Georgi Stamatov 9 Kasım 1942 tarihinde vefat eder. Bulgaristan o tarihte en parlak edebiyat sanatçılarından birini kaybeder. Stamatov şehir hayatını anlatan kısa öykülerin ustasıdır. 9 Kasım 2015 tarihinde Stamatov’u hatırlayanların sayısı hiç denecek kadar az. O eski zamanlarda ise çok popülermiş. Georgi Stamatov öykünün geleneksel yapısına sığmaz. Sert, küfürlü, sivri dili, karamsarlığı ile sıradan edebiyat kurallarına hiç sığmayan biridir. Stamatov 25 Mayıs 1869 tarihinde Moldova, Tiraspol şehrinde , Bulgar asıllı bir ailede dünyaya gelir. 1882 yılında Bulgaristan’a taşınır ailesi. Hatta konuşurken hayatı boyunca Rus aksanını korur. Onun metnin şekli de sıra dışıdır. Her cümlesi yeni satır ile başlar. Böylece metne daha fazla dinamizm kazandırılır. Öyküleri psikoloji ile doludur. Açık ve dürüstçe ve biraz ısırıcıdır. Edebiyat eleştirmeni ve Stamatov’un zamanında yaşamış olan İvan Meşekov şöyle diyor: ‘ Stamatov gerçekleri tam ismiyle anlatır, kişileri de tam ismiyle hiç sakınmadan bulduğu uygun zamanda insanların yüzüne söylerdi hiç ayarlamaya çalışmadan. Bu aslında olumlu niteliği onu tehlikeli ve istenmeyen kılardı’. Onun zamanında yaşayanlar, hiç bir redaktör ve eleştirmenin ona akıl vermesi veya metnin üzerinde düzeltme yapması mümkün olmadığını anlatıyorlar.
Stamatov’un yaratıcılığı üzerinde kişisel hayatının büyük etkisi vardır. Kendisi askeri okulundan mezundur. Önce subay olur, ondan sonra üniversitede hukuk bölümünü bitirir. Ve yargıç olarak çalışmaya başlar. Ve yazdığı öykülerin konuları da meslek hayatında bulur. Yazar Vladimir Polyanov ‘un Altın fonumuzda hatırları vardır:
‘Şehirde cinayet işlenmiş. Katil yakalanmış. Ve mahkemede yargılanacak. Yargıç – Stamatov. Dava arifesinde bir not gönderilir kendisine . Şehri yönetenlerden biri , yasalara uymayan , ahlaksızın biri cinayeti işleyen adamlarının muhafaza edilmesini, olayın örtbas edilmesini, davaya ara verilmesini emreder bir dille yazmış. Ertesi gün tıka basa dolu mahkeme salonunda Stamatov hiç tereddüt etmeden herkesin önünde uyarıcı nottaki yazıları yüksek sesle okur. Gelen öldürme tehdidine rağmen davayı başlatır. ‘
Georgi Stamatov’un yaratıcılığındaki bir başka esas konu erken kadın ilişkileridir. Bunu da kişisel hayatındaki başarısızlığın merceğinden ele alır. Eşi Vera ile ayrılığı çok ağır bir şekilde yaşar . Vera onu terkeder, siyasetçi Yanko Sakızov ile yaşamaya başlar. Vera fakat herşeye rağmen Stamatov’a son yıllarında bakan tek kişidir. Biricik kızları Dosya intihar eder. Stamatov onun resmini hep masasında tutar. Kimseye ayrıntıları anlatmaz. İşte böyle geçer Bulgar edebiyatına unutulmaz sayfalar kazandıran yazarın trajik hayatı.
Türkçesi: Müjgan Baharova
Varna’da düzenlenen 42. “Altın Gül” Bulgar Film Festivali’nde uzun metrajlı film dalında büyük ödülü, Petar Valchanov ve Kristina Grozeva ikilisinin yönettiği “Triumph” filmi kazandı . Film aynı zamanda iki yönetmenin Decho Taralezhkov..
20 Eylül saat 11 civarında, Prof. Dr. Lyudmil Vagalinski’nin ekibinden arkeologlar, Antik kent Heraclea Sintica’nın büyük kanalizasyon kanalında ikinci heykel keşfettiler . BGNES’in Archaeologia Bulgarica sitesine dayandırdığı..
Bulgar uzun metrajlı filmlerin yarıştığı 42. “ Altın Gül ” Film Festivali bu akşam Varna’da başlayacak. Festival programında, 15 uzun metrajlı film, 20 kısa film ve 5 dizi yarışacak . “Altın Gül” Film Festivali açılışı 19 Eylül..
On yıllardır Almanya’da yaşayan Emilia Juecker’in sözlerine göre “Bulgarlar dünyayı süslüyor”. Hamburg’ta 30 Kasım’da soydaşlarımızı bir araya getirecek..