Halk Meclisinin kış oturum dönemi, yaklaşık bir ay süren Noel tatilinden sonra başladı. Partilerin meclis grupları tarafından okunan deklarasyonlardan ve yapılan diğer açıklamalardan görüldüğüüzere koalisyon hükümetinde ortak olan GERB ve Reformcu Blok’un bile öncelikli amaçları farklıdır. Zaten bölünmüş olan siyasi alanda yeni ayırım çizgileri belirdi.

Koalisyonda büyük ortak olan GERB partisinin ekonomide esas öncelikleri, enerji piyasasının liberalizayonu, Karadeniz’de gaz ve petrol araştırmaları, harcamaların etkinliğinin artırılması ve AB kaynaklarının en iyi şekilde değerlendirilmesi olacak. GERB ayrıca yargı reformunun sürdürülmesine, üniversiteler ve iş sektörü arasındaki ilişkilerin pekiştirilmesine ve yüksek okullara sağlanan sübvansyonların sunulan eğitimin kalitesi ile ilişkilendirilmesine öncelik verecek.

Reformcu Blok partilerinden hükümete desteğini sürdüren dört parti, öncelikli amaç olarak yargı, eğitim, sağlık, enerji, seçim mevzuatı ve emeklilik sistemi reformlarına hız kazandırılması olmak üzere GERB’le yapılan koalisyon anlaşmasına ek teklifinde yer alan amaçları gösterdi. Reformcu Blok adlı sağ koalisyon adına koalisyonun yeni sezona birleşik olarak başladığı açıklaması yapıldıysa da meclis grubunda aslında muhalefet olan 10 milletvekili ve hükümeti destekleyen 13 milletvekili yer almaktadır. DSB ise etrafında yeni muhalif blok kurma gayreti içindedir.

Koalisyon hükümetine şimdiye kadar Parlamento desteği sağlayan partiler ABV ve Vatansever Cephesi de ayrı amaçlar açıkladılar. ABV için bu oturum döneminde nüfus krizinin üstesinden gelinmesi öncelik olacak, Vatansever Cephesi ise çabalarını küçük ve orta ölçekli işletmeler uygulanan ağır idari kısıtlamaların hafifletilmesi yönünde yoğunlaştıracak.

Ana muhalefet olan iki güç BSP ve DPS arasında da farklılıklar öne çıktı. Sosyalistler sosyal çözümlerin getirilmesi için mücadele edecekler, gelirlerin progresif şekilde vergilendirilmesi ve diferansyel KDV’nin uygulanması yönünde çalışacaklar. BSP’nin başka bir önceliği de “şimdiki neoliberalizmin demokratik hukuk devleteri ile değiştirilmesi” olacak. DPS, eski başka Lütvi Mestan’ın dramatik bir şekilde görevden uzaklaştırılmasının ardından kendini bağımsız, Bulgar, sistemli, laik, demokratik ve Avroatlantik bir parti olarak tanımladı. Hareket ayrıca iktidarda ülkenin Avroatlantik yoluna zarar veren aşırı milliyetçi unsurların olduğu için muhalif güç olmayı sürdüreceğini açıklamayı da gerekli gördü. Bu şekilde DPS iktidarla birleşmeye çalışabileceği yönünde yapılan tahminleri dolaylı bir şekilde yalanladı. Bu arada bu ipotez, Başbakan ve GERB lideri Başkanı Boyko Borisov tarafından da reddedildi.

DPS’den ayrılan 6 milletvekili, Meclis’in oturum salonunda son sırada, diğer 5 bağımsız vekilin yanında yer aldılar. Bağımsız vekiller, yeni meclis grubunun kurulması için yeterli sayıya ulaştı artık. Şöyle veya böyle, şu an itibari ile Türk kökenli seçmenler artık hem iktidardaki koalisyonda da, hem muhalefette hem bağımsızlarda temsil edilmektedir.

Parlamento’nun kış oturum döneminin daha da bölünmüş ve çelişkili olacağışimdiden anlaşılsa bile muhtemel erken seçim konusu, ilk oturumun gündeminde yer almadı. Bazı uzmanlara göre bugün itibari ile Meclis barajını tek başına aşma şansına sırf GERB, BSP ve DPS sahiptir. Durum böyleyken yeni siyasi sezonda da GERB partisi, amaçlarını sözüm ona “yüzen çoğunluklar” aracılığı ile gütmeyi sürdürecek. Reformcu Blok her ne kadar bu yüzücü çoğunlukların yüzücü kumlar haline gelmesine ihtimal verdiyse de bu ihtimal birhayli zayıf olsa gerek, çünkü Boyko Borisov’un partisi, bulanık sularda yürümeyi bildiğini çoktandır ispat etmiş bulunuyor.

Çeviri: Tanya Blagova