İsveç, yeni yılın başında topraklarına doğru mülteci baskısını azaltmak amacıyla geçen yüzyılın ortalarından bu yana ilk defa Danimarka’dan İsveç’e yolculuk yapanlara kontrol uygulamaları yürürlüğe getirdi. Bu yüzden Danimarka, Almanya ile sınırlarında da kontrol önlemleri yürürlüğe koydu. Bundan önce Schengen sahasında Norveç, Avusturya, Almanya ve Fransa da sınır yoklamalarını yineledi. Schengen Anlaşması, güvenlik sebebiyle ve olağanüstü durumlarda onu imzalayan ülkelere geçici olarak sınır kontrolünü yürürlüğe getirmeleri için izin veriyor. Bu, şu an yaşanan AB’ye mülteci dalgasından önce de olmuştur. Kontrolün yürürlüğe koyulması şimdi de geçicidir, ama mülteci baskısı tehdidi uzun vadelidir, bu ise insan serbest dolaşımı geleceği için endişeler uyandırmaktadır. Bu kara kara düşündürüyor ve tesadüf değildir ki İsveç Başbakanı Asa Romson, alınan önlemleri “dehşetli bir karar” olarak niteledi, Danimarka Başbakanı Lars Lokke Rasmussen ise, bu önlemlerin yürürlüğe koyulmasının “hiç de iç açıcı bir an” olmadığını paylaştı.
Bulgaristan, Schengen sahasının üyesi değildir, ama ülkemizde olup bitenlerin yankısı güçlüdür. “Schengen dağılıyor” diye bazı kötümser yorumlar ve aşırı tahminlere rağmen ama Bulgaristan hükümeti, serbest insan dolaşımı sahasına katılım davasını korumaya devam ediyor. BTA haber ajansına verdiği bir demeçte Dışişleri Bakanı Daniel Mitov, kabinenin, katılım talebini Bulgar tarafının katılım için teknik istemleri yerine getirdiği, eşsiz mülteci krizi şartlarında AB’nin dış sınırı olan kendi sınırını iyi koruduğu gerekçesiyle sürdüreceğini açıkladı. Ortak Avrupa Birliği’nin güvenliği için böylece katkı sağladığından dolayı Bulgaristan’ın Schengen sahasına üyeliğin verdiği önceliklerinden de faydalanabileceği doğrultusunda da beklentiler var. Söz konusu zor duruma rağmen Dışişleri Bakanı, ülkemizin Schengen bölgesine kabul edilmesi için hatta iyimserdir.
Daniel Mitov’un bu tutumu aslında yeni olmasa da, son aylardaki buna benzer açıklamaları doğrulamaktadır, ama bunun yanı sıra kabinenin bazı iç çelişkilerini giderdiğini gösteriyor. Yakınlarda bazı bakanlar, Schengen sahasına adaylığını pekiştirmesi için Bulgaristan’ın mülteciler kabul etme hazırlılığı ile bağlaması gerektiğini düşünüyordu. Bazı diğer bakanlar ise, bu anlayışa karşı çıkıyordu, çünkü böyle bir bağlama katılımı yavaşlatacak ve de mülteci sorunu uzun sürecek. Belli ki ikinci tez üstün gelmiştir.
Kabinede bu konuda anlaşmazlık hissetmese de, iktidardakiler ile muhalefettekiler arasında bu konuda anlaşmazlık var. İktidardaki büyük parti GERB, Schengen bölgesine katılımdan yana çıkıyor ve bu konuda Avrupa Halk Partisi çerçevesindeki siyasi güçlerin tam desteğini almıştır. Küçük koalisyon ortağı Reformcu Blok da Schengen sahasına katılımdan yana çıkıyor, hükümetteki BaşbakanYardımcısı Meglena Kuneva ise, daha geçen sene Bulgaristan’ın bu amacın peşinde olmak konusunda yeterince aktif olmadığından dolayı pişmanlık duymaktadır. Muhalif BSP partisine göre bu durumda Schengen bölgesine katılım öncelik olması gülünçtür. Herhalde hükümetin kendisi bile Schengen sahasında meydana gelen son dramatik olaylar durumunda da sahanın genişlemesi konusunun herhalde gündemde olmayacağını anlıyor olmalıdır. Hükümet, Bulgaristan’ın katılım adaylığı için hatırlatmada bulunmakla Schengen sahasının işleme tarzının değiştirilmesi için tartışmaya katılım isteğini bildiriyor. Bulgaristan’ın buna hakkı var, çünkü Schengen bölgesinin üyesi olmasa da ülkemiz Schengen Anlaşması’nın kurallarına bağlıdır ve bunları uygulamak zorundadır.
Çeviri: Rayna İvanova
Sıradaki erken genel seçimler artık arkada kaldı. Geçen erken seçimlere kıyasla katılım oranın biraz daha yüksek olması dışında, siyasi tahminlerde ve politik yapılaşmaların ne olacağı ve nasıl bir kabine ortaklığı kurulacağı sorularına yanıt bulmak yine..
Bulgaristan vatandaşları üç yılda yedinci kez olmak üzere sandık başına geçti. Bu yıl Haziran ayında olduğu gibi, şimdi de katılım düşük. Bulgaristan radyosu Sofya merkezinde anket yaptı ve insanların nabzını yokladı. Ülkeye sağlam bir yönetim..
Üç yıldan kısa sürede üst üste 6. kez düzenlenen erken genel seçimlerin öncesinde yönetim ümitsizliğinin Bulgaristan vatandaşlarına verdiği yorgunluk aşikâr olurken son derece cılız seçim kampanyasına bakılırsa yorgunluğun siyaset alanında da..