Ultraviole kraliçesi, bir an da olsa duvardaki yüzünü bir duvarda keşfediyor. O ise, bu yüzü bir grafitte “yakalamayı” başarıyor. O gün bugün kendini sanat yoluyla ifade etmeyi tercih ediyor ve gerçek ismi yerine takma adı kullanıyor.
İnternet ortamında Yoan Baraban olarak bilinen genç adam, duvarlara grafitleri çizerken kendine has bir resim tarzı ile dikkat çekiyor ve Grafitler beni seçti, hiç bir zaman sprey boya ile duvarlara resimler yapacağım aklımın ucundan bile geçmiyordu diyor ve devam ediyor:
Yoan Baraban, Jahone isminde bilinen son derece mütevazi bir sokak sanatçısıdır. Kendisi, insanlar arasında barıştan, birlikten ve aşktan yana olup şiddet ve savaşa karşı şıkan Rastafarian kültüründen geliyor. Bu kültürün benim yaptığım sanat ile çok fazla ortak noktsı var. Amacım, insanları daha mutlu etmek ve onların gülümsemesini sağlamaktır. Grafitler ise, insanların kalplerine ulaşmamı daha kolay sağlıyorlar ve işte bundan dolayı da genel olarak insanları resmediyorum.
Jahone, hayat boyunca resim yapıyor ve eskiden sevdiği kitap kahramanlarını, tanıdık yüzleri ve peyzajları kağıt üzerine resmederken bugün bütün şehirde kendine uygun “tuvaller” buluyor.
Ulusal Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olan sanatçı, Sofya, Plovdiv, Yambol, Bansko’da olmak üzere sayısız duvarı grafitleriyle güzelleştirmiştir. Resmettiği en ilginç şey ise seyyar mutfaklı bir kamyon. Fakat Jahone, garfitleri için mükemmel duvarı aramıyor, sadece ve sadece içgüdüsüne güveniyor. Sonuçta duvar “kendiliğinden konuşuyor”:
Bazen, yer neyin nasıl resmedileceğini “söylüyor”. Yine de yerin nerede bulunduğuna, bu resmin herangi bir kişi tarafından sipariş edilip edilmemesi veya konunun tamamen serbest olmasına bağlıdır. İşte böyle bir yerde özel bir bahçede, komşular tarafından görülebilien bir yerde “Ultraviole kraliçesi” bulunuyor.
Tek başına çalışan sokak sanatçılarına nazaran Jahone, diğerleriyle resimlerini paylaşmayı seviyor. Bu şekilde „L.O.V.” (İçinden Aşk ) projesini, grafiti sanatçısı TASK ile birlikte gerçekleştiriyor.Jahone, “Ana fikrimiz, sanata olan tutkumuzu, aşkımızı paylaşmaktır” diyor. Buna benzer bir aşk, Sofya’nın “Mladost 1” semtinde bir duvarda resmedilen rengarenk bir kadın yüzünde parlıyor.
Sovyet Ordusu heykelinde birkaç defa olduğu gibi, heykeller üzerinde de grafitler çizilmeli midir?
Super kahramanlar mı? Böyle birşeyin meydana geldiğinden dolayı çok mutluyum. – diye hayretle cevap veriyor Jahone. – Вirçok parti ve derneğin buna şiddetle karşı çıktığı da bir gerçek, fakat onlar son derece eski görüşlere sahipler ve değerlerini kaybetniş, geçmişte kalmış heykelleri çok ciddiye alıyorlar. İşte bundan dolayı, bu tür heykellerin bir müdahaleye ihtiyacı var, çünkü geçmişte olan şeyleri ifade ediyorlar.
Yine de herşey üzerine resim yapılmamalı. Jahone, mimari açısından koruma altında olan heykel ve eski binaların duvarlarının resmedilmemesinden yana. Bugün sokak sanatçısı, Montana parkının güzelleştirilmesi yönünde hazırlanan bir proje üzerinde çalışıyor ve resimde şehrin koruyucusu olan Tanrıçayı çizmeyi düşünüyor.
Fotoğraflar: özel arşiv
20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..
Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..
Orhan Kemal’in doğumunun 110. yılında onu BNR “Altın arşivinden” bir eserinin radio piyesiyle anacağız. 1968 yılında Sofya Radyosu’nun stüdyolarında yazılan eser, bugün de muhafaza ediliyor ve adeta yayınlarımızın tarihçesine de ışık tutuyor...