Arbanasi platosunun tepesine konmuş olan Petropavlosk/ Lyaskovets/ Manastırı’nın çan kulesinden gelen sesler ta şarap mahzeni ve bir zamanlar kazançlı bir uğraş olan bahçıvanlığıyla ün kazanan yakın Lyaskovets kasabasında duyulur. Veliko Tırnovo kenti ise manastırdan sadece 6 km. uzaklıktadır.Bu kutsal yer Tırnovo bolyarları tarafından Petropavlovsk ya da Laskovets Manastırı adı altında meydana getirilmiştir. Manastır düşman akınları, yangınlar, depremle yüzleşmiştir, ancak buna rağmen bugüne dek varlığını sürdürüp bütün ülkeden inananları çekmeye devam ediyor. Bulgar devletinin kaderinin tam bu manastırın içinde belirlendiği kabul ediliyor.
‘Tsarevgrad Tırnov’ Belediye Turizm Merkezi’nden Sofia Bojkova şunları anlatıyor:
‘Çoğu kaynaklara gore manastır 12’inci asırda, 2’inci asırda mevcut bir Roma kalesinin yerine kurulmuştur. Bu kalede Bizans esaretine karşı bir ayaklanma düzenleyen Tırnovolu Asen ve Petır kardeşlerin destekçileri toplanıyormuş. Ayaklanmanın zaferle sonuçlanmasından sonra onlar bu manastırı kurmayı kararlaştırıyor. ‘
İki yüzyıl kadar sonra Bulgaristan’ın Osmanlı esaretine düşmesiyle Lyaskovets Manastırı esaretçi tarafından birçok defa yağma edilmiş ve yangına verilmiştir. Ancak yerli halkın gayretleriyle küller üzerinde yeniden yenilenmiştir.
Sofia Bojkova devamla şunları anlatıyor:
‘Bu mekan, 17.-18. yüzyıllarda Veliko Tırnovo bölgesinde Osmanlı esaretine karşı ulusal kurtuluş hareketi ile ilgili insanların merkezi olmuştur. O zaman Bulgaristan manastırlarında eğitim çalışmaları yürütülüyor, Bulgar ruhu korunuyormuş. Uyanış Çağı’nda Lyaskovets Manastırı ulusal kurtuluş mücadelesinin odağı olup burada Devrim komitelerinin faaliyeti görüşülüyormuş.’
Bu kutsal yerden çıkan ziyaretçi şu yazı ile karşılaşıyor: Bana ne yatağan ve kölelik, ne de ateş ve deprem dokunmadı. Hıristiyanlığın bir ruhu ve dayanağı olmaya devam edeceğim.’
Çeviri: Neli Dimitrova
Şirin dilimiz Türkçedeki bir yere birlikte yerleşmek ve birlikte yaşamak anlamlarına gelen konmak ve konuşmak kelimelerinden türeyen komşu kelimesi, çok önemli bir sosyal yapıyı ifade eden komşuluk kelimesinin de temelinde yatmaktadır. Arapçada bu keilmenin..
Dualarıyla insanların ruhlarını kurtaran Hz. Meryem’i Gerçek Yaşamın Annesi olarak adlandırıyorlar. O, Yaratıcı’dan sonra herkesin ona yöneldiği en sevilen ve en yüceltilendir. Hristiyanlar, 15 Ağustos’ta Meryem’in Göğe alınışı (yükselişi) yortusunu..
Meryem Ana’nın göğe yükselişinin kutlandığı günden önce K ü stendil’de “Panagia- ekmeğin yükselişi” adı altında ritüel ekmeklerin sergisi açıldı. Panagia- Meryem Ana’nın, ekmeğin yükselişi ve ekmeği paylaştırma geleneğinin adıdır. Bu günde gelenek..