Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgar süt ürünleri – to be, or not to be?

БНР Новини
Photo: БГНЕС

СнимкаBulgaristan Süt Üreticileri Derneği başkan yardımcısı Simeon Prisadaşki “Süt üreticilerinin karşılaştıkları sorunlar çok fazladır, ancak şu anda son derece ciddi bir sorun da baş gösteriyor – insanlar için tehlike oluşturmayan, ancak geviş getiren iri baş hayvanlar için ölüm saçan nodüler dermatit hastalığıdır. Eğer bu salgın, ülkemizde kol gezmeye başlarsa, bilin ki, yakın zamanlarda Bulgaristan’da sağmal hayvancılık yok olacak. Bu soruna bir de AB’ndeki süt üretimindeki fazlalığı ve düşük fiyatları da eklersek, durum vahim boyutlara ulaşıyor” diye konuştu.

Hastalık, Yunanistan ve Türkiye’den geliyor. Söz konusu salgının önüne geçilmesi çok zor, işte bundan dolayı da kapsamlı kararlar alınmalıdır. Hayvanlarının telef edildiği sahipler protesto ediyor. Onlar, Gıda Güvenlik Ajansını, erken önlem almamakla suçlarken tazminat talebinde bulundular. 20 Nisan günü hükümetin hayvanlarda görülen bu salgına karşı mücadelenin yürütülmesi amacıyla olağanüstü durumlar için 7.5 milyon avro sağladı. Hastalık, ilk olarak 13 Nisan tarihinde tespit edildi, şimdiye kadar ise tam 13 hastalık vakası ortaya çıktı. Tarım ve gıdalar bakanı Desislava Taneva, Bulgaristan’ın Avrupa Komisyonundan 350 000 aşı dozu istediğini, ki bu dozlar Güney Bulgaristan’da iribaş hayvan sayısına eşittir ve ilk dozların bu hafta ülkemize ulaşacağını, açıkladı. AB kurallarına göre, nodüler dermatit hastalığına karşı önceden aşılama yapılmıyor, oysa aynı zamanda aşılama çalışmaları bu hayvanlardan elde edilen ürünlere 3 yıllık katrantina süresi geliyor. Telef olan hayvanların sahipleri için 100 bin avro tazminat öngörüldü. Ancak çiftçilerin birçoğu mali tazminat istemediklerini açıklarken karantina süresi sonrası hayvanların geri verilmesini istiyorlar, çünkü tazminatlar uğradıkları zararları karşılayamayacaktır.

Nodüler dermatit hastalığı, şöyle dursun süt üretim alanındaki diğer sorunlar da güncelliğini koruyor. Bunlar arasında bir buçuk yıl önce AB’de süt kotaların kaldırılması sonucu meydana gelen fazla üretim konusudur:

“Avrupa’da çok düşük fiyattan süt ürünleri fazlalığı yaşanıyor ve bundan dolayı da büyük miktarda ürün depolarda kalıyor. Bu durum yerli üretimimizi yok ediyor. Bu süreçten uzak kalamıyoruz. Fakat bu sorun ulusal düzeyde değil, Avrupa düzeyinde karara bağlanmalıdır.”

Avrupa Komisyonu, meydana gelen soruna çözüm arayışları çerçevesinde Avrupa süt ürünlerine Çin, Vietnam, Endonezya gibi ülkelerde Pazar arayışlarına çıktı... Tarım Komiseri Phil Hogan, Şubat ayında Kolumbiya ve Meksika’yı kapsayan bir tura bizzat kendisi çıktı. Bu ziyarette Phil Hogan’a Bulgar süt üreticilerin de dahil olduğu bir iş heyeti katıldı. Simeon Prisadaşki’ye bu tür girişimler hakkında neler düşündüğünü sorduk. Dedi ki:

“Bu bana çok ekzotik geldi. Bakın, aslında yeni pazarlar çok iyi bilinen eski pazarlardır. Bizler, Rus pazarı gibi son derece ciddi bir pazarın kapılarını kapattık. Bulgaristan’ın Rusya’ya pek fazla süt ihracatı olmasa da, dolaylı olarak bu konu ile yakından bağlantısı vardır. Avrupa’da süt üretimindeki fazlalık Bulgaristan piyasasında daha büyük arza ve kıran kıran bir rekabete yol açtı.”

Taklit süt ürünleri sorunu da ülkemiz için yeni bir sorun sayılır. Ancak Bulgaristan tüketicisi kaliteli ürünleri seçebiliyor mu?

“Tüketici, bu ürünleri seçmeye seçebiliyor, ancak asıl soru tüketicimizin kaliteli ürünleri satın alıp alamamasıdır. Büyük şehirlerde az veya çok beslenme kültürü ve imkanları var. Fakat daha küçük yerleşim bölgelerinde asıl soru, ürün seçip seçmeme sorusu değil de, ayakta kalabilme sorusudur. Bulgar süt ürünlerinin kalitesi hiç bir şekilde düşmemiştir. Asıl sorun düşük fiyat arayışı sırasında ortaya çıkıyor. Burada söz konusu olan sadece taklit süt ürünleri değil de, aynı zamanda piyasaya “isimsiz” olarak sunulan ürünler için de geçerli. Bildiğiniz gibi ürün fiyatı kalitesiyle ters orantılıdır.”

Peki süt fazlalığının yaşandığı durumlarda yerli süt üreticimiz nasıl ayakta kalabilir?

Simeon Prisadaşki’ye göre, geleneksel ürünlerine son derece patriotik bir şekilde sahip çıkan Yunanlıları ve haksız rekabet sorununa çözüm getirmeyi başaran İtalyanları örnek almamız gerekiyor, çünkü ülkemizde “haksız rekabet adil rekabeti aşıyor”.

Haksız rekabet, piyasanın kaçta birini elinde tutuyor?

Simeon Prisadaşki cevap veriyor:

“Sizi strese sokmak istemem, ancak 2015 Bulgaristan verilerine göre, ülke çapında 500 bin ton ham süt satın alınmıştır. Süt üretimi ise 1 milyon litredir. Matematik hesaplama size kalmış.”


Çeviri: Şevkiye Çakır




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

ABD başkanlık seçimlerinin sonucu AB'yi nasıl etkileyecek?

ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..

Eklenme 05.11.2024 09:14

Antarktida iklim değişikliğin motorudur

İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..

Eklenme 04.11.2024 12:50

Halkı Aydınlatanlar günü ve çağdaş boyutu

Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz.   Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..

Eklenme 01.11.2024 05:30