4 Temmuz 1916 tarihinde Sofya’daki Milli Askeri Tarih Müzesi’nin temelleri atılıyor. Şimdi 100. kuruluş yıldönümünü kutlayan müzede bu vesileyle düzenlenen serginin ‘’İlk 100 Yıl’ ismini taşıması bir rastlantı değildir ve Ulusal Askeri Tarih Müzesi’nin ‘Müze Pazarlaması, Halkla İlişkiler ve Eğitim Programları’ Müdürlüğü direktörü Kalina Hinkova bu konuda Bu sergi aracılığıyla bu 100 yılın ne anlama geldiği sorusuna cevap veriyoruz diyor.
Bayan Hinkova, serginin 5 Temmuz günü, müzenin ziyaretçilerine bir hediyesi olarak saat 22:00’ye kadar devam edecek Açık Kapılar Günü çerçevesinde açıldığını da belirtiyor.
Kalina Hinkova devamla şunları anlatıyor:
Bu sergi, onlar olmadan varlığımızın mümkün olmayacağı kurum ve bağışçılara bir saygı ifadesidir. Bunlar müzenin kurucusu olan Savunma Bakanlığı, onlarsız fonumuzun bu kadar zengin ve atraktif olmayacağı bağışçılar ve tabii bu dönemde emeği geçen müze işçileridir. ‘İlk 100 Yıl’ sergisi Eylül ayına kadar sürecek ancak yalnız 5 Temmuz günü müzenin şimdiye kadar teşhir etmiş olmadığı ya da çok seyrek gösterdiği eşi görülmemiş eksponeler sergileniyor. Örneğin III Çar Boris’in günlük ve resmi krallık asası özel sipariş üzerine işlenmiştir. Müzenin özel bölümlerinde korunan Faberge yumurtalarını teşhir ediyoruz. Ziyaretçilerin bir askeri tarih müzesinde korunmasını zorlukla tasavvur edebileceği eşi görülmedik mücevherler de gösteriliyor.
Sergide Ulusal Askeri Tarih Müzesi’nin fon ve tarihçesini sayelerinde zenginleştirdiği bütün bağışçılara özel yer ayrılmıştır. İlk Bulgar prensi I. Aleksandır’ın şahsi kılıçları ve Şark uslübündeki kamaları, Prens Aleksander Batenberg’in eşi Johanna Hartenau’nun bağışladığı ‘Yiğitlik’ askeri nişanının Büyük Haçı da ilk defa görülebilecek.
‘Müzik Aletleri’ koleksiyonu aracılığıyla ise yılların içinde savaş ile müzik sanatı arasındaki uyumun nasıl sağlandığını görürüz. ‘Arşiv’ adlı sergi bölümünde resmi devlet ve toplum evrakları, bilimsel yayınlar ve topografya haritalarıyla tanışmak mümkündür.
Daha da genişletilip zenginleştirilecek‘Bayraklar’ koleksiyonunda devletçilik ve bağımsızlık sembolü olan ordunun savaş bayraklarının az bilinen unsurları tanıtılıyor. Askeri Tarih Müzesi ziyaretçileri için ilk defa müzenin fon mahzeni ve restorasyon atölyeleri açılacak.
‘İlk 100 Yıl’ sergisi ve yıldönümü kutlamalarına eşlik eden etkinlikler ile Askeri Tarih Müzesi’ nin dünü, bugünü ve yarını arasında bir köprü kurulmaktadır.
Müdür Kalina Hinkova devamla şunları dedi:
Şu an Ulusal Askeri Tarih Müzesi, Sofya müzesi, Plovdiv’e yakın Krumovo kasabasındaki Havacılık Müzesi, Varna Askeri Deniz Müzesi ve Varna’nın 1444‘Vladislav Varnençik’ adlı Askeri Dostluk Park müzesi olmak üzere dört müzeden oluşuyor. Müzelerimiz büyük ilgi görüyor ve biz gelecekte de ziyaretçilerimizin her türlü ihtiyaçlarını karşılayabileceğimizi ummuyoruz.
Çeviri: Neli DimitrovaFotografi: BGNES, BULFOTO, BTA
Primorsko, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında en sevilen ve en çok ziyaret edilen tatil beldelerinden biridir. Buradaki koylar yazın başından sonbaharın sonlarına kadar güneşlenmek için idealdir. Plajlarındaki ince kum ve denizin sığ olmasından dolayı..
Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..
Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..
25 Kasım’da Bulgar Ortodoks Kilisesi Aziz Kliment Ohridski’yi anıyor . Kiril ve Metodiy Kardeşlerin yedi öğrencisinden biri olan..