'Efsane' sözcüğünü sevmem. Ben gerçek bir insanım. Bir şeyler söylemek gerekirse, dünyada en iyi basso cantabile olarak ilan edildim'. Ünlü opera sanatçısı Nikola Güzelev son söyleşisinde bunları paylaşıyor. 'Le Monde' gazetesi sesini 'değerli taşlardan oluşan bir yıldız dünyası' olarak niteliyor. Kariyerinin daha başında Rus dev ses Şalyapin ve Bulgar bas Boris Hristov ile kıyaslanır. Eleştirmenler hep çok güzel şeyler yazdı kendisi için. Sesi, sahnede artist olarak hayret edici duruşu. Güzelev iç enerjisi derin, duygusal potansiyeli ile dikkat çekti. Jestleri çok zarif, nazik, mütevazı.
Nikola çocukluk yıllarından beri hep resim çizmiş, müzik dersleri almıştır. 11 yaşında doğduğu Pavlikeni şehrinde ‘Küçük kemancı’ piyesinde baş kahramanı oynuyor. Yıllar içinde hep büyük ressam ya da yeni Paganini, ya da eşine rastlanmamış şarkıcı olacağına inanır.
Radyomuzun Altın fonundaki kayıtta bakı neler anlatıyor Güzelev:
‘Babam keman çalmayı çok severdi.Kendisi amatördü, kendi öğrenmişti kemanı. Klasikleri Mozart, Bethoven çalardı. Beni de Nasıl olmuş bilmem , bizim küçük şehrimizde kalan sanatsever bir keman öğretmenine, diğerlerine müzik dersi vermeyi görev bilen bir adama götürdü. Ben istekle giderdim bu derslere. Müzik beni gerçekten çekerdi.
15 yaşındayken ilk kez Musorgski’nin Boris Godunov operasından Boris aryasını duyar. Büyülenir. Yıllar sonra opera müziğinin üzerindeki etkisini şöyle anlatır:
‘Beni melodi büyüledi. Sözleri duyamadım, anlayamadım. Ama sesin yukarılara yükselmesi bir uçuş gibi geldi bana. ‘
Daha sonra Güzelev’in ailesi Sofya’ya taşınır. Nikola resmetmeyi, keman çalmayı, şarkı söylemeyi devam eder. Güzel sanatlar orta okuluna kabul olunur. 1960 yılında büyük başarıyla bitirir okulu. Berlin’e gidip anlaşma önerirler. Ama tam o zamanda büyük opera pedagogu Hristo Brımbarov ile karşılaşır. Ve o zaman hayatı değişir. Brımbarov yetenek avcısıdır ve hata yapmaz. Gena Dimitrova, Nikolay Gyaurov , Aron Aronov hep onun öğrencileri.
1961 yılında sahneye ilk çıkışı. Puçini’nin Turandot operasında Timur rolünü üstleniyor. 1962 yılında Helsinki gençlik festivalinde altın madalya kazanır. İşte bu ödül onu motive eder. 1963 yılında Sofya uluslararası genç opera sanatçı yarışmasını da kazanır. İşte bu altın madalyadan sonra dünya opera sahnelerinin kapıları Güzelev için açılır. Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’nın en büyük opera sahnelerinde oynar. Milano – La skala, Londra -, New York Metropoliten, Paris, Berlin … uzun artistik kariyerine bakarsak Rus, İtalyan, Fransız ve Alman operasından 70’in üstünde kahramanı canlandırıp, seslendirir.
Türkçesi: Müjgan Baharova
Güzel, akıllı, yetenekli ve biraz da ekzotik Elisaveta Bagryana, genelde erkeklerden oluşan Bulgar kültür camiasında bir yıldızı gibi parladı. Duygusal, hassas ve narin yapısına rağmen, Bagryana oldukça güçlü çıkar, kendini kanıtlama ve benimsetme..
'Umut, inanç, aşk zamanı. Ve akılsızlık.O dönemde Bağımzıs üniversiteliler dernekleri ve 'Ekoglasnost'üyesi Petko Kovaçev işte öyle niteliyor 90’lı yılların başlarını. Olaylar bir sel gibi geliyor. Devlet Konseyi dağıtılıyor, develet iflas ediyor, üç..
10 Kasım 1989 sıradan Bulgaristan vatandaşları için diğerlerinden farklı olmayan bir gün. Saat 18’de Bulgaristan Milli Radyosunda Komünist Parti Başkanı Todor Jivkov’a teşekkürler içeren bir konuşma yapılır, BKP Genel Sekreter görevine Petır Mladenov’un..