Fakat hiçbirinin sorunları Kronos’unkileriye kıyaslanamaz. Kitabın baş kahramanı 17 yaşında bir matematik dehası, lisenin gururu ve aynı zamanda da ciddi bir uyuşturucu kullanıcısı. Bu son derece içten bir romandır ve özellikle kitap okumayı sevmeyenler ve ebeveyenler tarafından okunmasını istedim. Umarım, anne babalar sorunun ağırlığına ve temeline inebilirler. “.
Çocuk yazarı olan Yuliya Spiridonova, çocuklar için kitapların ilginç bir şekilde yazılmasını ve aynı zamanda da mümkün oldukça daha fazla gence okumanın ne kadar güzel olduğunu anlatmak, ne kadar hoş olduğunu kavramış bir kişidir. İşte bundan dolayı da ülkeyi karış karış geziyor, amaçları okumanın yararlarını anlatmak olan gönüllü gruplar kuruyor. Henüz harfleri çözemeyneler için Sofya Kütüphanesinde “Kim sever masalları?” isimli bir girişim yaratıldı. Burada gönüllü kişiler geleceğin okurlarına kitap okuyorlar. Yuliya’nın en büyük derdi, okullardaki Bulgar dili ve edebiyatı derslerinin hiç bir şekilde okumayı teşvik edilmemesidir. Ders kitaplarında yer alan kitaplardan alıntılar, bırakın okumayı sevdirmeyi, tam tersine okumadan uzaklaştırıyor.
Yuliya Spiridonova’nın en sevdiği yazarı ve kitabı sorduk. Dedi ki:
“Ben çok kitap okuyorum ve aralarından bir tanesini seçmem çok zor. Ama belki de, çocukluğumun en büyük yıldızı yine de Astrid Lindgren kalıyor. İşte bundan dolayı bu ödülden dolayı da kat kat mutluyum. Çünkü bir yazar olarak Astrid Lindgren benim için bir günseli idi. Hayatımı alt üst eden yazar işte odur. “Pipi uzun çorap” kitabını okuduğum zaman, ben böyle bir kitabın yazma fikrinden çok etkilenmiştim. İşte o günden itibaren bir gün çocuk yazarı olmaya karar verdim, ki bu da dünyanın en güzel mesleğidir.”
Ödülün sahibi, 4 Nisan 2017 tarihinde Stokholm Ulusal Kütüphanesinde açıklanacak.
Çeviri:Şevkiye Çakır
“Aziz Kardeşler Kiril ve Metodiy” adını taşıyan Milli Kütuphanenin “Pismena” klübünün Kasım ayı etkinliğinde “Kısaca” başlıklı iki dilli mani derlemesi tanıtılacak. Anonim halk edebiyatında nazım türü olan manilerin birinci, ikinci ve..
Sozopol’a yakın Kavatsi mevkiinde yapılan arkeolojik araştırmalar tamamlandı. Arkeoloji Müzesi Müdürü Dimitar Nedev, BNR Burgas Radyosuna konuşurken Apollonia Pontica’nın bir kısmı olan ve tarihi Millat’tan önce IV. yüzyıl olarak belirlenen bu..
Bundan sayılı günler önce Blagoevgrad’da Bulgaristan’ın NATO üyeliğinin 20. yılı vesilesi ile yapılan renkli grafiti duvar yazısı tanıtıldı . Dışişleri Bakanlığı, Blagoevgrad Belediyesi ve Polonya Büyükelçiliği desteği ile gerçekleştirilen sokak..
On yıllardır Almanya’da yaşayan Emilia Juecker’in sözlerine göre “Bulgarlar dünyayı süslüyor”. Hamburg’ta 30 Kasım’da soydaşlarımızı bir araya getirecek..