19 Eylül’den itibaren bir ay süreyle başkentin ‘Nirvana’ galerisinde büyük ressam Lüben Dimanov’un resim sergisi görülebilir. Paris’te yaşayan sanatçı ekspozisyonuna ‘Huzur ve Hareket’ ismini vermiştir. Bu sözlerinin ardında neler gizleniyor acaba? Şöyle diyor:
‘Aslında hayat huzur ve harekette ifade bulur. Bana gelince yaratıcı çalışmalarım belki de huzur içinde, insanın ne kadar güçlü ve her şeye dayanabilecek, yaşamdaki güçlüklere gurur ve şerefle göğüs germeye hazır biri olduğunu gösterme isteğiyle başladı.‘
Lüben Dimanov, iyimser olduğunu, gelişmelere her zaman olumlu bakış açısı olduğunu da itiraf ediyor. Sofyada Milli Sanat Akademisi’nin duvar ressamlığı bölümünü bitirince dikkatini grafik, kitap resimleri, çizimlere çeviriyor. Geçen yy’ın 70’li yıllarında Shakespeare’nin ‘Sonetler’ine resimler hazırlamak üzere Londra’ya davet ediliyor. Daha sonra Paris’e davetiye alıyor. Ardından ailesiyle beraber bu kentte kalıyor. Resmettiği ve tasarladığı kitaplar arasında Ovidius, Dante Alighieri, Apollinaire, Malarme’nin eserleri bulunur. Dante’nin ‘İlahi Komedi’, Baudelaire’in ‘Kötülük Çiçekleri’ gibi bibliyografya yayınları da onun adı ile bağlanır.
Dünyaca bilinen yazarların eserlerine resim çizerken kendinden neler katar acaba?
‘Ooo, buna her zaman büyük sevgiyle yanaşıyorum.Şimdiye kadar sıkıntı falan hissetmedim, büyük bir sorumluluk gösterdim ama bu duygu yine sevgiden kaynaklanır. Öyle ki, her şey sevgiyle bağlantılıdır.’
Lüben Dimanov’un sevilen süjeleri nedir? Şu cevabı veriyor:
‘Süjelerim üniversaldir. Örneğin, yaşamın, şefkat ve anne sevgisinin sembolü olarak kadını seçtim. Hayvanları da çok severim. Boğa da, at da kuvvetin, gücün, özgürlüğün birer sembolüdür. Birçok grafik eserimde ve diğer resimlerimde denizin ufkunu bir son, bir uç olarak görüyorum. Demek ki, kadın, erkek, aile süjelerimin başlıcalarıdır.’
Çeviri: Neli Dimitrova
Yurtdışındaki Bulgar Kültür Enstitüleri'nin başlıca işlevi, Bulgar kültürünün başarılarını tüm çeşitliliğiyle ev sahibi ülkenin izleyicilerine sunmaktır. “Programımız zengin ve renkli olmalı ki herkes kendisi için ilginç bir şeyler bulabilsin” -..
Bulgar okuma evi, halkın maneviyatını ve geleneklerini yüzyıllardır koruyan eşsiz bir kurumdur. Razlog kasabasındaki “Razlog -15 Eylül 1909” okuma evi 115. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu vesileyle 30 Eylül'de Rila,Pirin ve Rodop dağları..
Yurtdışındaki yurttaşlarımız için yazılan eski ve yeni metinlerden oluşan repertuvarı ile Avrupa’daki 17 başarılı gösterinin ardından “Masal posta kutusu” edebiyat formatı Avrupa tunesine daha 11 yer ile devam ediyor. Etkinlikte Aleksandır..
On yıllardır Almanya’da yaşayan Emilia Juecker’in sözlerine göre “Bulgarlar dünyayı süslüyor”. Hamburg’ta 30 Kasım’da soydaşlarımızı bir araya getirecek..