Bulgaristan’ın Romanya, Türkiye ve Ukrayna ile Karadeniz’de, Rusya’ya karşı filonun kurulmasına ilişkin görüşmeler yürütmüş olduğu yönündeki iddialar, Başbakan Boyko Borisov’un öfkeli tepkisine yol açtı. Borisov, önce Bulgaristan’ın Rusya’ya karşı olan hiçbir filoda yer almayacağını açıklayarak savunma ve dışişleri bakanlığının bu yönde taahhüt üstlendiyseler eğer yetkilerini aşmış olmakla suçladı ve kendilerini Karadeniz’e savaşmaya göndermekle tehdit etti. Sonra Borisov’un Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev ve Savunma Bakanı Nikolay Nençev ile birlikte verdiği basın toplantısında filoya katılma taahhüdünün üstlenilmiş olduğu iddiaları kesinliklikle yalanlandı. Basın toplantısında Bulgaristan’ın Romanya’nın Karadeniz’de filo inisyatifine destek vermediği ve ancak NATO kapsamında olursa eğer böyle bir inisyatifte yer alabileceği yönünde kesin mesaj verildi.

Bu arada Romanya’dan da yalanlama geldi. Romanya Cumhurbaşkanı Klaus İohannis, ülkesinin gerçekten Karadeniz hafzasında askeri işbirliğinin yürütülmesini yönünde teklif getirdiği, fakat teklifinin yanlış anlaşıldığını ve aslında filonun kurulması değil, NATO üyesi olan Karadeniz ülkeleri Romanya, Bulgaristan ve Türkiye tarafından NATO’nun himayesinde ortak tatbikatların yapılmasının söz konusu olduğu açıklamasını yaptı.

Böylesine yüksek düzeyde bu kadar önemli bir konuda yanlış anlaşılmanın olması hayret uyandırarak bir çeşit siyasi tiyatronun veya konu ile ilgili siyasi tutumun yoklanmasının söz konusu olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor.

İktidarda yer alan Reformcu Blok’un muhalif kanadı olan DSB tarafından ulusal menfaatin ve ekonomik refahın Tuna nehri ve Karadeniz bölgesinde savunmanın artırılmasını, ortak güvenlik politikasının yürütülmesini ve ortak ekonomik stratejinin uygulanmasını gerektirdiği yönünde açıklama yapıldı. DSB’ye göre başbakan, cumhurbaşkanı ve savunma bakanını onur kırıcı olan izahat verme durumuna düşürmüştür, fakat uyumsuzluktan dolayı ve konu ile ilgili ulusal tutumda saklanamayan ihtilaflardan dolayı zor durumda bırakılan aslında Bulgaristan olmuştur.

Başbakanın tutumunun iktidarda yer almayan temel siyasi güçlerin görüşleri ile önemli ölçüde örtüşmekte olduğu ilginçtir. Hükümette yer almayan fakat destek veren Vatansever Cephesi tarafından Bulgaristan’ın Rusya dahil hiç kimseye karşı düşman olan yapılarda veya ilişkilerde yer almaması gerektiği açıklaması yapıldı. BSP tarafından ise

Karadeniz’de filo inisyatifine katılma reddine tam destek verildi ve son dönemde cumhurbaşkanının ve savunma bakanının savunma alanındaki bazı inisyatiflerinin Karadeniz bölgesindeki gerilimin tırmanmakta olduğuna işaret ettiği açıklaması da yapıldı. Hak ve Özgürlükler Harekeri DPS tarafından yapılan açıklamada ise NATO ve Rusya arasında savaş çıkmasının bazı siyasetçilerin en sağlıksız azimlerinden dolayı olsa bile imkansız olduğu ve kimsenin böyle kararlar alacak kadar deli olmadığı belirtildi.

Bu arada olayla ilgili gündeme gelen birkaç önemli soru, yanıtsız kaldı. Ülkemizin Türkiye ile birlikte Karadeniz filosunda yer almayı istememesinden dolayı Türkiye’nin Bulgaristan’la geri kabul anlaşmasını uygulamaktan vazgeçtiği yönündeki iddialarla ilgili Başbakan Borisov, çok sinirli olduğu bir anda bu konuda Türkiye’den resmi bir yazının gelmediği , fakat Bulgaristan tarafından sunulan 200 göçmen iade başvurusunundan her iki yüzüne ret cevabı geldiğini bildirdi. Bunun üzerine Ankara’nın Sofya Büyükelçiliği geri kabul anlaşmasından vazgeçilmediği açıklaması yapıldı, fakat böylesine büyük sayıda geri kabul talebine ret cevabının verildiğinin doğru olup olmadığına ilişkin yorum yapılmadı.

Bu konu Rusya için her ne kadar hassas olursa olsun Moskova, olayla ilgili hiçbir yorum yapmadı. Sofya’da dramatik açıklamalar yapılırken Sankt Peterburg’ta Ekonomi Bakanı Bojidar Lukarski, Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov ile ortak üretimlere başlanması imkanlarını görüşüyordu. Tarım Bakanı Desislava Taneva da tarım ürünleri ve gıda maddeleri ticaretini görüşmek üzere Rusya ziyaretinde bulundu.

Çeviri:Tanya Blagova