“Dostoyno est” ilahisi, ilk defa Tanrı'nın Annesi ikonu önünde 10.asırda söylenmiştir. Meryem Ana’ya adanan Blagoveştenie (Beşaret) Yortusu arifesinde Ulusal Dini Tarih Müzesinde Meryem Ana’ya adanan bu şarkı yine söylendi.
Bir halkın inancını ve gücünü gösteren film projesi buna neden oldu. Filmin yapımını Yüksek Ortodoks Dini Şurası ve Patrik Neofit tarafından destekleniyor. Partner olarak ise projeye bakanlıklar, belediyeler ve turizim birlikleri ve BNR, BNT ve BTA gibi ulusal medyalar katıldı.
Bu üç dizilik film, 870 yılı öncesi, Kilisenin kurulmasından önce Bulgaristan topraklarında Hıristiyanlığın tarihine ışık tutacak. “Doğuş için” isimli ilk film, buralarda 1. asırda kurulan ilk havari kiliselerini anlatıyor. İlahiyat fakultesinden Doçent Pavel Pavlov şunları anlatıyor:
“Erken Hıristiyanlığı anlatmak istiyoruz. Aziz Çar 1.Boris öncesi bu süreç, pagan dönemi olarak tanıtılıyordu. Bizler, bu topraklarda erken dönemlerde Karadeniz, Akdeniz, çevrelerde, Serdika, Filipopolis bölgesinde yerli kiliselerin kurulmasını anlatmak istiyoruz. Burada önemli olan, havarilerin geçtiği yerleri gösteren bir haritanın hazırlanmasıdır.”
Film, birkaç dilde tercüme edilecek, manevi tarihteki olaylar, şahıslar ve yerler ise günümüz tekonoloji araçlar sayesinde canlandırılacaktır. Müziği, genç besteci Georgi Strezov’a ait. İlk defa dinin tarih zenginlikleri bu şekilde tanıtılacaktır.
Çeviri: Şevkiye Çakır
İnsan, Cenab-ı Allah tarafından yaratılmıştır. Bu yaratılışın ilk faslı ruhlar aleminde, elest bezminde gerçekleşmiş, ikinci faslı cennette yaşanmıştır. Devamı ise dünyada yaşanmaktadır. Varlığını yeryüzünde sürdüren insanın genetiğinde yaratılış..
İslâm dini insanın bütün hayatını kuşatan itikadî, fıkhî ve ahlâkî normlar bütünüdür. Hatta İslâm dinî sadece dünya hayatıyla sınırlı olmayıp dünya ötesi, ahiret hayatı ile ilgili konulara da taalluk etmektedir. İnsan, ömrü boyunca her an bir şeyler..
Şükür, insanın fıtratından gelen, yani doğal özelliklerinden biridir. Yapılan iyiliğe, verilen nimete değer vermek, kadirşinaslık göstermek ve bunu bir şekilde şükran ve teşekkür ile dile getirmek anlamına gelen şükür, nankörlüğün zıddıdır. Zira nankörlük,..