Sofya’nın Ankara Büyükelçisi Nadejda Neynski, Türkiye’de yaşanan darbe girişiminden iki hafta sonra medyanın önünde kamuoyuna yaptığı ilk açıklamasında, “Bugün Bulgaristan için herşeyden önemlisi Türkiye’nin istikrarlı olmasıdır, çünkü ülke destabilize olursa AB ile imzaladığı mülteci anlaşması yürürlüğe giremeyecektir” dedi. Bulgar diplomatı, “ Eğer Türkiye şiddet ve baskı helezyonuna girerse, o zaman bu ülke, mülteciler için güvenli ülke konumunu kaybedecektir, oysa Avrupa hukuku, mültecilerin, güvenlik garantisi olmayan ülkelere geri gönderilmesini dışlıyor” şeklinde konuştu.
Bulgaristan Büyükelçisi, değerlendirme açısından farklı yorumların ortaya atılmaması nedeniyle Sofya’dan gelen bir emir üzere, darbe sırasında ve darbe sonrası, yorum yapmaktan kaçındı, ki bu görev sadece ve sadece yüksek düzeydeki resmi makamlara verildi.
Aslında Bulgaristan diplomatın bu görüşü, Başbakan Boyko Borisov’un darbeden sadece bir gün sonra “Eğer Türkiye istikrarı sarsılırsa sonuç olarak Bulgaristan’ın, mültecileri kabul edebilecek ilk güvenli ülke konumuna gelmesi gerekecekti ve işte o zaman farklı çatışmalardan kaçan bütün mültecileri kabul etmek zorunda kalacaktı” görüşüne çok yakındır.
Bu endişelerin, iki hafta sonra da Büyükelçi Neynski tarafından dile getirilmesinin tek bir anlamı var: Bulgaristan’ın kaygıları sürüyor.
Son günlerde Türk tarafı, birkaç kez olmak üzere, Türkiye vatandaşlarına yönelik AB vizesiz rejim anlaşmasının yerine getirilmemesi durumunda, Ankara’nın “AB – Türkiye mültecileri geri kabul anlaşmasından vazgeçeceğini açıkladı. Avrupa Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Komiseri Dimitris Avramopulos, Türkiye’nin sorumluluklarını yerine getireceğine dair güvence verirken Bulgaristan hükümetinin konuyla ilgili genel politikasını değiştirmesine gerek kalmadığı görüşünü dile getirdi. Ancak bu söz konusu belirsiz ifadeler, Sofya’nın daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Şimdi asıl kaygılar, Türkiye’de insan haklarınının çiğnendiği ve darbeye karışan kişilere adil yargılama süreci sağlanmadığı durumlarda, AB’nin Ankara’ya vizesiz rejimi anlaşmasını reddetmesi ihtimalinden kaynaklanıyor. Oysa insan haklarının çiğnendiğine dair örnekler var. Bu konuda bazı Avrupa ülkelerinden radikal tepkiler gelmeye başladı. Dün Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, AB’ne, mülteci konusunda Türkiye ile imzaladığı anlaşmaya bir alternatifi bulma çağrısını yaptı.Viyana’ya göre, AB’nin, ilk başta “etkin sınır ve kıyı güvenliği” ihtiyacı vardır ve daha sonra yakalanan yasadışı mültecilerin gerekli merkezlere gönderilip, daha sonra da ülkelerine veya güvenli transit ülkelerine doğru sınır dışı edilmeliler.
Sofya’nın bu konuda endişeleri, son günlerde Bulgaristan üzerinde mülteci trafiğinde gözlenen canlanmadan dolayı da artıyor. Bu konuda İçişleri Bakanı Rumyana Bıçvarova, bu yasadışı insan trafiğinin önüne geçilmesi amacıyla İçişleri bakanlığına bağlı özel birimlerin kurulacağını bildirdi. Yakın zamanda Avrupa FRONTEX ajansının talebi üzerine 60 Leh subayın ve özel teçhizatın ülkemize gelmesi bekleniyor. Mülteci süreci o denli dinamiktir, ki onlar hakkında gelen iyi haberler bile bir teselli. Örneğin, Bulgaristan üzerinden Sırbistan’a yönelik mülteci akının azaldığı ve şimdiki mülteci baskısının başka ülkeri hedef aldığı, bir teselli olabilir mi, hele hele bu azalmaya Yunanistan’a doğru mülteci akının artığı ve bunlardan yarısının Bulgaristan ve Makedonya sınırlarında bulunduğu haberinin ardından? Fakat her haber de sondan bir öncekidir...
Çeviri: Şevkiye Çakır
Romanya’nın pahası biçilmez antik eserleri Hollanda’daki müzeden çalındı Romanya Ulusal Tarih Müzesi’nden Hollanda’nın Assen şehrindeki Drents Müzesi’ne getirilen “Dacia: Altın ve Gümüş İmparatorluğu” sergisinde yer alan üç kraliyet bileziği ve..
Bulgaristan uzun bir siyasi uykudan uyandı- altıncısı düzenlenen erken genel seçimden 81 gün sonra Halk Meclisi ülkenin 105. hükümetini seçti. 125 milletvekili, parlamentodaki sekiz parti ve koalisyondan üçü- GERB-SDS, “BSP- Obedinena Levitsa” ve “İma..
Cumhurbaşkanı Vucic, muhalefete “cumhurbaşkanına güven referandumu” yapılmasını teklif etti Sırplar, devlet başkanı Aleksandar Vucic’in önerdiği “cumhurbaşkanına güven referandumun” ülkedeki siyasi krize çözüm olabileceğine inanmıyorlar..