İnsan, Vasil ile ilk tanıştığı anda, yüzündeki gülümseme ve sakin ruh hali hemen göze çarpıyor. Yavaş yavaş en özenilecek niteliğini de açıklıyor – ruh, beyin ve vücut arasında dengeyi sağlamış olması. Tutkusunun karate sporu olduğunu anlatınca “kitap kurdu” basmakalıbın dışına çıkıyor. Aslında çocuk iken anne-babası onu spora yazdırıyor, fakat antremanlara isteksiz olarak gittiğini anlatıyor. Fakat başta isteksiz gittiği bu spor, daha sonra ergenlik çağında bu spora bağlanıyor. Bugün kendi karate kulübüne sahiptir ve gününü ruh ile vücut hocası olarak geçiriyor. Vasil Tepedelenev’e göre, insanlar, dövüş sanatları hakkında çok farklı görüşlere sahipler. Söz şundan ibaret:
“Birçok insan, dövüş sanatında genelde dövüş, kan ve şiddet görüyor ve bu sporla uğraşan kişilerinin pek fazla beyine sahip olmadığı görüşündedir. Fakat gerçek çok farklı. Dövüş sanatları, insanı saygıya, kendini kontrol etmeye ve kendini savunmaya öğretiyor. Bu spor, insan, hangi yaşta olursa olsun onda birçok özellik kazandırıyor. Örneğin küçüklerde günümüzde eksik olan şeyleri öğretiyorum- saygı, terbiye vs. Mesela spor salonunda birkaç senelik deneyime sahip olan çocuklar, akranlarından çok farklı oldukları göze çarpıyor. Onlar, okulda daha başarılı, kendi başına birçok işin içinden çıkabilecekleri duruma geliyor ve her açıdan daha başarılı oluyorlar”
Vasil, spor salonunda kaslara değil de, travmalar sonrası sağlıklı prosedürlere ve aynı zamanda da hem vücutla, hem de psikoloji ile ilgili egzersizlere ağırlık verildiğini paylaştı. Sporun olumlu taraflarını Vasil şöyle anlatıyor:
“Spor sayesinde ben bir birey olarak yetiştim. Psikoloji açısından dayanıklıyim, kendimi savunabiliyorum, iş görüşmelerinde başarılı olabiliyor ve hayata bakış açım olumlu oldu. Son zamanlarda insanların hayata bakışı çok fazla negatif oldu. Aslında bu günlük hayattaki olayları ne şekilde kabul ettiğimize bağlıdır. Ben her zaman sakinim ve yüzüm gülümsüyor ve insanlar buna her zaman şaşıyorlar. Bir spor hocası olarak çok mutluyum. Her yaşta insanların gözümün önünde yetiştiğini görüyorum – onlar daha iyi, kendilerindeki güvenin arttığını görüyorum, duruşları, becerileri değişiyor. Antreman sırasında bir-iki saatlğine günün kargaşasından kaçıyor ve ondan tamamen kopuyorsunuz. Fikirleriniz başka bir yönde seyrediyor. Antreman sonunda tüm endişeler ve olumsuz duygular yok oluyor ve yerini memnuniyetlik duygusu alıyor. Bu, da bende sevinç duygusu yaratıyor.”
Vasil, günlüğünü insanlara adamış ve onun davası olumlu düşüncelerini ve bilgilerini diğerlerine aktarmaktır. Herşeye sıfırdan başlamasına rağmen birçok zorluk ve çaba ile hayalini gerçekleştirmiş. “Haylazlık” kelimesinin ne olduğunu bilmiyor. Diğer uğraşılarıyla birlikte resim yapmayı ve origamı yaratmayı, seyahat etmeyi ve arkadaşlarıyla bilgisayar oyunları oynamayı çok seviyor. Bazen “sağlıklı hayat tarzı” üzerine de konferanslar veriyor.
Herşeye rağmen bilime gönül verdiği için Vasil, masanın üzerine gizlice hayatının formulünü koyuyor:
“sağlam bir zihin + sağlam vücut = mutluluk + başarı”
Fotoğraflar: özel arşiv
Çeviri: Şevkiye Çakır
“Dünya saati” 2007 yılının bir Mart akşamında Sydney'de (Avustralya) 2 milyon kişi ve 2 bin işyerinin doğaya ve iklime önem verdiklerini göstermek için 20:30-21:30 saatleri arasında ışıklarını bir saatliğine kapatmasıyla başladı. O zamanlar bunun en..
Bulgaristan bu yıl da Küresel Para Haftası girişimine katılıyor. 13 yıldır kutlanmakta olan etkinlikle ülkemizde öğrencilerin finansal okuryazarlığının artırılması amaçlanıyor. İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) Uluslararası Finansal Eğitim Ağı..
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nde 7 günlük yas ilan edilirken diskoda çıkan yangının çoğu 14 ile 25 yaş arasında olmak üzere en az 59 genç ve çocuğu hayattan kopardığı Kocani kasabası sessizliğe büründü . BNR muhabiri Keti Trencheva’nın aktardığı..