Sofya’da Bulgar opera sanatçısı bas Boris Hristov’un evinde “Şalyapin – XX. yüzyıl efsanesi” adı ile düzenlenen teşhirde Rus müzelerinin fonlarından Rus opera dehası Fyodor Şalyapin’in anısını muhafaza eden eşsiz nesneler gözler önüne serildi. Sergide Şalyapin’in evi, prova salonu, makyaj odası, ayrıca da ses sanatçısının heykel ve resim yaptığı atolyesi de görülebilir. Sanatçının farklı karakterleri canlandırması öylesine ikna edicidir ki, değişik temsillerde çekilen resimlerde hep aynı kişinin yer aldığına inanmak zordur.
Sergi, Şalyapin’in Bulgaristan ziyaretini de anlatıyor. Şalyapin ülkemize 1934 yılında geldi. “Boris Hristov” Müzesi Müdürü Elena Dragostinova, radyomuza verdiği demeçte şunları anlattı:
“Şalyapin ülkemize Rus göçmenleri tarafından davet edildi. Tabii, burada hayranları kendini sabırsızlıkla bekleyip büyük hayranlıkla karşıladılar. Her ne kadar o sırada dünyaca ünlü olmaya başladıysa da tren garında bekleyen büyük insan topluluğunu gören Şalyapin, şaşırdı ve çok duygulandı”.
Başkent Sofya’da kaldığı 16 günde Şalyapin, Sofya Halk Operası topluluğu ile birlikte 5 temsil verdi ve her birinde salon dolup taştı. Opera severleri, büyük sanatçının aynı adı taşıyan operadan Boris Godunov rolünü ve “Prens İgor” operasından prens Galitski ve han Konçak rolünü canladırışını nefeslerini tutarak izlediler. Son gün Sofya’nın yoksul çocukları için hayır konseri veren Şalyapin’e Çar III Boris tarafından I derece Sen Alexander nişanı sunuldu.
Şalyapin’in lezzetli yemeklere bayıldığı bilinmektedir. Lüks restoranları sevmeyen sanatçı meyhanelerden yanaydı.
“Şalyapin, temsil bitince Pozitano 12 adresinde bulunan “Şirokata mehana” adlı sıradan bir lokantaya gelirdi. Bugün aynı yerde lokantadan eser bile yok. Her opera temsilini bir de lokanta temsili izliyordu, Şalyapin ziyaretçiler için söylüyordu. Nefis yemekleri ile ünlü olan lokantaya yazarlar, ressamlar, avukat ve bilimciler ve sıradan insanlar da geliyordu. Onlar Şalyapin’in gelişini kaçırmamak için daha öğle saatlerinde lokantaya oturup bekliyorlardı” diyor Elena Dragostinova.
Fyodor Şalapin’in Bulgaristan ziyareti üzerinden 80 yıldan uzun zaman geçmiş olmasına rağmen onun Sofya konukluğuna tanık eden yeni nesnelerin gün yüzüne çıkmaya devam etmesi hayret vericidir.
“Sergiyi açtığımız gün beni yaşlı bir adam telefonla aradı ve “Şirokata Mehana” lokantası sahibinin varisi olduğunu söyleyerek Şalyapin’in eşsiz bir fotoğrafını hala gururla sakladığını paylaştı, fotoğrafı, müzeye getirdi ve gerçekten bu resimde Fyodor Şalyapin var, etrafını da gazeteciler, sanatçılar ve ünlü opera sanatçıları Petır Zolotoviç ve eşi gibi önde kişiler sarmıştır”.
Büyük opera sanatçısının Sofya ziyaretini o sırada 20 yaşında olan bas Boris Hristov da ömrü boyu unutmadı. Şalyapin’i görebilmek için Boris Hristov figüran olarak temsillerine yazıldı. Ancak yönetmen sahnedeki pozisyonları öyle dağıttı ki Boris Hristov yan tarafta kalarak büyük sanatçıyı duyabiliyor, ama göremiyordu. Buna rağmen Boris Hristov, çok sonra anılarını yazarken Şalyapin’in yakınında olmanın ve huzurunu hissetmenin bile sahnede nasıl durduğunu nasıl oynadığını tasavvur etmek için yeterli olduğunu paylaştı.
Şalyapin’in Bulgaristan’la ilgili planları vardı. Sofya’da kendi kaynakları ile opera okulu kurmayı hayal ediyordu. Vefat etmeden birkaç yıl önce Fyodor Şalyapin Bulgar dostlarına gönderdiği mektupta şunu yazdı:
“Beni tekrar Bulgaristan’a davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Açıkçası ben de bunu sık sık düşünüyorum ve bu niyetimi belki de bu yaz gerçekleştirebileceğim. Size söylediklerimi unutmayın – Bulgaristan’la ve Bulgar halkı ile yakından ilgileniyorum”.
Ne yazık ki ünlü Rus opera sanatçısına Bulgaristan’a bir kez daha gelmek nasip olmadı.
Fotoğraflar: Snejana Nikiforova ve Boris Hristov Müze evi
Çeviri:Tanya Blagova
Fransa’nın Bulgaristan Büyükelçiliği ve Fransız Enstitüsü, Fransa ile Bulgaristan arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 145’nci yıl dönümü vesilesiyle Sofya’da bir dizi kültürel etkinlikler düzenliyor. Yıl sonuna kadar film, gösterimleri,..
NDK- Milli Kültür Sarayı’nın Bir No’lu salonunda özel törenle “CineLibri” Uluslararası Sinema ve Edebiyat Festivali’nin 10. jübile bölümü bugün açılacak. Bu sene festival “Sonsuz şiir” temasıyla gerçekleşecek. Forum, çağdaş İtalyan sinemasının dâhisi..
Her bir şehrin, kasabanın, köyün en renkli ve ilgi çekici yerlerinden biri pazarıdır. İster her gün, ister haftanın belirli gününde kurulsun, hususi ya da hususi olmayan mallar alınıp satılsın, pazarlar yüzyıllardır insanlık tarihine ve toplumumuzun..