Salı ve Çarşamba günleri yaşanan bir gelişme, Avrupa Birliği’nin ve Bulgaristan’ın da en acılı sorunu olan göç konusunun bazı boyutlarına açıklık getirdi. Sırbistan ve Macaristan başbakanları Aleksandar Vuçiç ve Victor Orban, ülkemizi ziyarette bulundular. Orban ve Başbakan Boyko Birisov, Bulgar-Türk sınırı ve Karadeniz sahilinde güvenlik teftişi yaptılar. Victor Orban’ın bu bağlamda verdiği mesajlar epey kesin oldu. Avrupa Birliği’nin dış sınırı olan Bulgaristan hudutlarının nasıl korunduğunu yerinde görüp etkilenen Orban, “Avrupa’nın kaderi Brüksel’de değil burada belirleniyor” dedi. Sözlerine göre argümanlar basit: AB üyesi olmayan Türkiye’ye 3 milyar avro verilebiliyorsa, AB üyesi olan Bulgaristan’a 160 milyon avronun verilememesi imkansız görünüyor. Söz konusu 160 milyonu Başbakan Borisov, Cuma günü Bratislava’da yapılacak AB devlet ve hükümet başkanlarının toplantısında göç krizinin üstesinden gelinmesi için talep edecek. Victor Orban, Vishegrad dörtlüsünün ülkemizin bu talebine kesin destek vereceğine dair teminat verdi, hatta Avrupa’nın desteğine göre Vişegrad tarafından Bulgaristan’a sağlanacak desteğin belirleneceğini de söyledi.
Orban’ın bu kesin açıklamalarından cesaretlenen Boyko Borisov, Cuma günü once “Bulgaristan’a 160 milyonluk destek verilecek” denilmesi ve bunun üzerine diğer tüm prosedürlere girilmesi gerektiğini ve Bulgaristan vatandaşlarının bu cümleyi duymaları gerektiğini söyledi. Çünkü Avrupa’nın arkamızda olduğu, birlikte olunca daha güçlü olunduğu ve hep birlikte olunacağı türünden lafları çok dinledik. Başbakanın konuşmasındaki hararet, Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’nin dış sınırını tek başına korumak mecburiyetinde bırakılmasından dolayıdır. Bulgaristan’ın hududu, topraklarına sadece Suriye’li mülteciler değil Afrganistan’dan Irak’a kadar milyonlarca göçmeni kabul etmiş bulunan Türkiye ile olan sınırdır. Bundan dolayı Borisov, sınırda kurulan tel örgünün Türkiye’ye karşı değil, göçmenlere karşı çekilen bir set olduğunu belirtti ve Türk sınır yönetimleri ile yürütülen işbirliğinden memnuniyet duyduğunu ve bu işbirliği sonucu göç dalgasının daha büyük ölçüde kontrol altına alınabildiğini de ekledi. Bu arada göç dalgası üzerindeki control arttıysa da yakında mevcut mülteci kamplarının kapasitesi dolduğu için yeni kamplarının kurulması için uygun yerlerin arandığı öğrenildi.
Sırbistan Başbakanı Vuçiç’in birkaç saatliğine olsa da Burgas kentinden geçen toplantıda bulunması, kolay izah edilebilir. Orta ve Batı Avrupa’ya doğru giden yolda sözüm ona Balkan güzergahı üzerinde yer alan Sırbistan’ın Avrupa Birliği üyesi olmasa bile Bratislava zirvesi öncesi Doğu’da ve Kuzey’deki komşuları ile “ilk elden” danışma görüşmelerinde bulunması mantıklı görünüyor. Sıbistan’ın Bulgaristan sınırındaki kontrolü artırması üzerine ülkeye yasa dışı yoldan giren büyük sayıda göçmenin ülkemize iade edildiği bilinmektedir.
Vişegrad dörtlüsü devletlerin elçisi sıfatı ile ve bu devletlerin göç krizi ile ilgili menfaatlerinden yola çıkan Victor Orban, Brüksel’i Bulgaristan’a hissedilir destek vermeye çağırdı. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in Ekim ayının sonuna kadar Bulgaristan’ın sınırlarına daha 200 Frontex görevlisinin ve 50 taşıt aracının gönderilmesi talebi, doğrudan olmasa da bu çağrının yankısı olarak geldi. Yeterli mi acaba? Strasburg’ta Avrupa Parlamentosu’nda Birlik’in durumuna dair yaptığı yıllık konuşmasında Juncker, güvenliğin Avrupa’nın mutlak önceliği olması gerektiğini öne sürdü. Ancak Orban – Borisov görüşmesinde güvenliğin sağlanmasının epey somut maddi kaynaklar gerektirdiği anlaşıldı. Bratislava’da yapılacak zirvede Vişegrad’ın Bulgaristan’la ilgili görüşlerinin Brüksel tarafından ne ölçüde paylaşıldığı görülecek.
Çeviri : Tanya Blagova
Bulgaristan vatandaşları üç yılda yedinci kez olmak üzere sandık başına geçti. Bu yıl Haziran ayında olduğu gibi, şimdi de katılım düşük. Bulgaristan radyosu Sofya merkezinde anket yaptı ve insanların nabzını yokladı. Ülkeye sağlam bir yönetim..
Üç yıldan kısa sürede üst üste 6. kez düzenlenen erken genel seçimlerin öncesinde yönetim ümitsizliğinin Bulgaristan vatandaşlarına verdiği yorgunluk aşikâr olurken son derece cılız seçim kampanyasına bakılırsa yorgunluğun siyaset alanında da..
Abdullah Öcalan cezaevinden PKK ile barış görüşmeleri teklif etti NTV’nin haberine göre müebbet hapis cezasını çeken Kürdistan İşçi Partisi (PKK) terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan yaklaşık 4.5 sene sonra ilk defa bir akrabası..