Kendi müzesini açmak için insanın nelere ihtiyacı var ? Tabii ki, büyük miktarda coşku, retro otomobillere olan sevgi gerekiyor, fakat bu da yeterli değil. Dinko Kuşev, doğup büyüdüğü Peştera şehrinde kısa zaman önce sosyalizme adanan kendi müzesini kurdu ve böylece çocukluk anılarını cap canlı bırakmak istiyor. Şehrin eski sinema binasında parlatılmış eski otomobilleri sergiledi, ki bu söz konusu otomobiller, Sosyalizm döneminde otomobil sanayisinin gururu idi.
Sergilenen otomobiller arasında “Çayka” marka araba en büyük ilgi topluyor ve bu otomobil, 40 yıldan fazla önce üretilmiş olmasına rağmen elektikli camlar ve klima ile donatılmıştır.
Dinko Kuşev, 5-6 yıl önce otomobilleri toplamaya başlıyor, fakat bugün sahip olduğu müzede o zamana ışık tutan birçok eşyanın koleksyonunu yapmış. Sergilenen eserlerin arasında gezinirken 60`lı, 70`li ve 80`li yılların hit şarkıları dinletiliyor.
“Aslında bu benim çocukluğumdur. Burada 20`den fazla vitrin var, ki bunların her biri o geçmiş zamanın bir ekranıdır, çünkü günlük hayattan teknik alana kadar, farklı eserler sergilenmektedir. İnsanlar onları görünce, hatıralarında geri dönüyor, hatta daha romantik olanların gözleri doluyor. Bütün bunlar onların ilgisini uyandırıyor, çünkü çocukluğundan anılarını canlandırıyor. Ne kadar da zor olsa, insanlar o günleri nostalji ile hatırlıyor. O geçmiş zaman çok hoşuma gidiyor, yokluk ve zorluklarla dolu bir zaman olmasına rağmen. Fakat çocukluğumuzda onları o şekilde hissetmiyorduk. Belki de anne babalarımız için çok zor imiş. Şimdi, geriye dönerek nelerden söz olduğuna dair soruya cevap bulabiliyoruz. Ancak her dönemin olumlu ve olumsuz tarafları vardır. “
Dinko Kuşev, müzesindeki eseleri özenle dizmiştir. Ve kendi gurur dolu, çünkü kendi hayalini gerçekleştirmeyi başarmıştır ve ayrıca açtığı müze de hemşerilerinin de hoşuna gidiyor. “Herkes beni destekliyor“ - diyor Dinko Kuşev ve devam ediyor:
“Ben, bu tarihi az veya çok, korumayı amaçlyorum, insanların seyredebileceği birşeylerin var olması için. Otantik ortam da çok önemli – eski bir sinema salonunda bulunuyoruz, ki bu salon komünizm dönemden olduğu gibi korunmuş. 15 yıldan bu yana bomboş duruyor, şimdi ise ona can suyu verdik.“
Dinko Kuşev, sahip olduğu müzeden dolayı gururlu olmasına rağmen geçmiş anılar onu hüzünlendiriyor. “Herşey de o kadar kötü değildi“ diye itiraf ediyor ve devam ediyor:
“Şu anda Bulgaristan`daki maneviyatın harap olduğuna şahidiz. Değerler yok oldu. Gençlerde, çocuklarda, yeni nesillerde bu değerleri ne kadar da arasak- bulamıyoruz. Bu yönde de birşeyler yapılmalı, çünkü genel anlamda kültür ve insan terbiyesi son derece olumsuz yönde gelişmektedir. “
Fotoğraglar: carsofsocialism.com
1985 yılının kış mevsiminde Tuna yüzeyinin 16 Ocak’tan Mart’a olmak üzere tam 2 ay boyunca buz tutması üzerine buzlanmanın giderilmesi için Silistra’ya yakın buz kütleleri patlatılarak kırıldı . Patlatma için Tuna’nın Aydemir bölgesinde bulunan..
Rahip Lyubomir Leontinov Berlin’deki “Vaftizci Aziz Çar Boris” kilisesinde görevli üç rahipten biridir. 30 yıldan uzun bir zaman önce, 1994 yılında Batı ve Orta Avrupa Piskoposluğunda göreve başlayan ilk rahiptir. Bulgaristan’da teoloji eğitimini..
“Friedrich Ebert” Vakfı Bulgaristan şubesi ve Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu KNSB inisyatifi ile 2024 yılının Temmuz ile Eylül ayları arasındaki döneminde düzenlenen bir araştırmaya katılan 800’den çok çalışan vatandaştan yüzde 19 kadarı,..
Artık bir yüzyıldır Bulgaristan’daki ormancılar, Orman Haftası etkinliklerini düzenlemektedir. Bu yıl Yer küresinin “ak ciğerlerine” adanan..