‘Dimov’ yaylı çalgılar dörtlüsü 60. yıldönümünü Mozart ve Brahms’ın müziği ile kutlayacak. Bundan 60 yıl önce Müzik Akademisinde birinci sınıf öğrencileri Dimo Dimov – keman , Aleksandır Tomov – keman, Dimitır Çilikov – viyola, Dimitır Kozev – viyolonçelo bir araya gelip Beethoven’in 18. Opusunu çalar ve bu kuartetin sinyaline dönüşür.
1956 senesi daha kuruluşundan topluluk Bulgaristan’da ve yurtdışında izleyicilerin beğenisini ve alkışlarını yüksek müzikal stil ile kazanır. ‘Dimov’ kuartet çok sayıda uluslararası ödülün sahibi, dört kıtanın 25 ülkesinde konser verir.Dimo Dimov kuartetin merkez figüründen başka daha kuruluşundan Müzik Akademisinde eğitmen, ondan sonra akademinin rektörü oldu, kültür bakanı oldu, milletvekili, Danimarka Krallığı’nda büyükelçi.Ama bütün bu zaman zarfında müzik kendisi için yaşam şeklidir. 2006 yılında dörlüyü yeni iki kişi ile yeniden kuruyor. Emil Boşev – keman, Ognyan Konstantinov - viyola , Hristo Tanev- viyolonçelo. Prof. Dimov müzik kültürüne adadığı bunca yıl sonra genç sanatçıların geleceği ve ülkemizde müzik sanatının geleceği hakkında karamsar:
‘Bulgaristan’ın günümüzde iki profesyonel kuarteti var. Ama bizde oda müziğinin geleceğinin pek parlak olacağını söyleyemem. Çünkü bu müzik sadece olağandışı müzisyenler ve onların müziğe sevgisi tarafından ayakta tutulabilir. Kültür bakanları, özellikle de müzisyen olamayanları müziği karşı ilgisiz. Onları müzik toplulukları, en büyükleri Filarmoni, Radyonun orkestrası, opera orkestraları onları duygulandırmaz. Kişisel ilgi gerekir. Ülkemizin ekonomik şartları çok ağır. Hatta bakan bir topluluğu desteklemek istese bunu yapamaz. Oda müziği topluluğu kurmak için en azından bir kemancı, viyolacı, viyolonçelist gerekir. Oda müziği ile sadece onu çok sevenler uğraşır ve buna imkanları var. Gençler kendi sanatını çok sevmesi gerek. Oda müziği çalması gerek. Çünkü bence bu en prestijli müzik sanatıdır. ‘
Türkçesi: Müjgan Baharova
Sofya Ulusal Müzik Okulu 'nda hala öğrenci olan Valeria Stoyanova , genç yaşına rağmen, ünlü sanatçılarla birlikte sahnelerde boy gösteriyor. Müzisyen ailesinde doğan Valeria, doğal olarak küçük yaşta piyano çalmaya ve şarkı söyleyeme..
Papi Hans bir dizi slow parçadan sonra, “Hüznün renkleri” adlı albümünde “Rabotyaga” adlı ritmik şarkısını tanıttı. 80’li yılların melodileriyle kaplı parçada müziğin yanında klibinde şarkıcı bir zamanlar sunucusu olduğu “Dancing Stars”..
"Ayaz, ağaç ve taş çatlar, iki- üç gündür açız, ama o şarkı söylüyor ve her zaman şen! Akşam yatmadan önce şarkı söyler, sabah gözlerini açar açmaz yine şarkı söyler.”- şair ve ihtilalci Hristo Botev, “duyulmamış bir karakter” olarak nitelendirdiği..